ARTI GERÇEK - Almanya ordusunda 10 yıl profesyonel olarak görev aldı. IŞİD’in Ortadoğu’da yaptığı vahşetlerden etkilendi. İlk başlarda arkadaşlarıyla IŞİD’i komik hale getiren videolar hazırlayıp internette yayınladı. 31 yaşındaki Alman askeri, bir gün kararını verdi. Alman ordusundan ayrılıp, dört ay önce Almanya’dan Rojava’ya geldi. YPG’ye katıldı, Rakka’nın IŞİD’den kurtarılmasında aktif rol aldı. O şimdi Almanya’daki ailesini özlüyor ancak ülkesinde dönme konusunda kaygılı. Alman genç, “Çünkü YPG’ye katıldığım için Almanya beni şu anda terörist görüyor. Biz terörist değiliz. Aksine biz Rakka’yı teröristlerden kurtardık” diyor.
Alman genç askerle, Rakka’nın IŞİD’den alınması sonrası kentte yapılan kutlamalar esnasında tanıştık. O’na herkes “Robin” diye sesleniyordu. Gerçek ismini sorduğumda Almanya’da yaşayan ailesinin tehlikeye girmemesi için gerçek isminin yazılmasını istemedi. Anlatımlarına göre, O’nu Almanya’dan Rakka’ya getiren asıl neden IŞİD’in dünya çapında duyulan katliamları, infazları ve vahşetleriydi. Robin “Arkadaşlarımla IŞİD’i küçük düşürecek komik videolar hazırlayıp, internette paylaşıyorduk. Ancak bu bana yetmiyordu” diyor. Ardından YPG’ye katılma kararı alıyor.
YPG’ye neden katılma kararı aldınız?
İki yıl boyunca Alman Ordusu’nda askeri eğitmenlik yapıyordum. Orduda arkadaşlarımla sosyal medya üzerinden IŞİD’in videolarını izliyorduk. IŞİD’i küçük düşürecek komik videolar hazırlayıp internette paylaşıyorduk. Fakat kendime hep ‘yapabileceğim en iyi şey bu mu’ diye soruyordum. IŞİD’in yaptıklarından büyük rahatsızlık duyuyordum. Bir gün, ‘artık IŞİD’e karşı somut bir şeyler yapacağım’ dedim. Evime dönerken tren istasyonunda YPG ile birlikte savaşan bir yabancının yazdığı bir kitap aldım. Kitabın arkasında YPG hakkında bilgiler vardı. YPG’nin ne olduğunu internetten araştırmaya başladım. O zaman anladım ki burada büyük şeyler oluyor. YPG artık benim için IŞİD’e karşı savaşan Kürtler anlamına gelmişti. Ayrıca Kürtler IŞİD’e karşı her yerde savaşıyorlardı. Sadece kendi yaşam alanlarında değil Kuzey Suriye’de de IŞİD’i bitiriyorlardı. Bu kitabı yazan Alman bir YPG savaşçısıydı. Ben de ‘eğer o bir Almansa ve YPG’ye katılmışsa, ben de gidebilirim’ diye düşündüm. İnternetten YPG’ye nasıl katılabileceğimi araştırmaya başladım. YPG Enternasyonalist Taburu’na internet üzerinden ulaştım. Onlar da buraya gelip, YPG’ye katılmama yardımcı oldular. Buraya gelmeden önce kız arkadaşımla ayrıldım. Çünkü bana eğer gidersem ilişkimizin biteceğini söyledi. Buna rağmen Kuzey Suriye’ye gelip savaşmayı tercih ettim.
Rakka’nın özgürleştirilmesi sizin için ne anlama geliyor?
Şengal’den tutalım benim ülkem olan Almanya’ya kadar IŞİD saldırı planlarını burada yani Rakka’da yaptı. Rakka’yı özgürleştirme hamlesinde bulunmak hayatımda yaptığım en iyi şeydi. Rakka şimdi özgür ve bu kişisel olarak bu benim hayatımda çok anlam ifade ediyor. IŞİD’in başkentini, IŞİD’den alıp özgürleştirmeyi kelimelere sığdırmak zor aslında, kelimeler yetmiyor. Ebu Bekir Bağdadi’yi bulabilseydik onu öldürürdük, bunu iyi bilmeli.
YPG’ye katılmadan önce burayla ilgili olarak beklentileriniz neydi?
Ben o gün bulduğum YPG ile ilgili kitabı okumamıştım bile. Ancak burada gerçekten profesyonel bir ordu bekliyordum. Bunu neden bir beklenti olarak saymıştım bilmiyorum ama dürüstçe söylemek gerekirse, burada profesyonel bir ordu ile karşılaşmayı bekliyordum. Buraya geldiğimde burada savaşçıların çok iyi olduğunu fakat ordu düzeninde Avrupa’daki gibi olmadığını gördüm. Burada savaşırken, savaşçılar bir yandan çay dahi yapabiliyor. Ve işte ben bunu seviyorum.
