Lütfen bekleyin..
Munzur Haber / 'Seyit Rıza’yı kayıtlarda da yok etmişler'

'Seyit Rıza’yı kayıtlarda da yok etmişler'

15 Kasım 2017, 20:03

Seyit Rıza’nın mezar yerini öğrenmek isteyen torunları, hukuk mücadelesini sürdürüyor. Avukat Cihan Söylemez konuya dair Artı Gerçek'e konuştu.

ARTI GERÇEK - Dersim askeri harekatı sırasında, 15 Kasım 1937 tarihinde Seyit Rıza oğlu Reşik Hüseyin ve Dersim’li 5 aşiret lideriyle birlikte Elazığ Buğday Meydanı'nda asılarak idam edildi. Gömüldükleri yerleri sır gibi saklanan Seyit Rıza ve beraberindekiler, bu gün Dersim’de anlıyor.

1937 Dersim harekatı sonrasında, bölgede yaşayan, aralarında kadın, çocuk ve yaşlıların da olduğu 13 binden fazla sivil öldürüldü. Dağlara sığınanlar öldürüldükleri yerlerde ya toplu mezarlara gömüldü, yada Munzur nehrine atıldı. 12 bini aşkın Dersim’li batı illerine sürgün edildi. Dağları mezarsız bırakılan ölülerle dolu olan Dersim’de yaşanan acı hala canlı. Dersim’de öldürülenlerin torunları, yaşanan acıyı unutmuş değil. Kimi yıllar önce sürgüne gidip dönemeyen yakınlarını arıyor, kimi si ise öldürülen yakınlarının mezar yerlerini bilmek istiyor. Bu ailelerden biri de, Elazığ Buğday meydanında idam edilen Seyit Rıza’nın torunu Rüstem Polat.

YARGI BAŞVURULARI RED ETTİ

Rüstem Polat, 30 Ekim 2006 tarihinde avukatı Hüseyin Aygün aracılığı ile Elazığ Valiliği'ne başvurarak, dedesi Seyit Rıza'nın mezar yerinin kendilerine bildirilmesini talep etti. Elazığ Valiliği’nin başvuruyu red etmesi üzerine olay yargıya taşındı. Elazığ 1. İdare Mahkemesi de Valiliği haklı bularak ret kararı verdi. Bunun üzerine Polat, yerel mahkemenin kararını temyiz etmek için Yargıtay’a başvurdu.  Temyiz başvurusunu inceleyen Danıştay 10. Daire’si 2013 yılında Elazığ 1. İdare Mahkemesi kararını onadı.  Valilik, yerel mahkeme ve en son Yargıtay’dan da olumlu cevap alamayan aile, son olarak Anayasa Mahkemesine başvurdu.   

NÜFUSTA KAYDI YOK

Seyit Rıza'nın mezar yeri davasını Anayasa Mahkemesine taşıyan ailenin avukatı Cihan Söylemez, Artı Gerçek’e konuştu.  Anayasa Mahkemesi'nde süren yargılamada, aileden Seyit Rıza'nın nüfus kaydı istendiğini anlatan Söylemez, talep üzerine Ovacık Nüfus Müdürlüğünden Seyit Rıza ve Ailesi'ne ait nüfus kayıtlarını isteklerini,  Ovacık İlçe Nüfus Müdürlüğü ise kendilerine, "İlgili kütük kayıtlarımızda ve bilgisayar taramasında yaptığımız tetkik sonucunda Seyit Rıza ve ailesinin kaydına rastlanılmamıştır" şeklinde cevap verdiğini söyledi. Söylemez, “ “Nüfus’tan böyle bir cevap gelince, Seyit Rıza’nın ailesinin oturduğu iki köy vardı. Her iki köyde muhtarlık tutanakları düzenlettik. Kim kimin oğludur diye. Yaşlı birkaç kişinin de imzaladığı tutanakları anayasa mahkemesine gönderdik” dedi.

