Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kudüs sorununda da ağırlığını hissettirmek amacıyla kritik bir Ortadoğu turu gerçekleştiriyor. Suriye, Mısır ve Türkiye ziyaretlerini gerçekleştirecek olan Putin'in, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile yapacağı görüşme ön plana çıkmıştı. Ancak Putin tıpkı 22 Kasım tarihinde Erdoğan'ın da dahil olduğu Soçi Zirvesi öncesinde Esad ile bir araya geldiği gibi bu kritik ziyaret öncesinde de Suriye'yi ziyaret etti ve Rusya'nın Lazkiye'deki askeri üssünde Esad'la görüştü.
KUDÜS SORUNUNDA DA RUSYA AĞIRLIĞINI KOYMAK İSTİYOR
Putin'in Mısır, Türkiye ve Suriye ziyaretleri dikkate alındığında Rusya, gittikçe Ortadoğu coğrafyasında "çözüm gücü" geliştiren uluslararası aktör olma görünürlüğünü artırıyor. Bu ziyaretlerde Rusya'nın Kudüs sorunundaki çözümde de ağırlığını hissettirmek istediği görülüyor. Ancak ABD'nin hamlesine karşı Rusya'yı yanına almak isteyen Türkiye'nin beklentisinin aksine, Rusya'nın da Kudüs meselesinde İsrail'i gözardı etmeyen tutumu varlığını sürdürüyor. ABD Başkanı Donald Trump'ın aksine Putin'in Kudüs meselesinde daha çok dengeleri gözeten bir yaklaşım sergilemesi bekleniyor.
ESAD İLE BAŞLAYIP ESAD İLE BİTEN ERDOĞAN GÖRÜŞMELERİ!
Putin'in bu ziyaretteki temel önceliklerinden birini yine Suriye oluşturuyor. Bir süre önce Rusya ile ABD, Suriye savaşının sona ermesi konusunda mutabakata vardıklarını Vietnam'da açıklamışlardı. Ardından Rusya'nın öncülük ettiği Astana sürecinin aktörleri olan Türkiye ve İran'ın katılımıyla 22 Kasım'da yapılan Soçi zirvesinde "bu karar teyit" edildi ve Suriye Ulusal Diyalog Kongresi'nin toplanması kararı alındı. Üstelik bu kararlar Türkiye'nin "askeri yöntemler çözüm değilse ABD ve Rusya askerlerini çeksinler" açıklamasına rağmen alındı ve Türkiye bunu kabul etmek zorunda kaldı.
PUTİN 'SAVAŞIN BİTTİĞİNİ' İLAN ETTİ
Rusya'nın öncülük ettiği bu sürecin en kritik adımlarından biri yine Putin'den geldi. Özellikle son iki yıldır Suriye savaşında etkin bir güç olan ve savaşın seyrini Esad lehine değiştiren Rusya, Putin'in bugünkü ziyaretiyle askeri varlığını "daimi üslenme alanlarıyla" sınırlandırma, yani askerlerini cepheden çekme kararını açıkladı. Bu karar, Vietnam'da alınan "artık siyasi çözüm zamanı" mutabakatının en belirgin adımlarından biri ve bu kararla Rusya kendi cephesinden Suriye savaşının resmen sona erdiğini ilan etmiş oldu. Bu karar Rusya'nın Suriye'deki bütün askeri varlığının sona erdiği anlamına gelmese de, bunun "daimi üslenme alanlarıyla" sınırlandırılması anlamına geliyor.
BU KARARLA DİĞER GÜÇLERE 'ÇEKİLİN' ÇAĞRISI YAPTI
Üstelik bu karar, Suriye alanında askeri güç bulunduran diğer bölgesel ve küresel güçlere de, "Sizde artık askerlerinizi çekin" mesajı içeriyor. Askeri müdahalesiyle Suriye'deki denklemi büyük ölçüde belirlemiş olan Rusya'nın, kendi askerlerini çekip sahayı diğer güçlere bırakması mümkün gözükmüyor. Yine bu karar, yabancı güçlerin çekilmesi ve Suriye'deki siyasi ve askeri güçlerin sahada kalması ve çözüm arayışlarının da "bu yerli güçler tarafından" yürütülmesini amaçlıyor. ABD, İngiltere, Fransa gibi DAİŞ karşıtı uluslararası koalisyonun Demokratik Suriye Güçleri (QSD) ile görüşmelerinin de sahadaki bu hareketliliğin bir diğer görüntüsü olarak değerlendiriliyor.
TÜRKİYE'NİN SURİYE'DEKİ VADESİ DE DOLMAK ÜZERE
Burada alınan kararın Türkiye'yi ilgilendiren bir boyutu da var. Desteklediği silahlı güçler yenilince denkleme kendi askeri gücüyle müdahil olan ve ABD ile Rusya'nın oluruyla Cerablus üzerinden Suriye'ye giren Türkiye'nin askeri varlığı da bu karar sonrasında ciddi tartışma konusu olacak. Türkiye "Kürt oluşumunu" gerekçe göstererek Suriye'de askeri olarak varlığını sürdürmek isteyecek ancak diğer aktörlerin askeri olarak çekildikleri Suriye'de Türkiye'nin kalmasına izin verilmesi pek olası gözükmüyor. Bu açıdan hem Putin'in Erdoğan'la ziyareti hem ABD Genelkurmay Başkanı'nın Ankara ziyaretlerinin böylesine bir anlamı var ve bu açıdan Türkiye'nin Suriye'deki varlığı da pek uzun ömürlü görünmüyor.