Avrupa'da Erdoğan rejiminin talebiyle peş peşe göz altıların yaşanması gözleri Interpol'e çevirdi. Şu ana kadar "siyasi suçlarda" Interpol yüzünden en çok mağdur olanlar ise Kürt siyasetçiler. Peki Interpol Erdoğan gibi despot rejimlere kapatılacak mı?
Önce Odak dergisinin başyazarı Hamza Yalçın, 3 Ağustos'ta İspanya'nın Barselona Havaalanı'nda Türkiye tarafından Interpol aracılığıyla arandığı gerekçesiyle gözaltına alındı. Ardından da yine İspanya'nın Granada kentinde Doğan Akhanlı kaldığı otelde Interpol'in kırmızı bülteninde arandığı için gözaltına alındı.
Erdoğan rejiminin her iki muhalif ismi AKP hükümetinin iade istemiyle Interpol aracılığıyla yakalanması, Avrupa ülkeleri arasında "Interpol'e erişim hakkının Erdoğan rejimi gibi despot yönetimlere kapatılması" tartışması başladı.
Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) İnterpol’den Türkiye’nin muhalif kesimler ve gazetecilere kadar uzanan iade amaçlı yakalama taleplerinin ‘daha dikkatli incelenmesi’ çağrısı yaparken, dün de İsveç Dışişleri Bakanı Margot Wallström, "Interpol siyasi amaçlar için kullanılamaz" şeklinde konuşmuştu.
'EUROPOL INTERPOL'İ DENETLESİN'
Köln'de yaşayan yazar Akhanlı'nın İspanya'da gözaltına alınması ardından Alman başbakanı Angela Merkel de benzer bir açıklama yaparak Türkiye'nin Interpol'ün kötüye kullanmasını "kabul edilemez" biçiminde değerlendirdi. Yine Alman siyasetçiler de Interpol'in faaliyet alanında değişiklik istiyorlar.
Uluslararası polis enstitüsünün yöneticisi Katrin Kinzelbach ise Almanya'nın günlük gazetelerinden Der Tagesspiegel gazetesi için kaleme aldığı analizinde Interpol'ün despot rejimlerinden korunması için bir dizi öneride bulundu. Interopol'ün kötüye kullanılmaması için sistemde değişikliğin yapılmasını isteyen Kinzelbach, bu konuda görevin Almanya'ya düştüğünü bildirdi.
Avrupa Birliği'nin polisi birimi Europol ve Interopol'in birlikte çalışması gerektiğini belirten güvenlik uzmanı "Avrupa kıtasındaki Interpol'in bilgilerinin Europol tarafından da denetlenmesi halinde bir nebze de olsa siyasi suçlarda kötü kullanımın önüne geçilmiş olur" görüşünü savundu.
Yeterli elemanın bu birimde çalışmaması ve başka bir ülke tarafından verilen isimlerin araştırılmadan kırmızı bültenlere verilmesi Interpol'in en büyük sıkıntılarından birisi olarak yorumlanıyor. "Siyasi suçlarda" şu ana kadar en çok mağdur olanlar ise Kürt siyasetçiler ve Türkiye sol hareketinden isimler.
SİYASİ MÜLTECİLERE INTERPOL ZÜLMÜ!
Dünya çapında 190 ülkenin üye olduğu Uluslararası Kriminal Polis Teşkilatı (Interpol) daha çok uyuşturucu ticareti, terörizm, insan tacirliği, siber suçlar, yolsuzluk, çocuklara karşı suçlar ve silah kaçakçılığı gibi alanlarda faaliyet gösteriyor. Ancak Türk devleti ise uluslararası alanda suçluların yakalanması için kurulan bu birimi muhaliflerin ve Avrupa'ya sığınan siyasi mültecilere karşı hep kullanmak istedi.
Avrupa ülkelerinde sığınma altına alınan ve mülteci statüsü verilen siyasi mülteciler gittikleri ikinci bir ülkede Türkiye'nin talebiyle aylarca keyfi şekilde tutuklu kalabiliyorlar. Son 10 yılda buna benzer 20'den fazla vakanın yaşandığı belirtiliyor.
Sürgünde yaşayan siyasi mülteciler aldıkları pasaport ve seyahat etmeyi tanıyan oturum haklarına rağmen seyahat özgürlükleri kısıtlanması ve Interpol mağduru olmaları ise şimdiye kadar başta Almanya olmak üzere birçok Avrupa ülkesinin umurunda olmadı.
İspanya'nın yanı sıra özellikle Polonya, Bulgaristan, Romanya, Moldavya, Avusturya ve Hırvatistan gibi ülkeler birçok kez Türk devletinin kırmızı bültenle aradığı siyasi isimleri mağdur etti.
Avrupa ülkelerinde en fazla Interpol'ün kıskacında olan siyasi mülteciler ise Kürt siyasetçiler. Fransa'da ilticası kabul edilen BDP Avrupa Temsilcisi Eyyüp Doru, 15 Aralık 2011'de Türkiye’nin Interpol nezdinde yakalama kararı gerekçe gösterilerek Münih'te tutuklanmıştı.
Yine geçtiğimiz yıl yaşamını yitiren Kürt siyasetçi Mecit Gümüş, 2011 yılında hakkında Interpol'ün çıkardığı "yakalama kararı" nedeniyle Rusya'dan Türkiye'ye teslim edilmişti. 2009 yılında ise Kongra-Gel Eşbaşkanı Remzi Kartal Newroz kutlamaları için gittiği Madrid'de Interpol'in talebi üzerine gözaltına alınmıştı.