Lütfen bekleyin.. Lütfen bekleyin..
Demokratik Alevi Derneği Maraş Katliamı’nın 39. yılında yazılı açıklama yaparak katliamı yapanları kınadı. Maraş Katliamı’nın Cumhuriyetle birlikte Alevilere yönelik katliam ve kıyımlardan biri olduğu vurgulanan açıklamada, Dersim, Koçgiri gibi tam bir tedip tenkil pratiği olduğu söylendi.
Yapılan katliamın fiziken ortadan kaldırma ve yok etme olduğu, kimi çevrelerin bilerek ya da bilmeyerek direkt devletten gelen bu sistemli ve örgütlü girişimlere provokasyon dediği belirtilen açıklamada, “Yaklaşım yaranmacı ve saptırma yaklaşımıdır. Provokasyon küçük lokal grup veya grupların eylem girişimidir. Yönetenler her halükarda bunu görür, duyar ve tedbir geliştirir. Ancak bu ülkede başta Aleviler olmak üzere birçok inanç gruplarına yönelik geliştirilen eylemler katliam ve kıyımla sonuçlanmıştır”denildi.
Ülke tarihinin katliamlarla anılır hale geldiği vurgulanan açıklamada, neredeyse katliam ve kıyımla anılmayan gün veya ayın olmadığı belirtildi. Açıklamada, bu yaklaşım toplumsal varlığa, inanç ve kültürlere yönelik olduğu ve farklılıkları ortadan kaldıran tek tipleşmenin sonucu olduğu kaydedildi.
“BU GERİCİLİĞE KARŞI TÜM TOPLUMSAL KESİMİN DAYANIŞMASI GÜÇLENMELİ”
Alevilerin hiçbir zaman sosyal hukuk devletinin gereği olan eşit yurttaşlık haklarını kullanamadığı vurgulanan açıklamada şöyle devam edildi.
“Dilimizi, kültürümüzü ve inancımızı eşit özgür koşullarda yaşayamadık. Hep potansiyel suçlu ve tehlike görüldük. Koçgiri, Dersim, Malatya, Maraş, Çorum, Sivas ve Gazi katliamları bu yaklaşımın sonucudur. Gelinen aşamada sadece karanlığa küfrederek aydınlığın gelmeyeceğini bilmekte fayda var.
Biz Aleviler ve diğer benzer gruplar için birçok anlamda risk ve tehlike her zamandan daha fazla kendisini belirgin kılmıştır. Devlet ve hükümet politikasına dönüşmüş olan bu gerici, selefi ve cihatçı anlayışa karşı tüm toplumsal kesimler ayağa kalkmalı birliğini ve dayanışmasını güçlendirmelidir. Her türlü gericiliğe karşı hak ve hakikat ancak böyle sağlanabilir. Hakkın, adaletin nurlu ışığını yol ulularımızın rehberliğinde ve hakikat şehitlerimizin izinde görebiliriz.
Bizleri kurtaracak olan birliğimiz, beraberliğimiz, ferasetimiz ve cesaretimizdir. Egemenlerden beklenti halinde olmanın dönemi geçmiştir. Günü kurtaran bireysel menfi ilişkiler onurlu ve özgür gelecek ideallerimize ve yol’a hizmetten uzaktır.
“YAŞANAN ZULÜMLERDEN SONUÇ ÇIKARILMASI GEREKİR”
Yaşadığımız zor-zulüm ve katliamlardan sonuç çıkarmalıyız. Topyekün bir karşı çıkış örgütlü mücadeleyle mümkündür. Düğmeye basılmışçasına her tarafta Alevilerin evleri işaretleniyor. Bizler yapanı da yaptıranı da tanıyoruz. Buna karşı duruşu sadece şikayetçi ve davacı olmakla geçiştiremeyiz. Alevilerin ve dostlarının birçok örgütlü yapıları mevcuttur. Bu türden gerici katliamcı anlayışlara karşı harekete geçmeli, demokratik hakları halklara mal ederek öncülük rolünü oynamalıdır.
Başta Maraş Katliamı ve tüm Alevi katliamlarında yitirdiğimiz canlarımızın anılarının önünde saygıyla eğiliyoruz. Ayrıca 19 Aralık aynı zamanda cezaevlerinde devrimci yurtsever siyasi tutsaklara yönelik katliam olma özelliğini de taşımaktadır. Yapanları lanetliyoruz.”