Buradaki ilk operasyonumda sabahın erken saatleriydi ve ben suikast görevindeydim. Tüm gece termal kamera ile izlenim yapıp ateş etmem gerekmişti ve gerçekten çok yorulmuştum. Sabah erken başlayan operasyon esnasında buradaki savaşçılar bana karpuz getirmişlerdi ve bunu hiç beklemiyordum. Karpuz en sevdiğim yiyeceklerden biri ve savaşın ortasında bu sıcak havada onu getirmeleri ilginçti. Beklenmedik bir durumdu. Buradaki insanlar da genel olarak çok iyi niyetli ve çok arkadaşçalar. Burada birçok dostum oldu. Buradaki savaşçıların ciddi bir disiplini de var aslında. YPG’ye ilk geldiğimde askeri deneyimim olduğunu söyledim ve beni direk Rakka’ya gönderdiler. Bu fırsatı bana vermeleriyle birlikte dört aydır Rakka’da savaşıyorum ve bu durum beni mutlu ediyor.
Almanya Kürtlere nasıl yaklaşıyor?
Almanya IŞİD’e karşı mücadele konusunda Kürtlere yardım etmiyor ama Almanya’da yaşayan Kürtlere yardım ediyor. Almanya’da binlerce Kürt insan var ve mutlular. İş, sosyal yardım, kalacak yer imkanları en basit şekliyle de olsa sağlanıyor. Fakat Kürdistan’a gelince Almanya burayı umursamıyor bile. Almanya Türk ordusuna bile silah veriyor. Türk ordusunun IŞİD’i desteklediğini herkes biliyor. Biz burada Türkiye’den getirilen IŞİD’e ait çeşitli birçok yardım bulduk. Su, mühimmat, ilaçlar, ameliyat malzemeleri, silahlar ve daha birçok şey. Buna rağmen Almanya, IŞİD’e karşı savaşan Kürtlere yardım etmiyor ama Türkiye’ye her türlü yardımı yapıp, ticaretini geliştiriyor. Almanya’nın Kürtlere yaklaşımını hoş bulmuyorum. Almanya Kürtlere yardım etmiyor.
Almanya’ya döndüğünüzde sizi ne bekliyor?
Buradaki Alman IŞİD’liler Almanya’ya geri döndükleri zaman belki de sorgulanacaklarını düşünüyorlar. Sonrasında hiç olmadı belki de hapishaneye girerler. Fakat birçok örnek var ki onlar Almanya’da yaşayacakları ev, sosyal yaşam ve para konusunda yardım alıyorlar. Bense evime gitmeye kalkıştığım anda hapsi boylayacağım. Neden mi? Çünkü Almanya beni şuanda terörist görüyor. Gerekçeleri de YPG savaşçısı olmam. Bu böyle olmamalı biz terörist değiliz. Aksine biz Rakka’yı günler önce teröristlerden kurtardık.
Peki ne yapmayı düşünüyorsunuz?
Rakka’dan sonra Der ez Zor’a gitmek istiyorum. Ben sabit bir yerde duramıyorum. Faydalı olmak için çalışmalıyım. Der Ez Zor’dan sonra düşünüp, nerede nasıl yaşamak istediğime öyle karar vereceğim. Eve gitmeyip burada kalacağım. Burada askeri alanda çalışıp, bir aile kurmaya çalışacağım.
Buradayken en çok neyi ve kimleri özlüyorsunuz?
Ailem, kardeşlerim ve bazı arkadaşlarımı özlüyorum. Onları önümüzdeki 5-10 yıl göremeyeceğimi bilmek kötü. Ailem ilk başlarda YPG’ye geldiğimde bana deli misin diye yaklaşıyorlardı. Aileme ilk başta buraya değil de Irak’a bazı askeri eğitimler vermek için gideceğimi söylemiştim. Annem IŞİD’e karşı savaştığımı öğrendi ve şuanda benimle gurur duyduğunu söylüyor. Kız kardeşimle sık sık konuşuyorum ama o hala ne olup bittiğini anlamıyor. Babaannem ise her konuştuğumuzda konuyu değiştirip başka şeylerden bahsediyor.
Rakka’da unutamadığınız bir anınız var mı?
Evet var. Kentin özgürleştirilmesinin hemen ardından, gazeteci arkadaşlarımla noktamıza geri dönüyorduk. Yolda büyük bir IŞİD posteri gördüm. Bu poster çok yüksekteydi ama onu almayı istiyordum. Posterin olduğu direğe tırmandım ve posteri bıçağımla kesip aldım. Rakka’da IŞİD posterlerini ya da bayraklarını bulmak artık imkansızdı. Herhalde sonuncusunu ben aldım. Normalde IŞİD bayraklarını sevmem ama bunu kimseye vermeyip, hep yanımda saklayacağım.
Özgürleşen Rakka’dan Avrupa’ya bir mesajınız var mı?
Bence IŞİD tüm dünyanın düşmanıdır. Amerika ve Avrupa’da halen terör saldırılarına devam ediyor. Avrupa IŞİD’e karşı halen hiçbir şey yapmamayı tercih ediyor. Avrupa ülkeleri kendi toprakları için belki bazı önlemler almış olabilir ama burası için -ki aslında en gerekli yer burası çünkü buradan dünyaya yayılıyorlar- Avrupa ülkeleri hiçbir şey yapmıyor. Kürtler ne yaptıysa, yalnız yaptı. Bu kenti (Rakka) yardım almadan onlar özgürleştirdi. Ve Deyr ez Zor’u da özgürleştirecekler. Avrupa’nın artık Kürt sorununa daha yakın bakması ve kesinlikle Kürtleri desteklemesi gerekiyor. Rojava’yı her yönüyle desteklemeliler. Umarım Avrupa ülkeleri ‘Kürtleri destekleyin’ mesajımı duyar.