"Direnişi daha da büyütelim"

KCDK-E Eşbaşkanlık Divanı, Efrîn işgaline karşı cumartesi yapılan eylemlere ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. KCDK-E, “Avrupa, Kanada ve Avusturalya`da yaşayan Kürdistanlılar ve dostları Türk devletinin Efrîn’i işgal saldırılarına karşı ayağa kalkarak coşkulu ve görkemli yürüyüşlerle Efrîn”i sahiplenmek için sokkakları insan seline dönüştürdüler” dedi.

“Tüm dünyada sokaklara dökülen yüzbinler Efrîn’le Avrupa, Kanada, Avusturalya arasında direniş köprüleri kurdular” denilen açıklamada, “27 Ocak’ta Kürdistanlılar ve dostları görkemli direnişleri ile dünyayı Efrînleştirdiler” diye belirtildi.

TÜM DÜNYAYA NET MESAJ VERİLDİ

KCDK-E açıklamasında şu hususlara dikkat çekildi:

“Başta Almanya Köln olmak üzere gerçekleşen tüm Efrîn yürüyüşlerinde Kürdistanlıların ulusal birliği Efrîn direnişi ile sağlandığı gibi, farklı kimlik ve inançlarla da Efrîn’deki demokratik ulus paradigması direniş ruhu ile ortaklaştılar. Avrupa Efrîn Platformun’u oluşturan Kürdistanlı, Türkiyeli, Asuri-Suryani, Ermeni, Aleviler AKP-MHP faşizminin Efrîn’e yönelik saldırılarına karşı sessiz kalmayacaklarını ve bu kararlı mücadelelerinin sürdüreceklerini ortaya koydular. Tüm bu yürüyüşlerdeki katılımcılar haykırış ve öfkeleriyle, Efrîn sadece Efrîn’de değil direnişlerle her yerde savunulmalıdır, dedi. Bu eylemlerde tüm dünyaya uluslararası kurumlara net ve açık mesajlar verildi.

Tüm dünyada eylemlere katılan o ülkelerin ilerici, devrimcileri de Türk sömürgeciliğin Efrîn’e saldırılarının demokrasiye ve ilerici insanlığa karşı saldırı savaşı olduğunu haykırdı. Dünya devletlerinin iki yüzlü politikalarını ve sahte demokrasi söylemlerini teşhir ederek tepkilerini dillendirdiler. Devletlerin işgalci Türk ordusuna verdikleri destek ve silah satışını derhal durdurmalarını talep ettiler. Kürt kurumları ve sembollerinin yasaklanması derhal durdurulmalıdır dediler.

Görkemli ve coşku dolu eylemlerde Erdoğan’a destek DAİŞ’e destektir, çetelere destektir, sessiz kalmak, hava sahasını açmak Türk devletinin katliam politikalarına ortak olmaktır ve buna derhal son verilmelidir dendi. Bu yürüyüşler bir kez daha gösterdi ki dünya kamuoyu ve basını Kürt özgürlük hareketinden yanadır. İktidarlar kirli siyasi çıkarları için Türk sömürgeciliğini desteklemekte ve göz yumarak ortak olmaktadır.

EYLEMLERE KATILANLARI KUTLUYORUZ

KCDK-E, 27 Ocak’ta tüm dünyada gerçekleşen eylemlerde Efrîn’i görkemli sahiplenen ve Efrîn direniş ruhunu ortaya çıkaran Almanya, Fransa, İngiltere, Belçika, Hollanda, İsviçre, İtalya, Avusturya, Yunanistan, Kıbrıs, Danimarka, Romanya, İsveç, Norveç, Kanada ve Avusturalya meclislerimize, üyelerimize, Kürdistanlı, Türkiyeli, Laz, Çerkez, Ermeni, Asuri-Süryani, Alevi, Hıristiyan, Müslüman, Avrupalı, Kanadalı, Avusturalyalı kadın, çocuk, yaşlı herkesi, birlikte omuz omuza, kol kola duruşlarından dolayı kutluyor, dünyayı Efrînleştiren tarihi direnişin katılımcılarını, emek ve değer verenlerini saygı ile selamlıyor ve binlerce kez teşekkür ediyoruz. Bu görkemli sahiplenme eylemlerini sonuç alana kadar kesintisiz biçimde sürdürmeye ve direnişi daha da yükseltmeye çağırıyoruz.

NAV-DEM DE KÖLN YÜRÜYÜŞÇÜLERİNİ SELAMLADI

Konuya ilişkin bir açıklamada NAV-DEM’den geldi.

NAV—DEM Eşbaşkanları, Almanya’nın Köln kentinde yapılan Efrîn’i sahiplenme yürüyüşüne katılan onbinleri selamladı.

NAV-DEM açıklamasında şu ifadelere yer verildi:

“27 Ocak 2018 Cumartesi günü Köln'de son yılların en görkemli ve tarihi bir yürüyüş gerçekleştirildi. Fakat 21. yüzyılda kendisini Avrupa’nın öncüsü olarak gören hak, adalet, demokrasi ve özgürlükten bahseden Alman devletinin dün Köln’de bunlardan çok uzak olduğunu polisin yürüyüşümüzü engelleyip halkımıza saldırmasıyla yine ortaya koydu. Son zamanlarda, özellikle Türk devletinin Efrîn'e saldırmasıyla Alman kamuoyunda ve basınında Türkiye'yi eleştiren ve baskısı sonucunda Leopar 2 panzerlerinin modernize anlaşmasını iptal etmiştir. Fakat Almanya devletinin halen Türkiye’yle kirli ilişkilerden kaynaklı yasakçı zihniyeti ve Kürt halkını kriminalize etme politikasından vazgeçmediği ve Türkiye devletinin hassasiyetlerini göz önünde bulundurarak yürüyüşümüze hiç bir hukuki mantığa ve insanlığa sığmayan yöntemler uyguladı. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın resimlerini bahane ederek 4 Kasım 2017 Düsseldorf'ta olduğu gibi Alman polisi halkımıza yine saldırdı. Almanya devletinin Kürt halkına güvenlikçi, yasakçı, baskıcı, terörize ve kriminalize edici yaklaşımını şiddetle kınıyoruz. Alman polisinin baskı oluşturarak Kürt özgürlük taleplerinden vazgeçireceğini sanmaktadır. Ama halkımız, Alman devletinin bu yasakçı zihniyetinin hiçbir şekilde işe yaramadığını tepkisini daha yüksek bir katılımla ortaya koyduğunu gösterdi.

Rojava’ya karşı AKP ve MHP faşizminin topyekün Kürt halkına ve kazanımlarını yoketme tehdidine karşı, Kürt halkı da dört parçadaki ulusal birlik ruhu ile bir karşı duruş niteliğinde Köln'de, Almanya başta olmak üzere tüm Avrupa ülkelerine daha güçlü bir mesaj verdi.

Biz NAV-DEM olarak, Alman devletinin Köln'de bu yaptığını kabul etmiyoruz. Buna karşı gerek hukuki gerekse toplumsal mücadelemizi yapacağız. Bütün bu baskılara karşı on binlerce kişi değerleri olan sembollerini ve bayraklarını indirmeyip gösterdiği tarihi katılımdan dolayı başta halkımızı, birleşenlerimiz, devrimci, demokrat, Alman dostlarımıza ve emeği geçen herkesi selamlayarak binlerce kez sonsuz teşekkür ediyoruz ve selamlıyoruz.”

ANF