Dersim Yeniden İnşa Cemiyeti Halepçe Katliamı'nın 28. yıl dönümü vesilesiyle açıklama yaptı.
Dersimi Yeniden İnşaa Cemiyeti yaptığı yazılı açıklamada Halepçe Katliamı'nı lanetleyerek, "Halkımız bu katliam uygulamaları karşısında asla geri adım atmamış, kurtuluşuna ve özgürlüğüne olan tutku ve inancından bedeli ne olursa olsun taviz vermemiştir" dedi.
Açıklama şöyle;
Halepçe…..
Süleymaniye`nin doğusunda, Şehrezur bölgesinde bulunan Güney Kürdistan`ın şair ve yazarlar kenti… Sakinlerinin ticaret ve işçilikle uğraştığı kentte, zehirli bulutlar gökyüzünü sarmadan önce 50 bin kişi yaşıyordu. .
Irak-İran savaşının sona ermesinden birkaç ay önce, İran ordusu Kürt siyasi güçleri ile birlikte, bir saldırı yaparak bu kenti işgal etti.
...
Böylelikle kent Irak`ın temel hedeflerinden biri haline geldi.
Ve 16 Mart 1988′de onlarca Irak uçağı, Halepçe`ye kimyasal bomba yağdırmaya başladı…
3 gün süren bombalama sonucunda, çoğunluğunu kadın ve çocukların oluşturduğu, 5 binin üzerinde insan yaşamını yitirdi, 6 bini aşkın kişi yaralandı.
Sokak araları, yollar, ulaşım araçları bir anda cesetlerle doldu…
Bölgedeki bütün hayvanlar öldü…
Bitki ve ağaçlar kurudu…
Yaşam izleri bir bir silindi Halepçe`den…
Kimyasal silahlarla bombalanan Behdinan ve Germiyan bölgeleri ile Erbil ovasında da yüzlerce Kürt yaşamını yitirdi, ya da ciddi biçimde yaralandı.
"Halepçe’de Kürtlere kimyasal gazlar ve biyolojik silahlarla saldıran barbar zihniyet, dün Dersim'de bugün de Rojava’da Şengal’de, Cizre’de varlığını sürdürmekte. Zaman geçse de Kürde düşman zihniyet değişmemiştir"
Halepçe katliamı öncesi kentten kaçmayı başarabilenler, dağlara sığınmıştı.
Ancak gizlendikleri mağaralardan, Halepçe üzerinde yükselen zehir bulutlarını gözleri yaşlı izlemekten başka bir şey gelmiyordu ellerinden.
O gün, yağmur yağıyordu.
Yağmur yağmasaydı, belki de 50 bin insandan kurtulabilen kimse olmayacaktı.
Arkalarındaki kimyevi canavardan kaçan halk, aç ve perişan bir halde, kendi ülkelerinin içinde çizilen mayınlı, tel örgülü sınırlara dayandılar.
Sınıra kadar ulaşmayı başaran yüzbinin üzerinde Kürt Türkiye`ye, yüzbinlercesi de İran`a sığındı…
Halepçe trajedisi dünya basınında kısa sürede yankı buldu.
Batılı devletler, Kürdistan Hiroşimasına tepkisiz kaldılar.
Çünkü katliam emrini verdiği günlerde Saddam`ın batılı devletlerle ilişkisi kötü değildi.
Ortadoğu Devletleri o sırada ‘İslam Birliği Konfenrası’ düzenliyorlardı. Ve katliam hakkında tek bir açıklamada bulunmadılar.
Bu nedenle Irak`a gizli destek veren batılı devletler Kürt jenosidini de görmezden geldiler…
Zaten kimyasal gazları Irak rejimine satanlar da onlardı..
Türk devleti de Irak’ı savunuyor ve onu masum göstermek için, elinden gelen her şeyi yapıyordu.
Çünkü Türk devleti de Halepçe katliamının suç ortaklarından biriydi.
Batılı ülkelerin hazırlayıp gönderdiği kimyasal silahlar Türkiye üzerinden Irak`a girmişti..
Suç ortağı Türk devleti, İskenderun körfezini bu amaçla kullandırdı, nakil buradan yapıldı.
Ve Halepçe o korkunç günün izlerini hala üzerinde taşıyor.
TC devleti 37-38'ler de Dersim'de soyykırım yaptı ve 100 Bine yakın insanımız katledildi.
Bir o kadarı da sürgüne gönderildi.
Bugünde devlet, Dersim'de soykırımcı zihniyeti ile barajlar, HES'ler vb coğrafik katliamlara başvurarak yok etmeye çalışmaktadır.
Büyük bir soykırım yaşamış olan Dersimliler, 28 yıl önce Halepçe de yapılan soykırımda yaşamını yitirenleri saygı ile anıyor ve bu vahşi soykırımı yapanları ise şiddetle lenaetliyor.
DERSİMİ YENİDEN İNŞA CEMİYETİ