Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Afrin'e yönelik düzenlenen "Zeytin Dalı" harekâtını Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ile birlikte yürüten Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) için "Kuvayı Milliye" benzetmesi yaptı. Erdoğan, "ÖSO kendi vatanlarını korumak için organize olmuştur. Bizim Kurtuluş Savaşımız'daki gibi Kuvayi Milliye güçleri gibi bir unsurdur" dedi
Genel başkanlığını yürüttüğü AKP'nin grup toplantısında konuşan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "TSK'nın ÖSO ile birlikte anılmasını içime sindiremiyorum" ifadesine de tepki gösterdi. Erdoğan, şunları söyledi:
"Ana muhalefet ekibinin sıra ÖSO'ya gelince bir anda nevirleri dönüyor. ÖSO bir terör örgütüymüş. PYD'ye parti diyenlerin ÖSO'ya terör örgütü demeleri bizi şaşırtmaz. ÖSO terör örgütü değildir. Kendi vatanlarını savunan her etnik kökenden insanın bulunduğu milli bir yapıdır. ÖSO'ya terör örgütü diyenler başını iki elinin arasına alsın düşünsün. Benim Mehmedimle beraber kendi topraklarını koruma savaşını yapanlara böyle bir yakıştırmanın ne kadar alçakça olduğunu görmek lazım. Bu operasyonda ÖSO şu ana kadar 614 şehit vermiştir. 2 binin üzerinde de gazisi vardır. ÖSO Zeytin Dalı Operasyonu'nda 16 şehit 100 gazi vermesine rağmen mücadelesini kahramanca sürdürmektedir."
CHP'nin yerli silahlar konusundaki söylemlerini de eleştiren Erdoğan, "Türkiye’nin savunma sanayinde geldiği yeri küçümseyen sözler ediyor. Hadi bizim söylediklerimize kulak vermiyor da, sabahtan akşama kadar yayınlanan Zeytin Dalı Operasyonu’nu da mı izlemiyor.Her gün teröristlerin saklandıkları inleri başlarına geçiren kendi üretimimiz topların sesini de mi duymuyor? Semalardan eksik olmayan, her şeyiyle bize ait silahlı insansız hava araçlarımızdan mı heyecan duymuyor?" diye konuştu.
Erdoğan'ın grup toplantısını eski Başbakan Ahmet Davutoğlu ile halefi Binali Yıldırım birlikte takip etti.
Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
"Bu ülkenin havasını soluyan, tüm nimetlerinden sonuna kadar istifade eden bir güruh var ki, onların ihanetinden çok muzdaribiz. Maalesef adı anamuhalefet partisi olan ama yaptıklarıyla adeta ana hıyanet partisine dönüşen bir parti, daha doğrusu başındaki zevat ve şürekâsı diyebileceğimiz bir ekip var.
Türkiye’nin savunma sanayinde geldiği yeri küçümseyen sözler ediyor
Çünkü ben ülkesini, milletini seven gerçek CHP’lilerin de bizimle aynı hissiyatta olduğuna inanıyorum. Her seferinde bu zatı gündemimize almayalım diyorum fakat öyle şeyler yapıyorlar ki susmanın vebal olduğunu görüyorum.
Türkiye’nin savunma sanayinde geldiği yeri küçümseyen sözler ediyor. Hadi bizim söylediklerimize kulak vermiyor da, sabahtan akşama kadar yayınlanan Zeytin Dalı Operasyonu’nu da mı izlemiyor.
Her gün teröristlerin saklandıkları inleri başlarına geçiren kendi üretimimiz topların sesini de mi duymuyor? Semalardan eksik olmayan, her şeyiyle bize ait silahlı insansız hava araçlarımızdan mı heyecan duymuyor?
İşi ecdadımıza hakarete vardırmasına ne diyeceğiz?
İşi ecdadımıza hakarete vardırmasına ne diyeceğiz? Neymiş, Osmanlı hiçbir şey üretmemiş. Her şey cumhuriyetin ilk yıllarında kurulmuş, sonra gelenler onu da yapmamış. Bu zata hızlı ve özet bir tarih dersi vermek artık vacip oldu. İstanbul’da Tophane diye bir semt var. Yalnız, Kağıthane’yi Kağıttepe’ye çevirdiği gibi buraya da Toptepe demeye kalmasın ha. Burasının adı 500 yıldır Tophane. Bu zat bu ismin nereden geldiğini biliyor mu?
İstanbul’un fethinin hemen ardından burada devrin en gelişmiş topları dökülüyordu. Fatih Mehmet Han bizzat top tasarlayan ve inşa ettiren bir savunma sanayi dehasıydı. Dönemin en etkili savaş gemileri bizim tersanemizde üretiliyordu.
Cumhuriyet döneminde yapılan iş başkentin Ankara’ya taşınmasına paralel olarak silah fabrikaları için Anadolu’nun ortasının tercih edilmesidir. Yapılan iş bu. Üstelik bu kurum en büyük atağını onun anlattığı gibi CHP döneminde değil Demokrat Parti döneminde yaşadı. Bunun zihniyetinin ceddi olan takım değil. Onların katkısı yok. Onlar hep yıktılar, biz yaptık.
