Lütfen bekleyin..
Munzur Haber / Munzur Üniversitesi: Kürtleri parçalama ve akademiadaki milisler…

Munzur Üniversitesi: Kürtleri parçalama ve akademiadaki milisler…

03 Ocak 2018, 20:05

Eski adıyla Tunceli Üniversitesi çiçeği burnunda adıyla Munzur Üniversitesi Dersim’de konumlandırılan ve Zaza Dili ve Edebiyatı olan iki üniversiteden biridir. Diğeri malumunuz Bingöl Üniversitesi.

Zaza Kürtler ve Devletin Zazalık projesi III

Enteresan bir şekilde her iki bölümde 2011’de kararlaştırılıp, 2012’de öğrenci almaya başlıyorlar. Bir önceki yazımızda Erzincan Üniversitesindeki Türkçü-Turancı bir ekip olarak görevlendirildiği anlaşılan Ali Rıza Özdemir ve Abdulkadir Gül de tam bu dönemler Dersim ve Zazalık ile ilgilenmeye başlıyorlar. Bunun anlamı, Zazacılığın yani Zazaların Kürt olmadığı tezinin uygulanmaya konduğu tarih olduğu. 2003’ten itibaren Diyanet ve Üniversiteler üzerinden Aleviliğin, 2011 itibari ile de Zazacılığın akademik kurumlar üzerinden sahte bilgi üretimi ile desteklendiği anlamına gelmektedir. Yani akademiada milisler devşiriyorlar.

Munzur Üniversitesi’nde Zaza Dili ve Edebiyatı bölüm başkanı olarak, Almanya’da ithal edildiği belirtilen Zülfü Selcan’ın ne hikmet ise bir CV’si yok. Kendi sitesinde de bu yok. Mesela hangi üniversite mezunu, nerede master ve doktora yaptığını tüm ısrarlarımıza rağmen bulamıyoruz. Hatta enteresan bir şekilde Munzur Üniversitesinin resmi ana sayfasına da giremiyoruz.

Hocamızın en uzman olduğu konu Zazacanın Kürtçe olmadığı konusu. Kürt sorunu demeye dili varmıyor “Fakat ülkemizde ne yazık ki, etnik sorunların çözümlenememesi beraberinde bu tür tartışmaları da getiriyor. Kimin zoru kime giderse, O benim kuyruğumdur, ben kral olacağım oda benim kölem olacak’ diye planlamalar yapıyor.” (1) Gibi parlak akademik cümleler kuruyor. Bu arada 90 yıldır Kürtleri ortadan kaldıramaya çalışan, üstelik de 50 binden fazla insanı öldürüldüğü bir kentteki üniversitede bölüm başkanı olan bir “akademisyen” söylüyor. Kürtlerin hayatta kalma çabalarını bir “kuyruk sorunu” olarak görecek vicdansızlıkta ve kapasitede biri… 

“Bir ara Zazaca, Türkçenin bir lehçesidir denildi. Eskiden de Kürtçe için dil değil, Türkçe’nin alt kolu vs denildi. Şimdi de Kürt siyasetçiler bunu taklit ediyor. Zazaca Kürtçe’nin lehçesidir diyerek. Bu yanlıştır ve bundan vazgeçilmelidir. Herkes kendi dilini konuşmalıdır.”(2) buyurduğunda Türklerin dilini kullanırken hiçbir rahatsızlık duymuyor. Konuyu biz Kürt değiliz demek için önce 90 yıllık inkâr ve imha politikası ile ona direnen mazlumları eşitliyor.  

Zazacanın Türkçe’nin lehçesi olarak bir ara ilan edildiğini söylüyor ki bu da sanırım akademik olarak bizzat kendisi tarafından icat edilmiş olmalı. Oysa devlet Kürtçeyi alt lehçe olarak ilan bile etmedi, direkt “öyle bir dil yoktur”da tuttu çıtayı. Asimile etmeye bile çalışmadı. Direkt yasakladı. Bu yasak 1991 yılına kadar da yürürlükte idi. Bu yasağın içinde otomatikman Zazaca da vardı çünkü Kürtçenin bir bölümüydü Zülfü Efendi.

Bütün tarih kitaplarında Zaza Kürtler kavramı, son 6-7 yılda devletin zoruyla değiştirilmeye çalışılınca hoca efendi o illüzyonda da kayboluyor. Dünyayı Bingöl Zaza konferansı ile sınırlı bildiği için sanırım. Almanya’daki kankalarının Zaza derneğine insanları çağırırken, “Gelin, para bol!” ile nereyi işaret ettiklerini biliyor insanlar, merak etme. Yani, Devletin Almanya’dan ithalini neye borçlu olduğunu siz de biz de biliyoruz. Bizzat Durmuş’un talebiyle geldiğini de. 

Bu arada Zülfü Selcan ve muadillerinin unuttuğu önemli bir şey var. Türkiye’deki en önemli Kürt mücadelesinin liderliğini Zaza Kürtler’in yüklendiği konusu. Haberin var ya da unutmuşa benziyorsun ama hatırlatayım; hani o Dersim’de Alevileri Kürtlere karşı kışkırtmada kullandığınız “Şeyh Sait’in Seyit Rıza’nın yemeğini yemedi” hikayesi var ya… Bir yandan onu işlerken öte yandan da “Zazalar Kürt değil” hikayesini işliyorsunuz ya… İşte o bahsettiğiniz her iki lider yani Seyit Rıza ve Şeyh Sait her ikisi de Kürt halkının en önemli Zaza Kürt liderleri olarak devlet tarafından idam edildiler. Artı MİT tarafından komplo ile öldürtülen Dr. Şıvan, yani Sait Kırmızıtoprak, Dersim’de soykırıma uğratılan Kürt Alevi toplumuna isyanla dağlara çıkmayı seçen Zaza Kürt liderdir. 

Şimdi senin gibi nerede eğitim aldığı bile belli olmayan biri, orada devletin zoruyla Kürtleri parçalara bölüp zalimlerin sofrasına meze etmede garsonluk yaparken, “herkes kendi dilini kullansın” laflarını ediyorsun. Senin kendi dilini kullanman için önce, devletin dilini kullanmayı bırakman gerekiyor mu? Dua et Kürt hareketi bitmesin. Enteresan şekilde kaderin onların varlığına bağlı. Yoksa senin akademik bir niteliğinin olmadığını devlet de, sen de, biz de biliyoruz. Bu arada bu “muhteşem akademik işler”inden başını kaldırırsan (!), bir ara Rayweri hatırla. Nazimiye’de Alevi Kürt soykırımı yapan Türk ordusunun atlarına arpa taşıyan Bertal Ağa ailesinin nasıl yok edildiğini git öğren. Bunlar senin işine yarayacaklardır.

***

 (1) http://zilfiselcan.net/2016/05/25/zulfu-selcan-ile-soylesi/

 (2) Aynı yerde.

AVA NEŞE KALP / Politika

Bu haber 528 kere okundu
  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Kategorisindeki Diğer Haberler
Etnik, dini, sosyo-politik kimliği ve doğasıyla tarihsel özgünlüğü olan Der..