Lütfen bekleyin..
Munzur Haber / HDP'li vekillere 67 gözaltı, 9 tutuklama

HDP'li vekillere 67 gözaltı, 9 tutuklama

02 Kasım 2017, 18:38

HDP’nin '4 Kasım darbesi' olarak tanımladığı operasyon bir yılını geride bıraktı. Geriye gözaltılar, tutuklamalar, düşürülen vekillikler kaldı.

HDP’nin “4 Kasım darbesi” olarak tanımladığı operasyon bir yılını geride bırakırken, o günden bu yana 27 vekil 67 kez gözaltına alındı, 9 vekil ise halen tutuklu bulunuyor. AYM bir yıldır sessiz, hükümet savunma için AİHM’den ek süre istedi. Eleştirilerin başını “yargının siyasallaşması” çekiyor. 

İLGİLİ HABER: BALUKEN FEZLEKESİNİ HAZIRLAYAN SAVCIYLA AYNI CEZAEVİNDE

AKP, MHP ve CHP ortaklığıyla dokunulmazlıkların kaldırılmasından sonra Halkların Demokratik Partisi (HDP) eş genel başkanları ve milletvekillerinin eş zamanlı olarak gözaltına alındığı, "demokratik siyasete darbe" olarak tanımlanan operasyonun üzerinden bir yıl geçti. Doğrudan AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla getirilen geçici düzenlemeyle kaldırılan milletvekili dokunulmazlıkları süreci, HDP'lilerin önce tutuklanmasına ve ardından milletvekilliklerinin düşürülmesine kadar uzandı. Geride kalan bir yılda çok sayıda HDP milletvekili gözaltına alınıp tutuklanırken, Türkiye yargısı da HDP'lilere ilişkin verdiği kararlarla eleştirilerin odağı oldu. 

4 KASIM'A NASIL GELİNDİ? 
 
AKP'nin "çözüm masası"nı devirip, çokça gündeme gelen "Çöktürme Planı" bir bir hayata geçirirken, kentlerin yakılmasıyla başlayan süreci Kürt siyasetinin tasfiyesi izledi. Erdoğan'ın ilk olarak 29 Temmuz 2015'te Çin'e yapacağı ziyaret öncesinde havaalanında yaptığı basın toplantısında HDP'yi kastederek, "Bu partinin yöneticilerinin bu işin bedelini dokunulmazlık zırhından arındırmak suretiyle ödemeleri gerekir" demesinin akabinde Ankara'da "dokunulmazlıkların kaldırılması" gündeme geldi. Bu açıklamadan sonra HDP'liler hakkında düzenlenen fezlekeler artmaya başladı. 
 
Erdoğan'ın sık sık "dokunulmazlıkların kaldırılması" yönünde verdiği talimatlardan sonra AKP grubu hazırladığı teklifi imzaya açarak, 12 Nisan 2016'da Meclis'e sundu. Bu konuda gözler siyasi partilerin tavırlarına çevrilirken, CHP ilk günden tavrını açık bir şekilde ortaya koydu ve Anayasa'ya aykırı bu değişikliğe "Evet" diyeceğini açıkladı. Dokunulmazlıkların kaldırılmasını sağlayacak olan Anayasa değişikliği teklifi iki tur şeklinde yapılan oylamayla 20 Mayıs'ta AKP, CHP ve MHP'nin verdiği 376 oyla kabul edildi. 
 
Anayasa değişikliği Meclis'ten geçtiği günlerde HDP'li 55 milletvekili hakkında 511 fezleke hazırlanmıştı. Bu süreci ilk günden "siyasi darbe" olarak değerlendiren HDP'liler ise, değişikliğin yürürlüğe girmesinin ardında ifadeye gitmeme kararı aldı ve çağrılan HDP'li vekillerin hiçbiri ifadeye gitmedi. Ancak olası bir "zorla götürülme" kararı karşısında da "Sizden hiçbir talebim ve beklentim yoktur. Siyasi faaliyetlerim nedeniyle ancak beni seçen halkım sorgulayabilir" şeklinde ortak savunma yapma kararı alındı.
 
