Dersim’de Cuma namazı çıkışı Sihenk’te bulunan Yunus Emre Camii önünde bir araya gelen grup, ellerinde “Kudüs bizimdir, Tunceli Kudüs’e sahip çıkıyor, Kudüs bizim kırmızı çizgimizdir” yazılı dövizlerle protesto gösterisi yaptı. Yazılı bir açıklama yapan DAD ise söz konusu protestoya halkın zorla teşvik edildiğini belirterek tepki gösterdi.
ABD Başkanı Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma kararı sonrası Dersim’de Cuma namazı çıkışı Sihenk’te bulunan Yunus Emre Camii önünde bir araya gelen grup, ellerinde “Kudüs bizimdir, Tunceli Kudüs’e sahip çıkıyor, Kudüs bizim kırmızı çizgimizdir” yazılı dövizlerle protesto gösterisi yaptı.
Demokratik Alevi Derneği Genel Merkezi ise bir açıklamayla bu protesto gösterisine halkın, mülki idarecilerin zorla katılmasını eleştirdi.
Açıklamada, “Dersim’de mülki idarecilerin halkımızı zorlayarak veya teşvik ederek Cuma günü caminin önünde bu oyuna tepki göstermeye zorlamasını inancımıza ve kimliğimize müdahale ve saldırı olarak görüyoruz” denildi.
Demokratik Alevi Derneği Genel Merkezi’nin konuya ilişkin yaptığı açıklamanın şöyle:
Dünyada yaşanan insanlık dramının iki önemli sebebi vardır; sınırlar ve sınıflar. Aristokrat ezen sınıfın ölçüsüz ve orantısız güç baskısı altında yaşayan ezilenler bu haksızlıklar karşısında direnmeye devam etmektedirler.
Küresel emperyalist yayılmacılığın sınırları aşarak en ücra yaşam yerlerine nüfuz ettiği günümüzde sınırlar sembolik hal almıştır.
TARTIŞMALAR YENİ SAVAŞLARA DAVETİYE NİTELİĞİNDEDİR
Ülkemizdeki ciddi yolsuzluk davalarının ABD’ye taşındığı bugünlerde tüm kamuoyu orası ile meşgulken aniden Kudüs meselesinin patlak vermesi elbette düşündürücüdür. Ortadoğu’nun kanayan yarası olan sınırlar savaşına Kudüs’ün kimlerin olduğu yönündeki tartışmalar yeni çatışma ve savaşlara davetiye niteliğindedir. Hem de uluslar arası niteliği olan bir çıkmaza sürüklemektedir.
Açıktır ki bu yeni tartışmanın ve çatışmanın bedelini yine ezilen halklar ve çocukları ödeyecektir.
Kudüs asırlardır farklı din ve inançların barış içerisinde olmasa da yaşadığı yer olması nedeniyle stratejik öneme sahiptir.
Kudüs tartışmaları bizce siyasi prestijleri düşmüş ve bitmiş siyasi aktörlerin yeniden prestij kazanmaya çalıştığı danışıklı dövüş sahnesidir.
Bununla hem emperyalistler hem de Ortadoğu’nun selefi cihatçı gerici güçlerin güç gösterisi olacaktır. Aynı zamanda dinler arası savaş ve kutuplaşmalara hizmet edecektir. Bu potansiyel tüm İslam ülkelerinde ve kontrol edilmez cihatçı gruplarında mevcuttur.
TÜM İNANÇLAR ARASI BARIŞI İSTİYORUZ
Biz Aleviler tüm dinler ve inançlar arası barışı istiyoruz. Bu türden hesaplı ve kirli savaş ve sürtüşmelere taraf da, alet de olmayacağız.
Dersim Kürt Kızılbaş Alevi kentidir. Kendinden gelen inanç ve ritüellerimiz vardır. Hiç kimse bize, bize ait olmayan inanç ve din giymeye zorlamaya hakkı yoktur. Laik devlet olmanın gerekleriyle yaşamak istiyoruz.
Dersim’de mülki idarecilerin halkımızı zorlayarak veya teşvik ederek Cuma günü caminin önünde bu oyuna tepki göstermeye zorlamasını inancımıza ve kimliğimize müdahale ve saldırı olarak görüyoruz”.