Mevsimler arasında, çağrışımı bahar kadar kuvvetlisi yoktur. Hele de Kürdistan’da... Kürt coğrafyasında bahar, çok uzun yıllardır, sadece karların erimesini ve doğanın canlanmasını çağrıştırmaz çünkü. Çağrışımını kuvvetlendiren bir savaş vardır ortada. Bahar, güneşle birlikte savaşın da kızgınlaşacağını anımsatır herkese. Siyasetin sıkıştığı anlarda sohbetlere “Hele bir bahar gelsin!” cümlesi dahil olur. Bahar, umutla gelir, heyecanla gelir. Gürül gürül gelir bahar; kar sularıyla coşan nehirler gibi...
“Newroz Kürtler için neden bu kadar önemli” sorusunun en önemli cevabı da, tarihten de daha fazla, işte buradadır. “Newroz neden en çok Kürtlerin bayramıdır?” sorusunun cevabı da... Newroz, göbekli ve kravatlı kimselerin ateş üzerinde zıpladığı, yumurta tokuşturduğu, bindirilmiş kıt’aların rap rap yürüdüğü törenlerle, işte bu yüzden kutlanmaz.
Ülke ısıtır yürekleri
Avrupa’da da Newroz, her yıl baharın ve kavganın coşkusuyla kutlanıyor. Tabii özgün bir yanı da var... Bazen öyle olur ki, karlar bile erimemişken Newroz kutlamak gerekir. Ya da bahar bayramında tir tir titrer, herkes. Olsun. Beden ısınmasa da yürekleri ısıtan bir iklim, daima vardır. Ülkesinden uzaktaki Kürt’ün yüzü, ülkesine dönüktür çünkü. Ülkesinden yükselen direniş ateşinin sıcağı, binlerce kilometre öteye kadar gelir de, ısıtır herkesi.
Bu yılın anlamı
Bu yılki Newroz’un ise, her sene gibi, özel bir anlamı var. Geçtiğimiz yıl Kobanê ve Şengal’de yaşanan vahşi katliamlar ve destansı direnişti, herkesin gündemi. Bu yıl o direniş, Kuzey Kürdistan kentlerine de yayıldı. Avrupa’daki Kürdistanlıların da gündemi bu. Newroz’da Kürtler, hem ülkelerinde süren öz yönetim direnişine desteklerini bir kez daha kitlesel buluşmalarla ilan edecekler hem de talebi ve talebe yönelen devlet vahşetini Avrupa halklarına anlatmaya çalışacaklar.
Bir yanı katliam, diğer yanı direniş
Avrupa Kürt Demokratik Toplum Kongresi (KCD-E), Avrupa’daki Kürt örgütlenmesinin ve dolayısıyla Newroz organizasyonunun merkezi. Bu nedenle Avrupa’da düzenlenecek Newroz kutlamalarına ilişkin KCD-E Eşbaşkanı Murat Ceylan’ın görüşüne başvurduk.
Ceylan öncelikle Newroz’u kutluyor. Şu sözlerle: “Gerek Avrupa’da gerek Kürdistan’da yaşayan halkımızın, öz yönetim direnişini sürdüren yiğit Kürt halkının ve Başkan Apo’nun Newroz’unu, direniş ruhuyla kutluyoruz.”
Bu yılki Newroz’da daha da güçlenmiş bir sesle sloganlarını haykıracaklarını belirten Ceylan, devam ediyor: “Mart ayının bir yanı, Kürt halkının büyük katliamlardan geçtiği ay olmasıdır. Dehak’tan beri Halepçe, Qamişlo, Gazi, Beyazıt ve bugün Bakurê Kürdistan... Ama Mart ayının diğer yönü de, Kürt halkının sömürgecilere, soykırımcılara karşı direniş ayı olmasıdır. Mart ayı, Kürtlerin özgürlüğe ve statüye her sene bir adım daha yaklaştığı aydır. Demirci Kawa’yla başlayan direniş Leyla Qasim’in, Mazlum Doğan’ın, Berivanların, bugün Bakurê Kürdistan’da Sêvê, Pakize, Fatmaların, Mehmet Tunçların direnişiyle devam ediyor.”
