Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’ın Aleviler din derslerinin kaldırılmasını istemiyor” sözlerini PSAKD’nin önceki başkanlarından Kazım Genç PİRHA’ya değerlendirdi.
Genç, “Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz yapmış olduğu açıklamayla Aleviler zorunlu din dersi istiyorlar diye bir cümle kullandı. Tabii bunu bizim kabul etmemiz söz konusu değil. Zorunlu din dersine karşı yürüttüğümüz davalar ve bu davalar neticesinde aldığımız kararlar yan yana gelince buna bizim tüm Aleviler örgütleri toplumsal olarak gür bir ses çıkarmaları gerekirdi. Fakat ne yazık ki bunu göremedik.”
Yani sayın bakanın da bunu hangi Aleviler istiyor diye açıklaması gerekir” diye konuşan Genç, “Ama biz Alevi örgütleri kitlesel olarak Milli Eğitim Bakanlığı’nın kapısına gitmezsek veyahut Alevi örgütleri bir bütün olarak yöneticileri 50-60 -100 kişi Milli Eğitim Bakanı’ndan randevu alıp gidip kimdir bu Aleviler diye sormazlarsa evet bu tür laflar çok olur” dedi.
YANLIŞLARI KAMUOYUYLA PAYLAŞALIM
Av. Kazım Genç, “Bakın size geçmişten bir anekdot anlatayım” diyerek şunları ifade etti:
“Bir yuvarlak masa toplantısı vardı devletin kademelerinin insanlarında olduğu talim terbiye kurulundan zorunlu din dersi tartışılıyordu. Ben orada dedim ki; “Bu zorunlu din dersi davasını yürüten avukat biziz, bu davayı götürdük, AİHM karar verdi ve bu konuda kitaplarda bizim istediğimizden çok farklı olarak yer alıyor. Niye bunları bize, hem Alevi örgütlerine, yöneticilerine sormuyorsunuz” dediğimde; O dönemde tahkim kurulu başkan yardımcısı dedi ki ya biz bunları Alevi olanlara yaptırıyoruz belki siz tanımıyor olabilirsiniz dedi. Çorum İlahiyat Fakültesi Dekanı olan Osman Eğri’ye yazdırdık biz bunu dedi. Ben dedim ki biz bunu nasıl tanımayalım hem adı Osman, hem soyadı Eğri. Yani tepki koyduğunuzda yanlışlar ortaya çıkar ve yanlışları kamuoyuyla paylaştığınızda bu söylenir ve söyledikleri yanlışın altında kalırlar.”
BU SÖYLEMLERE KARŞI GÜR SES ÇIKARTILMALI
Kazım Genç, bu söylemlere karşı gür ses çıkartılması gerektiğini belirterek “Ne yazık ki sayın bakan bunu demiş ama Alevi örgütlerinden kamuoyuna yansımış benim görebildiğim bir eylemle karşılaşmadım, görmedim, duymadım. Belki bir basın açıklaması yapmışlardır veya bir şey demişlerdir. Oda bana denk gelmemiş olabilir. Bu küçümsenecek, kulak ardı edilecek, ya da önemsenmeyecek bir açıklama değildir” dedi.