Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu (KCDP) 2017 yılına ait veri raporunu kamuoyu ile paylaştı. Raporda 2017 yılında kadın katliamlarının arttığına vurgu yapılarak, OHAL ve KHK’ler ile kadın haklarına yönelik saldırıların artmasıyla kadın katliamlarının paralel olarak artış göstermeye başlandığına işaret edildi. Aralık ayında 45 kadının katledildiğinin altı çizilirken, yine OHAL ile beraber sürdürülen savaş politikalarında kadın katliamlarında vahşetin artmasına neden olduğu belirtildi.
Raporda faili belli olmayan kadın katliamları ile karşılaşıldığı ifade edilerek, “koruma” adı altında kadınların katledildiği dile getirildi. “2017 yılında kadın cinayetinin en çok artmasının sebepleri devletin kadın cinayeti ve kadına yönelik şiddete karşı önlem alması yerine daha çok artıracak uygulama ve yasaların getirmeye çalışmasından dolayıdır” denilen raporun devamında şunlar ifade edildi:
KADINLARIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELESİNİN ARTTIĞI BİR YIL OLDU
“Çocuk yaşta evliliklerin önünü açacak olan ‘Müftülüklere resmi nikah yetkisinin’ verilmesi bir gecede apar topar ‘isteseniz de istemeseniz de geçecek’ denilerek yürürlüğe girdi, arabuluculuk gibi hukuk dışı uygulamalar getirilmeye çalışıldı, 6284 zedelenmek istendi. Bu gibi yasa ve uygulamaların geçirilmeye çalışıldığı Ekim ayında kadın katliamında ciddi oranda bir artış yaşanmış, 40 kadın katledildi. 2017 buna karşın kadınların örgütlü mücadelesinin de arttığı bir yıl oldu. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü dolayısıyla kadınların meydanları doldurduğu Kasım ayında, ‘kıyafetime karışma’ dediğimiz Temmuz aylarında ise en düşük kadın katliamı yaşandı.
Artan kadın katliamı, çocuk istismarı ve cinsel şiddete rağmen kadın mücadelesinin sürdüğü bir yılı olduğunun belirtildiği raporda, Türkiye’nin ilk imzacısı olduğu İstanbul Sözleşmesi’ne göre kadın katliam verilerinin derlenmesi ve nedenlerinin açığa çıkartılmasının devletin görevi olduğu hatırlatıldı. Raporda, yetkili mercilerin görevini yerine getirmediği ve bu raporu Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu olarak kendilerine görev bildikleri kaydedildi.
387 ÇOCUK İSTİSMARA MARUZ BIRAKILDI
Rapora göre 2017 yılında 387 çocuk istismara maruz bırakıldı, 20 çocuk ise katledildi. Çocukların bulundukları her alanda kaldıkları yurtlarda, okullarında öğretmenleri, okul çalışanları tarafından, evlerinde istismara maruz bırakıldığının belirtildiği raporda Aralık ayında 41 çocuğun istismara maruz bırakıldığı açıklandı.
Raporun devamı şöyle:
“2017 yılında çocuklar müfredatta cinsiyetçi söylemlerin yer aldığı eğitim hayatına başladı. Kadına yönelik şiddetin temeli bu müfredat değişikliği ile atılmış oldu. Eğitimde bu yıl laikliğe aykırı değişiklikler yapılarak kız çocuklarının ‘kocaya itaat etmesi’ gerektiği,’evliliklerin fıtratında’ olduğu, yine çocukların ‘evliliğe kadar iffetini muhafaza etmesi’ gerektiği gibi konular müfredata eklendi.
16 KADIN SALDIRIYA UĞRADI
Mayıs- Ekim ayları arasında 16 kadın ‘şort giydiği, açık giyindiği, sigara içtiği’ bahanesiyle saldırıya uğradı. Kadınların yaşam tarzına yönelik saldırıların artması ülke genelinde büyük tepki topladı, kadınlar ‘kıyafetime karışma’ dedi. Kadınlar yaşam tarzına yönelik saldırılara karşı mücadele ederken laikliğe medeni kanunlara aykırı çocuk yaşta evliliklerin önünü açacak yasa gündeme getirildi. Bu yıl Meclis’ten apar topar geçirilen Nüfus Hizmetleri Kanun Tasarısı ile Resmi nikâhın müftülüklerce kıyılabilmesinin önü açıldı. Medeni Kanunlara aykırı olan bu yasa ile zaten ülkemizde büyük bir problem olan çocuk yaşta evliliklerin artmasına, çocukların yaşarken hayatlarının ellerinden alınmasına neden olacak.
