Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in, Dersim Katliamını ile Seyit Rıza ve arkadaşlarının idam edilmesini, “Bütün devrimlerde aşırılıklar oldu” diyerek meşrulaştırmasına tepki geldi. Sanatçı Ferhat Tunç, “Doğu Perinçek, Dersim’i duyunca cinnet geçiriyor” diyerek Seyit Rıza ve arkadaşlarını andı. Tunç, “Bir tarihsel kin veya düşmanlık hesabı içinde değiliz. İsteğimiz, tarihsel bir yüzleşme ve hakkaniyetin ortaya çıkmasıdır” dedi.
Seyit Rıza ve arkadaşları idam edilişlerinin 80. yılında bir çok merkezde anılırken, Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Dersim Katliamı’nı savunan bir açıklama yaptı. Aydınlık gazetesindeki açıklamasında “Cumhuriyet Dersim isyanını bastırmasaydı orası feodal eşkıya yatağı olarak devam ederdi. 1930’ların kentine bakalım, eğer Seyit Rıza aşiret düzeni devam etseydi hala feodal düzen, kadınların saçlarından sürüklenmesi devam edecekti” diyerek, Dersim Katliamı’nı savundu.
Perinçek’in açıklamasına tepki göstererek sanatçı Ferhat Tunç sözlerini şöyle sürdürdü:
“İdam edilişinin 80. yıl dönümünde, Seyit Rıza ve arkadaşlarını, birçok sivil toplum kuruluşu ve siyasi parti yöneticisinin katılımıyla, Seyit Rıza Meydanı’nda düzenlediğimiz törende ağıtlarımızla andık. Anma komitesi adına yaptığım konuşmada, 1937 yılında Elazığ’da kurulan göstermelik bir mahkemede Seyit Rıza ile birlikte altı Dersim büyüğünün idam cezasına çarptırılması ve hemen ardından idam edilmelerinin, Dersim’de yaşanan vahşetin başlangıcı olduğunu belirtmiştik. Bu idamların ardından Dersim’de deyim yerindeyse tam bir vahşet yaşandı; yediden yetmişe kadın, çocuk, genç, yaşlı ayırt edilmeksizin, resmi olan sonuçlara göre, 14 bin, yerel kaynaklara göre ise 50 bin insanımız katledilmiştir.”
“ALEVİ KÜLTÜRÜNDE KADIN HİÇBİR ZAMAN AŞAĞILANMAMIŞTIR”
Bundan birkaç yıl önce Tayyip Erdoğan’ın, Dersim’de yaşananın bir katliam olduğunu, Seyit Rıza ve arkadaşlarının hukuksuzca idam edildiklerini beyan ettiğini hatırlatan Tunç, devletin birinci ağızdan itiraf ettiği söyledi.
Tunç sözlerini şöyle sürdürdü:
“İhsan Sabri Çağlayangil’in anlatımları, Necip Fazıl Kısakürek’in yazdıklarının yanı sıra gerek sözlü, gerekse de sayısız yazılı eserde, Dersim kıyımı belgelenmiş ve son olarak da bunun bir katliam olduğu Başbakan’ın ağzından itiraf edilmiştir. Bütün bunlar Doğu Perinçek’e yetmemiş olacak ki, günümüzde hala katliam çağrıları yapmaktadır. Perinçek’in Dersim’le ilgili iddialarının tamamı mesnetsiz; yalan ve iftiradan ibarettir. Ey Perinçek, Alevi inancında kadının yeri bellidir! Dersim’de aşiretler kavgası olmuştur ama senin kirli ağzından çıkan o sözle, tarihin hiçbir döneminde bu kültürde kadın aşağılanmamıştır. Onlar hep aşiretler arasında barış elçiliği görevini üstlenmiş ve cemaatlerde son sözün sahibi olmuşlardır. Senin bunu anlamanı beklemiyoruz. Sen ırkçılığı bize medeniyetmiş gibi sunmaya çalışıyorsun. Irkçı ve faşizan söyleminin aksine, Dersim’de farklı dil ve inançlarla bu kadim toplum, barış içinde bir arada yaşıyordu. Senin kana susamış beynin bunu kabul etmeyebilir ama yine de biz, hatırlatmış olalım: Atatürk’ün yanından ayırmadığı Diyap Ağa’nın kız kardeşi yaklaşık 30 yıl mensubu olduğu Feratan aşiretini yönetmiştir. Üstelik bu kadın, senin bahsettiğin o ‘feodalleri’ yönetiyordu ve o feodaller de kadını baş tacı yapmışlardı.”
“KIYIMI SAVUNMAK İNSANLIKTAN ÇIKMAKTIR”
Son olarak, Perinçek’in siyaset sahnesine çıktığından beri yaşamın karanlık ve şaibelerle dolu olduğuna dikkat çekek Tunç “Dersim halkına yapılan kıyımı savunmak, insanlıktan çıkmak demektir. Zaruri gördüğümüz bu açıklamayı, seni ciddiye aldığımızdan değil; halkımıza ve değerlerimize saygının gereğidir. Seyit Rıza ve arkadaşlarını anarken, bir tarihsel kin veya düşmanlık hesabı içinde değiliz. İsteğimiz, tarihsel bir yüzleşme ve hakkaniyetin ortaya çıkmasıdır” dedi.
Pirhaber