Lütfen bekleyin.. Lütfen bekleyin..
HDP Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu ile milletvekilleri Dilan Dirayet Taşdemir ve Mithat Sancar, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında 282 gündür açlık grevinde olan eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın taleplerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Toplantıda Gülmen ve Özakça'nın iş ve yaşam mücadelesi verdiğini söyleyen Filiz Kerestecioğlu şunları dile getirdi:
Birçok yazar, eğitimci, avukat çağrıda bulundu ve dediler ki Nuriye Gülmen ve Semih Özakça hem iş hem yaşam mücadelesi veriyor. OHAL İnceleme Komisyonu'nun bir an önce karar vermesini istiyoruz. Zaman her geçen gün azalıyor, bir an önce işlerine iade edilmeliler.
Bizler de onlarla aynı fikirdeyiz. OHAL Komisyonu uzun bir zaman geçmesine rağmen hala çalışmaya başlamadı. Bu arkadaşlar 282 gündür açlık grevindeler ve tek talepleri işlerini geri almak.
Ankara’da insan hakları anıtının önünde polis bariyerleri olması bütün Türkiye için bir utanç. Hangi ülkede görünür bir anıtın bariyerlerle çevrilmesi? Herhalde demokrasinin yerlerde süründüğü bir ülkede.
Biz bunların hepsini bir kenara bırakıyoruz. Bu gençlerin içinde bulunduğu durum bütün ülke için travmatik bir durum. OHAL İnceleme Komisyonu bir an önce üzerine düşeni yapmalı. Bir an öne işlerine iade edilmeliler. Bu siyasi değil insani ve vicdani bir talep.
İki eğitimcinin tek talebinin olduğunu söyleyen Mithat Sancar şunları dile getirdi:
Talep bellidir. Bu iki insan 282 gündür açlık grevindeler ve tek talepleri olduğunu söylüyorlar. Başka bir talep ileri sürdükleri yok. İşe iade bir an önce gerçekleşmeli. Ama hükümet OHAL İnceleme Komisyonu'na topu attı. OHAL İnceleme Komisyonu çok kısa sürde çalışmaya başlamalıyken bu süre uzadıkça uzadı.
Elbette pek çok mağdur insan var. OHAL İnceleme Komisyonu’nun bu mağduriyetleri gidermeye ne kadar elverişli olduğu çok tartışmalı. Nuriye ve Semih’in dosyalarını bir an önce komisyon gündeme almalı. OHAL İnceleme Komisyonu üyelerinin adil çalışacaklarına dair bir işaret olacaktır; Nuriye ve Semih’in dosyalarına öncelik vermeleri.
Ortada bir yaşam hakkı söz konusu. Allah korusun hayatlarını kaybederlerse vebali hükümetin omuzlarında olacaktır. Sadece hükümetin değil tüm toplumun vicdanına ağır bir hançer saplanacaktır. Biz bunun hesabını ödeyemeyiz, en başta da onları ihraç edenler ödeyemez. Ve tabi bir an önce harekete geçmeyen komisyon da ödeyemez. Böyle bir hesabı ödemek zorunda kalmamak için OHAL Komisyonu derhal karar vermeli.