4 KASIM GECESİ...
 
İfadeye çağrılan HDP'li milletvekilleri, savcılara da "siyasi darbeye ortak olmama” uyarısı yaptı. Ancak 4 Kasım gece yarısı HDP Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş ile Grup Başkanvekili İdris Baluken, milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder, İmam Taşçıer, Nursel Aydoğan, Ziya Pir, Abdullah Zeydan, Nihat Akdoğan, Selma Irmak, Gülser Yıldırım, Faysal Sarıyıldız, Ferhat Encü, Leyla Birlik, Tuğba Hezer hakkında Bingöl, Diyarbakır, Hakkari, Şırnak ve Van illerindeki savcılıklarca gözaltı kararı verildi.

Ankara, Diyarbakır, İstanbul ve Mardin’de saat 00.45 ila 02.00 arasında yürütülen operasyon ile aralarında Yüksekdağ ve Demirtaş’ın da bulunduğu 12 milletvekili gözaltına alındı. Gözaltına alınan eş genel başkanlar ve milletvekilleri önceden hazırlanmış uçak, helikopter ve araçlarla Bingöl, Diyarbakır, Hakkari ve Şırnak emniyet müdürlüklerine götürüldü. 4 Kasım gecesinde aynı anda farklı dosyalar olsa da birden çok savcıyı harekete geçiren bir mekanizmanın Türkiye’deki mevcut yargı sisteminde yer almadığı, yine gözaltı ve tutuklanmaların eşzamanlı yapılması operasyonun hukuki değil siyasi olduğu eleştirisi ertesi gün tutuklamaların yanı sıra en çok tartışılan konu oldu.
 
ÖNCE UÇAĞI HAZIR ETTİLER SONRA TUTUKLADILAR 

Aynı gün mahkemeye çıkarılan Figen Yüksekdağ, Selahattin Demirtaş, İdris Baluken, Abdullah Zeydan, Ferhat Encü, Gülser Yıldırım, Leyla Birlik, Nihat Akdoğan, Nursel Aydoğan ve Selma Irmak tutuklanırken; İmam Taşçıer, Ziya Pir ve Sırrı Süreyya Önder ise denetimli serbestlik hükümleri uygulanarak serbest bırakıldı. Tutuklanan milletvekillerinin yine önceden hazırlanmış uçak, helikopter ve zırhlı araçlarla soruşturmaların yürütüldüğü kentler ve ikamet adreslerine çok uzak olan Edirne, Kandıra ve Silivri cezaevlerine aynı gün sevk edildi. HDP'liler götürüldükleri cezaevlerinde de önceden hazırlanan koğuşlarda tek başlarına aylarca tutuldu.
 
Tüm bu süreçte, cezaevinde bulunun milletvekilleri ile görüşmek için Adalet Bakanlığına başvuru yapan uluslararası kurum ve kuruluşların bu talepleri reddedilmiştir. Yine duruşmaları izlemek isteyen uluslararası kurum temsilcilerine izin verilmedi. 

27 MİLLETVEKİLİ 67 KEZ GÖZALTINA ALINDI

HDP'lilere dönük gözaltı ve tutuklama operasyonları 4 Kasım günüyle sınırlı kalmadı. O günden bu yana devam eden tutuklamalarda toplamda 15 HDP milletvekili tutuklandı. Bu süreçte 27 milletvekili, bir kısmı birden fazla olmak üzere toplam 67 kez gözaltına alındı. Halen 9 milletvekilli çeşitli kentlerde tutuklu bulunuyor. 

YARGILAMALAR

HDP'lilerin yargılanmaları da gözaltı ve tutuklanmalar gibi en çok tartışılan konu oldu. Milletvekillerinin büyük bir bölümü duruşmalara "güvenlik" gerekçesiyle getirilmezken, aylar sonrasına duruşma tarihleri verildi. Öyle ki tutukluluğunun üzerinden bir yıl süre geçen Demirtaş'ın tutuklandığı dosyaya, 399 gün sonra 7 Aralık’a ilk duruşma verildi. Duruşmalara getirilmeyen HDP'lilere SEGBİS’le savunma yapmaları dayatılırken, bu süre zarfından tutuklu HDP'li vekillerin 309 duruşması görüldü. 
 
JET HIZIYLA 40 YIL HAPİS 
 
Yargılamaları hızla yapılan HDP'li birçok isme bir yıllık süre zarfında yılları bulan cezalar verildi. 4 Kasım’ın yıldönümüne kadar dokunulmazlığı kaldırılan 10 HDP'li milletvekili hakkında çeşitli dosyalarında toplam 40 yıl 2 ay hapis cezası verildi. Ceza alan milletvekilleri hakkında farklı dosyalardan yargılamalar sürerken, birçoğunun cezası da bölge istinaf mahkemelerince onaylandı. 

