Hükümetin 21 Mart tarihinde Aleviler için vaatlerini de kapsayan bir kanun teklifini meclise sunacağı bilgisi kulislerde dile getiriliyor. Bu kapsamda Hükümet birkaç defa kimi Alevi kurum temsilcileriyle bir araya gelerek onları dinledi ve taleplerini aldı. Aslında AKP Hükümetinin 13 yıldır en iyi yaptığı şey, Alevi kurum temsilcileriyle zaman zaman bir araya gelip, her defasında da sanki ellerinde hiçbir bilgi yokmuş gibi yeniden talepleri dinlemek oluyor.
AKP Hükümeti, bu görüşmeleri allayıp pullayarak kamuoyuna sunuyor ve kamuoyunda Aleviler için bir şeyler yapılıyormuş algısı yaratıyor. Hükümet 13 yıldır Alevilerin irili ufaklı bir çok kurumundan ve çok farklı kesimlerinden sürekli talepler alıyor ama sonuç yok.
Hükümet kime oynuyor, derdi Alevilerin sorunlarını çözmek mi? Böyle olsaydı 13 yılda birçok adımı rahatlıkla atabilirdi. Hükümetin derdi Alevilerin sorunlarını çözmek değil, çözüyormuş algısı yaratmaktır. Cumhurbaşkanı ve Hükümet tüm lafını, sözünü, eylemini kendi tabanına yönelik söylüyor, yapıyor. AKP, o yüzde 50 yi elinde tutmak, kendilerini o yüzde 50 ye karşı adaletli, merhametli, özgürlükçü göstermek üzerine kurulu bir politika izliyor. Bu durumu politik olmayan, konudan detaylıca haberdar olmayan halk arasındaki muhabbetlerden anlıyoruz. Klasik AKP seçmeni bu tür politikaları olmuş, bitmiş, Alevilerin istedikleri sağlanmış gibi okuyor. Bir kısım AKP seçmeni ise Başbakanın cemevi ziyaretini, Alevi kurum başkanları ile görüşmelerini bir lütuf olarak görüp Alevileri nankör olarak değerlendirmektedirler.
Hükümet burada istediği sonucu alıyor ve bu politikasını sürekli yineliyor. AKP seçmeni böylece adil, merhametli ve özgürlüklerden yana Alevileri dahi düşünen bir partiye tabi olmayı sürdürüyorlar. Peki, Aleviler cephesindeki durum nedir? Aleviler AKP ye hiçbir zaman güvenmediler, hiçbir zaman umut beslemediler, atacağı adımların dahi kendilerinin hayrına olmayacağını her daim gördüler, söylediler.
AKP’nin tüm manipülasyonlarına karşı kamuoyuna mal olmuş meşru taleplerini her koşulda dile getirmeyi sürdürdüler. Bu kapsamda geçen gün bir araya gelen Alevi kurumları Hükümete taleplerini bir kez daha ortaklaşa ilettiler.
Yaptıkları açıklamada Alevi kurumları “Başbakan 21 Mart 2016 tarihinde Nevruzla birlikte Alevilerin sorunlarının çözümüyle ilgili Parlamentoya bir kanun getireceğini kamuoyuna beyan etmiştir. Burada son bir kez daha içeriğini bilmediğimiz kanunun ve yasanın Alevilerle tartışılan, üzerinde görüşülen ve müzakere edilen konular olmadığını kamuoyuna beyan etmek istiyoruz.” Dediler ve ortaklaştıkları taleplerini şöyle sıraladılar;
1- Zorunlu Din Dersleri Kaldırılmalıdır,
2- Cemevleri Amasız Fakatsız İbadethanedir,
3- Dergâhlarımız Sahiplerine Teslim Edilmelidir,
4- Kamudaki Ayrıcılığa Son Verilmelidir,
5- Nefret Söylemini Kullananlara Karşın Yasalar Çıkartılmalıdır,
6- Alevi Köylerine Zorla Cami Yapımına Son Verilmelidir,
7- Diyanet İşleri Başkanlığı Kaldırılmalıdır,
8- Milli Eğitim Müfredatındaki Başka Topluluklara ve Alevilere Karşı Nefret Söylemleri Kaldırılmalıdır,
9- Madımak Utanç Müzesi Olmalıdır,
10- Hakikatler Komisyonu Kurulmalı ve Katliamlarla Yüzleşilmelidir,
11- Eşit Yurttaşlık Hukuku Oluşturulmalıdır.
Bu talepler, Türkiye’yi demokratikleştirecek taleplerdir. Bu talepler Türkiye’nin demokratik olmayışından kaynaklı olarak Alevilerin peşinden koştuğu, mücadelesini verdiği taleplerdir.
Gereği için Hükümete ve bilcümle siyasi partilere duyurulur.
Aşk ile!
Ali Kenanoglu