Tanrıkut, “Tarihi hatırlatmanın ve katledilenlerin anıları önünde saygıyla eğilmenin, benzeri kitlesel katliamların engellenmesi, insan haklarına saygılı, barışı sağlamış demokratik bir toplumun kurulabilmesi için çok önemli olduğuna inanıyoruz” dedi.
“Yalan ve hilelerinizle baş edemedik, bize dert oldu. Önünüzde diz çökmeyeceğiz bu da size dert olsun” diyen Seyit Rıza 15 Kasım 1937’de Elazığ Buğday Meydanı’nda idam edildi. Seyid Rıza, oğlu ve yoldaşları Dersim başta olmak üzere Türkiye ve Avrupa’da çeşitli etkinliklerle anılmaya devam ederken, Mersin Dersimliler Derneği idam edilişinin 80’inci yılında Seyit Rıza ve arkadaşlarını andı.
Yaşamını yitirenler için yakılan çıra ve bir dakikalık saygı duruşunun ardından konuşan dernek başkanı Hasan Tanrıkut, “Bu katliam insanlarımızın belleğinde en ağırlıklı yerini tutarak yüreklerimizde tesellisi olmayan ve kabul edilemez olan bir yara gibi günümüzde dahi kanamaya devam etmektedir” dedi.
Tanrıkut, konuşmasının devamında şunları belirtti:
“Dersim kimliğinin ve kültürünün temel taşıyıcısı konumundaki başta Seyit Rıza olmak üzere halk önderleri hileyle katledildikten sonra başsız ve çaresiz kalan Dersim halkına karşı eşine az rastlanır bir saldırganlıkla, tartışmasız bir soykırım uygulanmıştır. Mağaralara sığınan kadın ve çocukların zehirli gazlarla katledilmesinin yanı sıra, köylerinden toplanan masum insanlar ayırımsız kurşuna dizilmiş veya uçurumlardan atılmışlardır. Faşizmin kin ve kanla beslenen öfkesi saldırganlıkta sınır tanımamış, sadece Dersim’e karşı değil aynı zamanda tüm insanlığa karşı suç işlemiştir.”
“ARŞİVLER AÇILSIN, DERSİM İSMİ İADE EDİLSİN”
Tanrıkut “Bugün bizlere düşen görev, onurlu durmak ve bu davanın tek yetkili merci olan demokratik, katılımcı halk iradesini örgütlenmesini sağlamaktır” diyerek şunları ifade etti:
“Dersim 38 soykırımını her fırsatta lanetlemek, acılarımıza sahip çıkmak ve Dersimi çapraz saldırılara karşı korumaktır. Tarihi hatırlatmanın ve katledilenlerin anıları önünde saygıyla eğilmenin, ülkemizde ileride benzeri kitlesel katliamların engellenmesi, insan haklarına saygılı, barışı sağlamış demokratik bir toplumun kurulabilmesi için çok önemli olduğuna inanıyoruz. Dersim toplumu başta olmak üzere, her inanç ve ulustan halklarımızı birlikte ortak mücadeleye çağırıyoruz. Arşivler açılsın Dersim ismi iade edilsin. Dersim halkından özür dilensin. Sürgünler, kayıplar ve evlatlık alınan çocukların listesi açıklansın. Seyit Rıza ve arkadaşlarının mezar yeri açıklansın. Dillerimize ve Kızılbaş alevi inancımıza özgürlük tanınsın. Munzur’daki baraj projeleri iptal edilsin.”
Açıklamada konuşan Tunceliler Vakfı Başkanı Hıdır Acar da, yaşanan acının büyüklüğüne karşın, tepkinin yetersizliğine dikkat çekerek, “Dersimli kendi geçmişine sahip çıkmalı. Onurlu duruşu ancak böyle sergileyebiliriz. Ailelerimize yapılan her bir amansızlığı unutmamalı, gelecek kuşaklara anlatmalıyız. Onları unutmak olası değil” dedi. (Pirha)
Diren KESER/MERSİN