SEYİT RIZA SADECE FİZİKİ OLARAK DEĞİL, EVRAK ÜZERİNDE DE YOK ETMEK İSTEMİŞLER

Şu anda Türkiye Cumhuriyeti nüfus kayıtlarında, Seyit Rıza diye bir şey çıkmadığını ifade eden Söylemez, “Rüstem Polat, Seyit Rıza’nın torunun oğludur. Kayıtlarda Rüstem Polat’ın babası çıkıyor, annesi çıkıyor, ondan bir önceki kuşak çıkmıyor. Türkiye'nin genelinde böyle bir sorun yaşanabilir. Hani kayıtlar tutulmamış diyebiliriz. Diğerleri anlaşılabilir ama Seyit Rıza durumu farklı. Çünkü, devletin mahkemesi Seyit Rıza’yı yargılamış. Yargılanın ana adı, baba adı, doğum tarihi kayıtlara işlenir. Dolayısıyla Seyit Rıza’nın yargılandığı mahkemede onun nüfus kayıtları da mutlaka vardır. Ama ne olmuş? Demek ki, sadece Seyit Rıza’yı fiziki olarak yok etmekle kalmamışlar, evrak üzerinde, nüfus kayıtlarında da olmasını istememişler” diye konuştu.  

AYM’DEN SEYİT RIZA’NIN YARGILANDIĞI DOSYAYI İSTEDİ

Bunun üzerine Anayasa Mahkemesine, Seyit Rıza’nın yargılandığı mahkemenin dosyalarının istenmesini talep ettiklerini anlatan Söylemez, “Anayasa Mahkemesi şayet bu talebimizi yerine getirirse, tarihi kayıtlar açısından önemli bir şey ortaya çıkmış olacak. Bu dosya Anayasa Mahkemesi incelerse, bu vereceği kararda da geçer. Anayasa Mahkemesinin Seyit Rıza dosyasını oraya getirtmesi, incelemesi tarih açısında da önemli. Çünkü mahkeme kayıtları, tarih tutanakları niteliğinde… Seyit Rıza’nın yargılandığı mahkeme fotoğraflarını görebiliyorsak, demek ki Seyit Rıza’nın yargılandığı mahkeme tutanaklarını da görmemiz gerekiyor. Seyit Rıza’nın mahkeme tutanakları, kimlik bilgileri, savunmaları, kim ne demiş, o oturum tutanakları da o şekilde gün yüzüne çıkmış olacak” dedi.  

SEYİT RIZA’NIN NAAŞI YAKILDI MI?

Seyit Rıza’nın mezar yerinin yakınlarından gizlenmesinin suç olduğunu ifade eden Söylemez, şunları söyledi: “Türkiye Budist bir Cumhuriyet değil. Bedenin yakılması gibi, toplumda kabul görmeyen bir şey yok. Mademki nüfus kayıtlarında İslam ibaresi düşüyorsun, İslam olduğunu iddia ediyorsun, o zaman gömmen lazım. Bu durumda da senin mezar yeri ile ilgili bilgi vermen gerekiyor. Bilgi vermiyorsan, demek ki bazı sözlü kaynaklardaki anlatımlara göre yakılma gibi bir durum söz konusu oluyor. İnsan naaşı yakılması da bir suçtur. Hem yaşarken vatandaşa karşı suç işliyorsun, öldükten sonra da naaşına karşı suç işliyorsun. Buda ayrı bir suç. İnançlı olduklarını, ittikatli olduklarını düşünen yetkililer, bu durumda bunu da çözmekle mükellefler.”

AYM’DEN OLUMSUZ KARAR ÇIKARSA AİHM’NİN YOLU AÇILIR

Başvurularının üzerinden bir buçuk yıl geçmesine rağmen Anayasa Mahkemesinden bu güne kadar herhangi bir yanıt gelmediğini belirten Söylemez, yakın bir sürede bir cevap gelebileceğini ifade ederek, “Çünkü devletin vatandaşa karşı olan bir hükümlülüğü var. Devletin özgürlüğünü kısıtladığı, yargıladığı, idam ettiği kişinin bedeni hakkında ailesine bilgi verme hükümlülüğü var. Bununda bir sınırı yok.   Dolayısıyla 40’ta, 50’de, 70’te vermemişse 90’da veya 2000’de vermek zorunda… Devlet, kendini ciddi bir devlet olarak görüyorsa, çadır devleti olarak görmüyorsa, bir aşiret devleti olarak görmüyorsa idam ettiği kişinin bedeni konusunda, akıbeti konusunda ailesini bilgilendirmekte yükümlü. Anayasa Mahkemesi, politik bir görüş doğrultusunda hareket etmezse, hukuka bağlı kalırsa, bir ihlal kararı vereceğini düşünüyorum” dedi. Anayasa Mahkemesinden olumsuz bir karar gelmesi durumunda, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin yolunun açılacağını söyledi. 

Bu haber 850 kere okundu
  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Kategorisindeki Diğer Haberler
Etnik, dini, sosyo-politik kimliği ve doğasıyla tarihsel özgünlüğü olan Der..