Onlar hep yıktılar, biz yaptık
Dünya çapında söz sahibi çok daha büyük savunma sanayi kuruluşlarımız vardır. Eğer Türkiye savunma sanayinde son 15 yılda yaptığı atakları yapmasaydı, bugün bırakınız Zeytin Dalı’nı, kendi sınırlarımızdaki terörle mücadele operasyonlarını bile yapamaz hale gelirdi. Ülkemiz şu anda 6 milyar dolarlık üretim ve 2 milyar dolarlık ihracat kapasitesi bulunan bir savunma sanayine sahiptir. Ama CHP’nin bundan haberi yok. Sözleşmeye bağlanan veya sözleşme öncesi çalışmaları süren projeler 60 milyar dolarlık büyüklüğe ulaştı.
CHP’nin en önemli özelliği milletimizin ortak değeri olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk istismarcılığıdır
Takip ediyoruz. CHP’nin en önemli özelliği milletimizin ortak değeri olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk istismarcılığıdır. Her sıkıştıklarında ona başvurdukları gibi bugün de aynısını yapıyorlar. Başka sermayeleri kalmadı. Elbette millet olmanın birinci şartı özgürlüktür, elbette savaş alanındaki zaferler ekonomik zaferler olmadan bağımsızlığı getiremezler. İyi de siz bu işin neresindesiniz?
Kimlerle, hangi yollarda nasıl yürüdüğünüz bu millet gördü, görüyor. CHP’nin başındaki bu zat, “YPG terör örgütü değil, vatanını kurtarmak için örgütlenmiş bir oluşumdur” dedi. Terör örgütünü böylesine sahiplenmiş bir zattır. Bu kişi şu anda Afrin operasyonunu yürüten Mehmetçiğimize kurşun sıkan terör örgütünü savunuyor. İşte bunun genel başkan yardımcıları, milletvekilleri, şusu, busu vesaire… Hepsinin yaptığı bu değil mi? Genel başkanları yapar da şürekası aşağı mı kalır? “PYD bir terör örgütü değildir” diyerek, bize PYD’den niçin rahatsız olduğumuzu soruyor. Gaflete bak ya. Biri çıkıyor, CHP nasılsa PYD öyle bir partidir. Bu gerçeği söylemekten çekinmemeliyiz diyor. İstanbul’a bir il başkanı getirmişler. Neresinden tutsanız elinizde kalıyor.
Teröristlere yönelik operasyonlarımızı dünyaya sivil katliamı diye sunmak için birbirleriyle yarışıyorlar. FETÖ’cüleri de Ankara’dan İstanbul’a yürüyecek kadar çok yürüyorlar. Bölücü terör örgütünün siyasi uzantısıyla öyle iç içe geçmiş durumdalar ki ortak eylemden seçime ortak girmeye doğru şu anda gidiyorlar. Hayırlı olsun, çok isabetli olur.
Yeter ki böyle bir kararı alsın. Atalarımız “İki çıplak bir hamama yakışır” derler. Bunlar da böyle.
Ana muhalefet ekibinin sıra ÖSO'ya gelince bir anda nevirleri dönüyor. Dünyada hiçbir devletin hiçbir istihbarat kurumunun bulamadığı gerçeği keşfetmişler. ÖSO bir terör örgütüymüş. PYD'ye parti diyenlerin ÖSO'ya terör örgütü demeleri bizi şaşırtmaz. ÖSO terör örgütü değildir. Kendi vatanlarını savunan her etnik kökenden insanın bulunduğu milli bir yapıdır. ÖSO'ya terör örgütü diyenler başını iki elinin arasına alsın düşünsün. Benim Mehmedimle beraber kendi topraklarını koruma savaşını yapanlara böyle bir yakıştırmanın ne kadar alçakça olduğunu görmek lazım. Bu operasyonda ÖSO şu ana kadar 614 şehit vermiştir. 2 binin üzerinde de gazisi vardır. ÖSO Zeytin Dalı Operasyonu'nda 16 şehit 100 gazi vermesine rağmen mücadelesini kahramanca sürdürmektedir.
ÖSO’ya Kuva-yi Milliye benzetmesi
Bizim de Mehmetçiğimiz olarak şehitlerimiz var. Zeytin Dalı Operasyonu'nda şu ana kadar bizler de şehitler verdik. Burada ÖSO'nun şehitleri var. Toplamda 646 terörsiti etkisiz hale getirdik. Şu anda Burseya Tepesi düştü. Yakın tepeleri dağları da Mehmetçiğimiz ÖSO ile birlikte düşürmenin adımlarını atıyor. ÖSO kendi vatanlarını korumak için organize olmuştur. Bizim Kurtuluş Savaşımız'daki gibi Kuvayi Milliye güçleri gibi bir unsurdur."