Lütfen bekleyin..
Munzur Haber / Semah dergisinin Eylül/ Ekim 2017 sayısı

Semah dergisinin Eylül/ Ekim 2017 sayısı

14 Ekim 2017, 12:36

Avrupa Demokratik Aleviler Federasyon (FEDA) yayın organı 'SEMAH'' dergisi Erdoğan Yalgın’ın Genel Yayın Yönetmenliğinde, 2 ayda bir okuyucusuyla buluşuyor.

SEMAH DERGİSİ; İrfan Dayıoğlu, Ali Köylüce, Jinda Deniz, Şenol Hantekin, Demir Çelik, ve Şahin Polat’ın yer aldığı yazı kurulu üyeleri tarafından hazırlanmaktadır. “İnancımızın emri: Doğru düşün, Doğru konuş, Doğru yap!“ kapak başlığıyla çıkan dergi, karma dosyalardan oluştu. Buna göre; Ali Köylüce, Demir Çelik, Erdoğan Yalgın, Cemal Özel, İrfan Dayıoğlu, Dilşah Deniz, Ayten Şimşek, Bülent Felekoğlu, Seyfi Muxundi, Can Kasapoğlu, İbrahim Beyaz ve Pir Mustafa Aslan yazı ve dubeytleriyle yeraldılar.

Derginin sunumunu ise şöyle:

Sevgili Canlar Merhaba!

Semah dergimizin bu sayısını, inancımızın farklı alanlarıdaki konularına ayırdık. Yaz tatilinin de başladığı son iki aydan beri Türkiye ve gerekse Dünya gündemi oldukça yoğundu. Vicdan ve Adaletin Türkiye’de dibe vurduğu bu dönemde, başta eşbaşkanları, milletvekilleri, belediye başkanları, belediye meclis üyeleri ve çalışanlarının esir tutulduğu Halkların Demokratik Partisinin (HDP), 25 Temmuz’da Diyarbakır’da başlattığı ”Vicdan ve Adelet Nöbeti” daha sonraları farklı illerde yoğun katılımlarla devam ediyor. Alevilerin bu onurlu haykırışa ses vermeleri toplumun ”Vicdan ve Adelet” duygularına tercüman olmamarı elbette önemlidir.

Yine her gün bir yerlerde silahlı çatışmalar ve ölüm haberleri peşpeşe geliyor. Dersim’de çatışmalarda katledilen Dersimli gençlerin Cemevine, valilik emriyle alınmaması ise inancımızın ne denli vahim bir canderye çekildiğinin somut kanıtı olarak maalesef tarihe geçiyor. Bu ne aymazlıktır! Bu menem bir vicdansızlıktır! Hani bu inancın felsefesinde; 72 millete bir nazarda bakılıyordu? Hani bu inançla, mazlumun yanında yer alınıyordu? Dersim’de ormanların bilinçli bir şekilde yakılması, ekoloji dengelerin bu coğrafyada bozulması karşısında harakete geçen ve yangını söndürmeye çalışan Dersimlilerin; askeri yetkililer tarafından enğellenmesi, “Dersim 38” in yeni bir versiyonu olarak karşımıza çıkarıldığı anlaşılıyor. Dersim özelinde hayata geçirilen bütün bu vicdansızca uygulamalar, zalimin karşısında mazlumların birlik mücadelelerini yükseltmeleri ve ahlaki bir duruş sergilemelerini zorunlu kılıyor.

Sevgili Canlar!

Doğru düşünmek, doğru konuşmak ve doğru işlere imza atmak inancımızın temel felsefik yapısının olmazsa olmaz koşulları arasındadır. Doğru düşünmek pozitif bilimin, doğru konuşmak ahlaki ve vicdani mecburiyetin ve bunlara bağlı kalarak doğru-güzel eserler-işler ortaya koymak ise bireyden topluma sirayet eden bir öznel borçtur. İnancımıza göre Vicdan, vücut şehrimizin (rıza şehri) en bellirgin simgesidir. Vicdanı olmayan, bu yolda düşkündür! Vicdanı olamayan; dilsiz, sağır ve kördür! İnancımızın mensubu, yolumuzun talibi olan birey, herşeyden önce vicdanlı olmalıdır! Vicdansızların yemek masalarında yer almamalıdır! Onların emirleriyle yolun evlatlarına düşman olmamalıdır! Vicdansızların yolunda değil, Ata-erenlerinin nurlu izinde gidilmelidir! Ewladé Heq olanların (Réberlerin, Pirlerin, Mürşidlerin); Ewladé Ré’ lerine (yolun evladı, talipleri) sahip çıkma gibi ulvi bir görevleri vardır! Bu görev, onların atalarından (Hüseyin, Mansur, Nesimi, Şeyh Bedrettin, Pir Sultan) onlara miras kalmıştır! Ewladé Heq; zoru gördüğünde sinmemelidir! Öyle sanıldığı gibi kolay değildir! Bu yol; kıldan ince kılıçtan keskindir!

Sevgili Canlar!

4 Temmuz 2017’de Alevi pirleri, anaları, aydın-yazarları ve kurum yetkililerinin katılımıyla Hacı Bektaş Veli’de gerçekleştirdikleri bir oturumla; “Alevi Bildirgesi” başlığı altında kamuoyuna yönelik bir deklerasyon yayınlandı. Akabinde bu bildirideki farklı düşünceler üzerinde inancımıza özgü bazı konular kamuoyuna açık bir dille tartışıldı. Bir yönüyle bütün bunlar, aslında olumlu gelişmelerdir. Elbette inancımız, kendi asırlık değerleri üzerinde şekillenmiş ve hiç bir dinin, inancın yan kolu olmadığı gibi hiç bir dine ve inanca karşı negativ tutum içinde de olmamıştır. Bu türden içsel tartışmalarımızın; pozitiv aklın öngördüğü, vicdani-ahlaki bir üslüpla kendi seyrinde yürütülmesi önemlidir. Aklın yolu biridr! Alevi bireyi bağnaz-tutucu değildir, olmamaldır! Bilimsel araştırmalar ışığında, gerçeği dillendiren ve ortaya koyan her verisel değerler karşısında aklın yolunu seçen bir toplumsal aydınlanmaya ihtiyacımız vardır. Hızır yar ve yardımcınız olsun! Hak ile!

Bu haber 752 kere okundu
  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Kategorisindeki Diğer Haberler
Boksör İsmail Özen, Almanya’da spor, medya ve iş dünyasında tanınan bir isi..