KADINLARI TOPLUMDAN DIŞLAMAYA YÖNELİK UYGULAMALAR
Kadınların haklarını korumak gerekçesiyle aslında kadınları sosyal hayattan çekmeye yönelik uygulamalar gerçekleşti. Ulaşım içerisinde kadınları tacizden korumak adına ‘pembe vagon’, ‘pembe metrobüs’, ‘pembe trambüs’ gibi uygulamalar başladı. Bu uygulamaların hiç biri kadına yönelik şiddeti önlemek için değil, kadınları toplumdan dışlamaya yönelik uygulamalardır.
332 KADIN CİNSEL ŞİDDETE MARUZ BIRAKILDI
Aralık ayında 35, 2017 yılında ise 332 kadın cinsel şiddete uğradı. Kadınlara yönelik saldırılarda cinsel şiddet de azalmıyor. Kadınlar bu şiddet karşısında kendi yöntemleriyle korunmaya çalışıyor. Cinsel şiddet en çok kamuya açık alanlarda, sokakta ve toplu taşıma araçlarında gerçekleşiyor. Kadınların 129’u saldırıya kamuya açık alanlarda ve özellikle sokaklarda uğruyor. Kadınların 14’i tanımadığı erkekler tarafından cinsel şiddete maruz kaldı.
EN FAZLA KATLİAMIN YAŞANDIĞI İL İSTANBUL
2017 yılında 409 kadın katledilirken, Aralık ayında ise en yüksek sayıya ulaştı. Kadınların evlenememe değil, boşanamama sorununun olduğu ortadayken; kadınlar göz boşanmak istedikleri için katledilirken, koruma altındayken katledilirken; hala kadınları evlendirmek ve aileyi korumak üzerine politik hamlelerle kadınlar resmen ölüme mahkum edilmeye çalışılıyor. Bunlar kadın katliamlarındaki ciddi artışın sebepleri.
Kadınların 88’i kendi hayatına dair karar almak, 30’u boşanmak istediği için katledilirken, 134 şüpheli ölüm ve 110 tespit edilemeyen kadın katliamı gerçekleşti.
Bir yıl içerisinde en çok kadın katliamı gerçekleştiği iller; İstanbul’da 57, İzmir’de 32, Antalya’da 25, Bursa’da 18, Adana’da 17, Gaziantep’te 15, Konya’da 12 şeklinde oldu.
Aralık ayında şaka ile “öldürdü” haberleri yaygınlaştı, çocukların kadınları “öldürdüğü” iddia edildi. Bu duruma sebep olarak bireysel silahlanmanın teşviki ve silah kullanımının son yıllarda artması sebep olurken; bu cinayetleri şüpheli ölüm kapsamında ele aldık.
Bunun dışında kadın katliamlarında vahşetin bir diğer boyutu öldürme yöntemlerinde ortaya çıkıyor. Bu yıl kadınlar işkenceyle de katledildi.
Kadın katliamlarında kadınların yaş aralığı düştü. Bu yıl 15-18 ve 19-25 yaş arasında toplam 65 kadın katledildi.
*8 Mart’ta bu yılda kadınlar meydanlardaydı. Birçok ilde gerçekleşen eylemlerde kadınlar ‘Hayatın İçindeyiz, Özgürlükten Vazgeçmeyiz’ dedi
*Kadın Dayanışmasının güzel örneklerinden biri Kadınlar Birlikte Güçlü denilerek bu yıl ortaya koyuldu.
*Nuriye Gülmen ve Esra Özakça ekmeğinin ve emeğinin peşinde direnen kadınların sembolü oldu.
*Dünyadan birçok kadın hareketi de bu yıl meydanlardaydı. İran’da molla rejimine karşı kadınlar protestoların en ön saflarında yer aldılar.
*Kadınlar, bu yıl kadına yönelik her türlü şiddete karşı çözüm yollarını birlikte konuşup, tartışıp, karar alıp omuz omuza mücadele verme için Kadın Meclislerini il il, ilçe ilçe ve birçok üniversitede kurmaya başladı.”