Malatya'da evleri işaretlenen Aleviler, olayın provokasyon olarak yorumlanmasının geçiştirme anlamına geldiğini belirterek, faillerin bir an önce bulunmasını talep ediyor.
Malatya’da Alevi yurttaşların yoğunlukta yaşadığı Cemal Gürsel Mahallesi'nde 13 evin kapısının işaretlenmesine ilişkin polislerin inceleme başlatmasına rağmen şu ana kadar hiç kimse hakkında soruşturma başlatılmadı. Yaşananları Maraş Katliamı sürecine benzeten Aleviler, faillerin bir an önce yakalanmasını bekliyor.
Son dönemdeki saldırıları değerlendiren Alevi Eşit Yurttaşlık Derneği Başkanı Erdoğan Ünverdi, İstanbul Habibler Cemevi’nin taşlanması, Cemal Gürsel Mahallesi’ndeki 13 evin işaretlenmesi ve son olarak Paşaköşkü Mahallesi'ndeki Alevilerin korumasında olan Kurtuluş Kiliseleri Derneği’nin camlarının kırılmasıyla saldırıların sistemli bir hal olduğunu söyledi.
Bu saldırılarla Alevilerin baskı altına alınmaya ve sindirilmeye çalışıldığını dile getiren Ünverdi, geçmişte Maraş ve Sivas'ta benzer saldırıların yaşandığını hatırlatarak, "Mahallenin özelliği neredeyse tamamının Alevi yurttaşlar olmasıdır. Ondan sonra Alevilerin yoğun yaşadığı ve Alevilerin koruması altında olan bir derneğin taşlanması ayrıca düşünülmesi gereken bir olaydır. Bunların arkasında kimler var ve kimlerden cesaret alıyorlar? Failleri yakalanmadığı sürece 'bu olayları derin güçler mi yapıyor' sorusu akıllara geliyor” dedi.
Yaşanan olayları "provokasyon" diyerek geçiştirmenin doğru olmadığını belirten Ünverdi, “Bu olayları ciddiye almak lazım. Ülkemizde DAİŞ dedikleri bir terör örgütünün bölgemizde yoğun olduğunu görmekteyiz. Basına düşen haberlerde DAİŞ'lilerin Türkiye’ye geçiş yaptığı belirtiliyordu. İlimizde bir DAİŞ saldırısı ile karşılaşma durumu ihtimalli var.. Çünkü her an, nerde, ne olacağı belli değil. İnsanların kafalarında soru işareti kalmaması için failler bir an önce yakalanıp teşhir edilmelidir" diye ifade etti.
Cemal Gürsel ve Paşa Köşkü mahallelerinde yaşayan Alevilerin tedirgin olduğunu söyleyen Ünverdi, "Kalleş bir suikast yada saldırıdan çekiniyoruz. Yoksa bize direkt cepheden yönelecek her türlü saldırıya karşı kendimizi koruruz. Çünkü biz ne DAİŞ belasından, nede gerici güçlerden şimdiye kadar korkmadık. Şimdiye kadarda gerekli her türlü saldırının cevabını verdik ve vermeye de devam edeceğiz. Burada bize düşen görev, bu ülkenin ezilenleri, demokratları, aydınları bir araya gelip bir güç oluşturmaktır” diyerek birlik mesajları verdi.
Alevilerin ülkede önemli bir muhalif güç olduğuna dikkat çeken Ünverdi, bu yüzden Alevilerin sindirilmek istendiğini dile getirdi. OHAL ile başlayan baskı sürecinin ne zaman biteceğinin pek görülmediğini söyleyen Ünverdi, bu süreci yürütenlerin muhalif kesimler ve Alevileri sindirerek hegemonyalarını güçlendirmek istediklerini belirterek,“Türkiye’de milliyetçi muhafazakâr bir ittifakın oluştuğunu görüyoruz. Güvenlik güçleri yapanları yakalamalıdır ki bizim kafamızdaki soru işaretleri de netleşsin. Kimin yaptığı ve bunların arkasında hangi güçlerin olduğunu bizde bilelim ve ona göre tavrımızı koyalım” dedi.
Mahallede tedirginliğin halen devam ettiğini söyleyen Cemal Gürsel Mahalle Muhtarı İmam Yıldız ise, işaretlemenin toplumu ayrıştırma amacıyla yapıldığını belirtti. 1980’den önce de mahallede provokasyon yapıldığını söyleyen Yıldız, "15 Temmuz darbe girişiminden sonrada mahallemizin de içinde olduğu Paşa Köşkü Mahallesi’nde provokasyon yapmaya çalıştılar. Mahalleliler de bu duruma tepki gösterdi. Muhtarlık ve vatandaşlar olarak yaşanabilecek olayların önüne geçtik" diye ifade etti. Hükümete ve tüm siyasi partilere seslenen Yıldız, mahallelilerin her şeyin bilincinde olduğunu ve bu provokasyonlara gelmeyeceklerini dile getirdi.
Evleri işaretlenen 68 yaşındaki 6 çocuk annesi Elif Ceylan, olayı sabah saatlerinde fark ettiklerini ve bunun kendilerini korkuttuğunu söyledi. Saldırıya başlangıçta anlam veremediklerini dile getiren Ceylan, "Geçmişte Maraş katliamı olsun, Sivas katliamı olsun, ister istemez korktuk. Bizde ayırımcılık yoktur. Biz burada Alevisi ve Sünnisi ile beraber yaşıyoruz. Örneğin benim gelinim Akçadağlı Sünni'dir. Amaçları bizi birbirimizden ayırmak ve bir birimize düşürmektir" dedi.
Saldırıyı gerçekleştirenlerin bir an önce açığa çıkartılmasını beklediklerini belirten Ceylan, yaşadıkları tedirginliği şu sözlerle dile getirdi: "Biz akşamları korkuyoruz. Her an bir saldırı ile karşı karşıya kalmak korkusu ile yaşıyoruz. Benle eşim yalnız kalıyoruz. Akşam olmadan kapılarımızı kilitleyip oturuyoruz. Gece bir yana, gündüz bile dışarıya çıkmaya cesaret edemeyecek duruma geldik.”
Evrensel