Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen HDK Halklar ve İnançlar Komisyon üyeleri, Maraş Katliamı’nıda hayatını kaybedenleri andı. HDK Eş Sözcüsü Gülistan Koçyiğit’in ön saflarda yerini aldığı anma, Alevilerin sesi olan ve OHAL KHK’lerle kapatılan TV 10 çalışanlarının katılımıyla gerçekleştirildi. Anma etkinliğinde, “Maraş’ta direnenlere aşk olsun, katledenlerden hesap sorun” yazılı pankart, “Maraş’ı unutma, unutturma” dövizlerinin yanı sıra, sağlık sorunlarından ötürü hayata gözlerine yuman ve bu nedenle eyleme katılamayan Güzel (Şahin) Ana’nın fotoğrafı taşındı. Sık sık, “Maraş, Dersim, Koçgiri; unutulmaz hiçbiri”, “Maraş’ı unutma, unutturma” sloganlarının atıldığı etkinlikte ilk konuşma TV 10 Genel Yayın Yönetmeni Şahin Büyükşahin tarafından yapıldı.
‘YÜZLEŞMEK YERİNE YASAKLIYORLAR’
Bundan 39 yıl önce Alevilere yönelik çok ciddi bir saldırının gerçekleştirildiğini hatırlatan Büyükşahin, Maraş Katliamı’nda 80 yaşındakilerden hamile kadınlara ve bebeklere kadar pek çok insanın vahşice katledildiğini vurguladı. Maraş’ın Alevilere yönelik ilk katliam olmadığını kaydeden Büyükşahin, Koçgiri, Çorum, Sivas, Gazi katliamlarını anımsattı. Maraş Katliamı’nı gerçekleştirenlerin cezalandırılmak yerine ödüllendirildiğine işaret eden Büyükşahin, Maraş’ta bugün yapılmak istenen anmaların yasaklanmasına tepki olarak da, “Katliamlarla yüzleşmek yerine anmaların yasaklandığı bir ülkede yaşıyoruz. Katliam, zulüm yapmak serbest, anmak yasak” dedi. Maraş’ta katliam ve inkâr politikalarının yapılan demografik yapı değişikliğiyle sürdüğüne dikkat çeken Büyükşahin, Suriye savaşından kaçan mültecilerin Maraş’a yerleştirildiğini söyledi. Meclis’te yapılan 2018 Bütçe Görüşmelerine de değinen Büyükşahin, Aleviler olarak bu ülkede yıllardır vergi ödediklerini ancak toplumun ötekileştirilen kesimi olduklarını vurguladı.
‘BU ÜLKEDE KENDİMİZİ GÜVENDE HİSSETMİYORUZ’
Büyükşahin'in ardından konuşma yapan HDK Eş Sözcüsü Gülistan Koçyiğit ise, ülke tarihinin katliamlar tarihi olduğunu belirterek sözlerine başladı. “Takvimin yaprakları yetmiyor katliam anmalarına” diyen Koçyiğit, Maraş Katliamı ile devletin Alevi Kızılbaş kimliğini bu topraklardan yok ederek yerine kendi ideolojisini dizayn etmeyi amaçladığını söyledi. Suruç, Ankara katliamlarını ve Alevilerin işaretlenen evlerini hatırlatan Koçyiğit, devletin bakış açısının bugün de değişmediğini vurguladı. Farklı kimlik ve inançlara mensup insanların bu ülkede kendini güvende hissetmediğine dikkat çeken Koçyiğit, “Kendimizi bu ülkede güvende hissetmiyoruz. Alevi, Kürt, Ermeni olduğumuz ve biat etmediğimiz için Dilek Doğan gibi her an katledilebiliriz” diye konuştu.
‘OTURDUĞUNUZ KOLTUKLAR BU KANI SİLEMEZ!'
Devlet tarafından Alevilerin her zaman yok sayıldığını, inkâr edildiğini belirten Koçyiğit, Sivas Katliamı sanıklarının avukatlığını yapanların bugün Meclis koltuklarında oturduklarını anımsatarak, “Her birinin elinde Alevi kanı var. Bu kan oturdukları koltuklarla silinemez” dedi. Maraş'ta Alevi kurumlarının yapmak istediği anmaya getirilen yasağa da değinen Koçyiğit, bu yasakçı zihniyetin katliamcı zihniyetin devamcısı olduğunu vurguladı.
'KATLİAMCI POLİTİKALAR DEVAM EDİYOR'
Konuşmaların ardından HDK Halklar ve İnançlar Komisyonu adına açıklama İmam Balıseven tarafından okundu. Maraş Katliamı’nın üzerinden 39 yıl geçse de katliama sebep olan zihniyetin değişmediğini vurgulayan Balısever, devletin Alevilere, Kürtlere ve demokrasi güçlerine karşı izlediği katliamcı politikaların devam ettiğini kaydetti. Tarihin kara lekeleriyle yüzleşmemenin yeni lekelerin oluşmasını onaylamak anlamına geldiğinin altını çizen Balıseven, devlete katliamlarla yüzleşme çağrısı yaptı.