YÜKSEKDAĞ’IN 25, DEMİRTAŞ 23’IN DAVASI VAR 
 
Tutuklu Yüksekdağ'ın birleştirilen dosyalarla birlikte 9 ayrı ilde devam eden 25 davası bulunuyor. Bu davalardan 4’ünde hakkında mahkûmiyet kararı verilen Yüksekdağ'a toplamda 5 yıl 3 ay hapis cezası verildi. Demirtaş’ın ise birleştirilen dosyalarla birlikte 12 ayrı ilde devam eden 23 davası bulunuyor. Tutuklu bulunduğu dosyadan hala hakim karşısına çıkmayan Demirtaş’ın farklı mahkemelerde şu ana kadar toplam 79 duruşması görüldü. 
 
DOSYA SAVCILARI VE HAKİMLERİ TUTUKLU 
 
HDP'li vekiller hakkında açılan yüzlerce dosyadan 107’sinin hakim ve savcıları, 4 Kasım ve sonrası ihraç edilen ve tutuklanan isimlerden oluşuyor. Bu tablo yargılamalara dair yürütülen tartışmalara da farklı bir boyut kazandırdı. 
 
VEKİLLİKLER DÜŞÜRÜLDÜ
 
Tutuklanmadan sonra bu kez vekilliklerin düşürülmesi gündeme geldi. İlk olarak HDP Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ'a siyaset yasağı getirilerek, milletvekilliği ve Eş Genel Başkanlığı düşürüldü. Yine Diyarbakır Milletvekili Nursel Aydoğan ve Siirt Milletvekili Besime Konca’nın milletvekillikleri verilen cezalar nedeniyle düşürüldü. Van Milletvekili Tuğba Hezer ve Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız’ın vekillikleri ise, Meclis tarihinde ilk kez "devamsızlık" gerekçesiyle düşürüldü. Ceza verilen diğer milletvekilleri de cezalarının onaylanması durumunda vekillikleri düşürülecek. 
 
ANAYASA MAHKEMESİ 1 YILDIR SESSİZ
 
HDP'lilere dönük gözaltı ve tutuklamaların ardından eleştirilerin odağında, sadece hükümet değil aynı zamanda verdikleri kararlarla yargı da vardı. İç hukuk başvurularında, tutuklanan milletvekillerinin yasama dokunulmazlıkları ve milletvekilliği sıfatları devam ettiği vurgulanarak, Meclis'te devam eden yasama faaliyetlerine katılımlarının esas olduğunun altı çizildi, tutukluluklarının sona erdirilmesi, emsal kararlar gösterilerek Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) uyarınca görevli sulh ceza mahkemelerinden talep edildi. Bu talebin reddedilmesiyle tutukluluk kararına ilişkin olarak Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) 17 Kasım 2016 günü başvuru yapıldı. Ancak daha önce "Milletvekilleri tutuklu yargılanamaz" gibi emsal kararı bulunan AYM, aradan bir geçmesine rağmen tutuklu HDP'lilere ilişkin kararını açıklamadı. 
 
AİHM SAVUNMA İSTEDİ 
 
20 Şubat 2017 günü ise Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) başvuru yapıldı. AİHM, tutukluluk başvurularını öncelikli inceleme yönünde karar almış ve hükümetin savunmasını istedi. AİHM, önündeki tutukluluk dosyalarına Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri (AKİHK) Nils Muiznieks, Birleşmiş Milletlere üye ülkelerin parlamenterlerinden oluşan Parlamentolar Arası Birlik (IPU), sivil toplum kuruluşu ARTICLE 19 ile İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün (HRW) yaptıkları üçüncü taraf olarak müdahillik talepleri kabul edildi. AİHM, bu konuda Türkiye'den 22 Ekim'e kadar savunma yapmasını istedi ancak hükümet savunma için ek süre istedi. (Hayri Demir - Mezopotamya Ajansı)

Bu haber 807 kere okundu
  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Kategorisindeki Diğer Haberler
Prof. Dr. Bedriye Poyraz, Dersim’deki tarikat örgütlenmesinde Munzur Üniver..