Dersim, Kürt Alevilerin merkezidir. Eğitim seviyesi ve politik angajmanı nedeniyle çarpan etkisi yüksek bir kesimdir. Kürtlük ve Aleviliğin en önemli bağlantı merkezidir. Bu da orayı direkt olarak Türk ve İslam sentezi ideolojisinin egemenliğindeki bir devletin hedefi yapmaktadır. Bu nedenle Dersimliler ve Alevileri “en has Türk” olarak ilan ile başlayan, biz “solcuyuz”, “Enternasyonalistiz Kürtlükle ilgimiz yok, Ateistiz dinle ilgimiz yok”la devam eden, 12 Eylül sonrası biz “Kürt değil Aleviyiz” ile sürdürülen, son ayağı “Kürt değil Zazayız” ile devam eden toplumsal mühendislik projelerinin uygulama alanı olmuştur. Yani devletin bir dizi proje uygulama ile Kürt hareketinin içindeki yerinin engellenmeye, ısrarlı bir şekilde yok etmeye çalıştığı bir yerdir.
Türk devletinin, 2023’e kadar “Kürtleri hallederek” 100. yıl kutlamaları yapmayı planlaması çerçevesinde, tüm gücüyle bu Kürtlere yöneldiği bir dönemde, Kürtlerden blok olarak koparacak parçalar arasına çivi yerleştirme ve bu çivilerle bu parçaları ayırma hamlesi hızla devam etmektedir. Bu çivilerin yerleştirildiği en önemli parça ise Dersim’dir haliyle. Bunun için ciddi planlamalar yapılmış durumda. En son ve en dikkat çekici kısmı ise akademik bir boyutun daha yoğun bir kurumsallıkla uygulanması olarak belirmektedir. Bu nedenle üç tane üniversite ile Kürt Alevilerin ve Zazaların bölünerek Kürtlerden koparılması için bir dizi çalışma yapılmaktadır. Dolayısıyla Türklerin en mahir olduğu alanlardan biri olarak, her şeyi Türk yapmadaki akıllara zarar bağlantılar ve iddialardır. Bu topraklarda hiçbir kökleri olmamasına rağmen her şeyi Türk yapmaya kadar vardıran, -tıpkı dizilerinde olduğu gibi- hayali dünyalar, etnisiteler, Türk bağlantıları yaratmaktadırlar.
Elbette bunu yaparken aptal değiller. Devşirmelik sistemi ile 600 çadır olarak geldikleri Anadolu’da, 600 yıl iktidar oldular. Bu süreçte en mahir oldukları konu ise İslam’ın cihadı ve kendi akıncı, yani işgal alışkanlıklarını harmanlayarak toplumları baskılamak, yağmalamak ve devşirmek olarak belirmektedir. Dolayısıyla, Dersim ve Alevi Kürtlerin 700 yıllık direnişi küçümsenecek bir şey olmasa da en zorlu sürece girdiği anlaşılıyor. Burada yaptıkları esas olarak öncelikle bulandırma, böylece gerçek ve sahte bilgiyi ayır edemeyecek durumdaki kitleleri bloke etme ve onları parça parça kontrol altına alıp devşirerek, daha sonra da içerideki kısma karşı kullanarak ortadan kaldırmaya odaklı bir strateji güdülmektedir. Kürt olmadıkları iddiası ile yapılan bulandırmayı, yavaş yavaş Türklere bağlayacak bir kıvama taşıyacaklar.
Tam burada Erzincan’da “Dersim Türkmenleri” adı altında işletilen bir Facebook sayfası bu iddiayı desteklemektedir. Kesif bir Turancı-Türkçü damar tarafından Dersimlileri Türkmen olarak ilan eden sayfada, neden Türk değil de Dersim Türkmenleri? gibi kıvamlı bir soru elbette akıllara gelmektedir. Bunun nedeni sahip oldukları katliam tarihinin halen Dersimlilerin hafızasında kayıtlı olmasıdır. 1937-38 o kadar da unutulmuş değildir. Bu vesileyle Türkmen kavramını tercih etmektedirler. Bunun anlamı aşama aşama, yani ürkütmeden Türkleştirmeye bir basamak uzatmak… Zira Türkmenlik Aleviliği çağrıştırmaktadır. Türkmenler kendilerini Türk olarak görmedikleri gibi, tıpkı Dersimli Zaza ve Kurmanc Kürtlerde olduğu gibi Sünnileri de Türk olarak tanımlamaktadırlar.
Bahsedilen Facebook sayfasına göz attığımızda CHP’sinden Ovacık’ın Komünist belediye başkanına kadar her şey orada mevcut. Dolayısıyla Türk Mucizesi son hızla işletilmektedir. Arakladıkları bir sözcükle bir topluluğu Türk yapabilirken, Dersim Kürt Zazaları gibi binlerce yıllık bağı, toprak, kültür, dil ve din ortaklığı onları Kürt yapmaya yetmemektedir(!). İçerden devşirdikleri işbirlikçilerle, zeka seviyesi deniz seviyesiyle aynı Irkçı Türk kafası ve onların hizmetindeki hizmetliler sınıfının düşkünlük seviyesi ile olabildiğince abandıkları Zaza Kürtleri ve Alevi Kürtleri devşirmeye çalışmaktadırlar… Bütün güçleriyle saldırdıkları Kürtler buna gereken cevabı verecektir elbette…
Irkçı saiklerle, kendisinin de belediye başkanlığı yaptığı yerde en az elli bin insanı katletmiş M. Kemal’in portresinin önünde mutlulukla poz verip ve halen komünist kalabilmek de Türkiye mucizesi…
(*) Bu yazı dizisinde devletin Zazalık projesi ve bu kapsamda oluşturulan projeler, akademik kadrolar ve onların görevleri ele alınacaktır. Bu kısım Erzincan, Dersim ve Bingöl ile devam edecektir. Bu üç yer ve üniversitedeki uygulamalar, projeler ve kadroların neler yaptıklarına bakılacaktır.
https://www.facebook.com/pg/dersimturkmenleri/photos/?ref=page_internal
AVA NEŞE KALP / Politika