Lütfen bekleyin.. Lütfen bekleyin..
Dün Aysel Tuğluk'u kapatıldığı Kandıra F tipi cezaevinde ziyaret ettim.
Annesizliğin bıçak yarası hâlâ kanıyor. Gözpınarları daha kurumamış, sevgili annesinden her söz edişinde gözyaşları sel olup akıyor.
Son yolculuğunda annesine eşlik etmesine izin verilmemişti.
Hudutları savaş uçakları ile aşarak dağlara tonlarca bomba yağdıran devlet, Aysel Tuğluk'u annesinin mezarına götüremedi! Bu gaddarlık onu derinden yaralamış. ¨
Annesinin mezar taşlarına dokunsa ve mezardan bir avuç toprakla hücresine dönse acısı belki biraz hafifleyecekti. Ama bu ona çok görüldü. Bu bir evlâda yapılabilecek en büyük zulümdür.
İnsana ve insanlığa arkasını dönmüş olan KAN PARTİ AKP şanına yakışanı yaptı!
Saman kafalı ırkçı bir güruhun Aysel Tuğluk' un annesinin cenazesine saldırı girişiminde bulunması, devlet yönetimi ve onun borazanı ırkçı medyanın yüzkarası eseriydi.
Aysel Tuğluk: "Annem günahsızdı, o saldırı bana yapılsa dert değildi. Ama sonsuzluk uykusundaki anneme.."
Sözünün arkasını getiremedi.
Kor gibi yakan bir sessizlik çöktü görüş yerine.
Aysel Tuğluk'un ağır sağlık sorunları var. Sağlığı cezaevi şartlarında daha da kötüleşiyor.
Savcı, ipe sapa gelmez gerekçelerle örgüt üyeliğinden cezalandırılmasını istedi.
KAN PARTİ AKP, daha dün Abdullah Öcalan ile pazarlık masasına oturmuş ve İmralı' ya ardı ardına elçiler göndermişti.
Adalet Bakanı, Aysel Tuğluk'un İmralı'ya gitmesi için ricacı olmuştu.
Bugün ise Abdullah Öcalan'ın Aysel Tuğluk' u DTK eş başkanlığına önermiş olmasını örgüt üyeliği olarak gösteriyor.
Abdullah Öcalan'ın kendi kişisel fikrini açıklamış olması Aysel Tuğluk' u nasıl örgüt üyesi yapar? Bu, akıl ve hukukla izah edilemez, apaçık bir zorbalıktır.
Abdullah Öcalan, Tayyip Erdoğan ve birçok devlet yöneticisi hakkında da yüzlerce kez konuşmuş ve pek çok öneride bulunmuştur. Aysel Tuğluk hakkında yürütülen bu mantığa göre, onlarda mı örgüt üyesidirler?
Böyle aptal bir mantık olabilir mi?
Kendisine yollanan bir mesaj yüzünden bile insanların cezaevine atıldığı karanlık günler geçiriyoruz.
Bu şartlarda Aysel Tuğluk, Ahmet Şık ve daha on binlerce insanın objektif ölçülere göre yargılanmalarını beklemek saflık olur.
Yargı formaliteleri tamamlayıp ceza vermek üzere kurgulanmıştır.
Aysel Tuğluk'un sağlığı cezaevi şartlarında her geçen gün daha da bozuluyor.
Hiçbir hukuki değeri olmayan saçma sapan iddialarla cezaevinde tutulması düşmanca bir uygulamadır.
Mahmt ALINAK / Rojavakurdistan