Kürt halkına yönelik yeni bir “soykırım” planının hayata geçirildiği bir dönemde Newroz’u karşıladıklarını belirten Ceylan, “Bu Newroz, Kürt halkının statü kazanması açısından da bir start olacak” diyor.
Newroz’un iki sloganı
Avrupa’daki Newroz kutlamalarının her sene en önemli merkezi Almanya oluyor. Ülkenin birçok kentinde yerel kutlamalar yapıldığı gibi, on binlerin katıldığı bir de merkezi kutlama düzenleniyor. Bu seneki Newroz’un adresi ise Hannover.
Almanya Demokratik Kürt Toplum Merkezi (NAV-DEM) Eşbaşkanı Yüksel Koç, Hannover’de 19 Mart’ta düzenlenecek Newroz’un bütün bürokratik ve teknik hazırlıklarının tamamlandığını söylüyor ve ekliyor: “Newroz’u bu sene Mehmet Tunç ve Pakize Nayır şahsında tüm Cizre ve Sur şehitlerine adadık. İki sloganımız olacak. Biri, ‘Newroz ateşiyle öz yönetim direnişini yükseltelim’, diğeri ‘Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürdistan’a statü.’”
İki katı otobüs
Almanya’nın dört bir yanında Demokratik Kürt Toplum Merkezleri’nin geçen senenin neredeyse iki katı otobüs tuttuğunu, halkın çok büyük bir ilgiyle şimdiden Newroz’u beklemeye başladığını belirten Koç, bütün DKTM’lere çağrı yapıyor: “Otobüs sayısı arttı, ama buna rağmen yetersiz kalabiliriz. Şimdiden herkesin tedbir alması gerekiyor. Yedek otobüsler tutulabilir, araba organizasyonu yapılabilir. Gelmek isteyen tek bir kişiyi bile geride bırakmama hedefiyle hareket etmeliyiz.”
Alman kurumları daha ilgili
Alman kurumlarının da bu sene Newroz’a geçtiğimiz yılları aşan bir ilgiyle yaklaştığını belirten Koç, Almanyalı örgütlerin ayrı bir blok halinde yürüyüşe dahil olacağını ve Alman devletinin Kürt halkına yönelik savaşa ortak olmasını protesto edeceğini söylüyor.
Peki Newroz’un bu seneki özel anlamı, farkı ne? NAV-DEM Eşbaşkanı, şöyle açıklıyor: “Artık Kürt halkı öz yönetimlerini inşa ediyor. Newroz’da tam buna uygun biçimde, bir yeniden doğuş bayramıdır. Her dönemde Newroz, yeni bir rolle gelir. 80’lerde nasıl Mazlumların kibrit çöpleriyle aydınlığa çıktıysak, bu sene de Mehmet Tunçlar, Pakize Nayırlar halkımızın direnişiyle şahsında öz yönetimimizi inşa ediyoruz. Bir yanda Türk devleti, bütün çirkin yöntemlerle vahşeti devreye koyuyor; ama öte yandan da direniş gerçekliği var. Hem katliamları protesto etmek hem de öz yönetimleri sahiplenmek açısından bu yılki Newroz çok önemli.”
Almanya’yı teşhir için...
Newroz’a katılmanın bir öneminin de “Alman kamuoyunu etkilemek” olduğunu vurgulayan Koç, bunun nedenini şöyle açıklıyor: “Almanya çok kirli biçimde Türk devletinin savaşına suç ortaklığı yapıyor. O yüzden bu Newroz’a güçlü ve örgütlü biçimde katılarak taleplerimizi yükseltmeliyiz. Alman devletini bu kirli politikalardan caydırmamız gerekiyor. Herkes mutlaka yanındaki Alman komşusunu da ikna etmeye ve Newroz’a getirmeye çalışmalı.”
Koç ayrıca, NAV-DEM öncülüğünde Almanya’da yalnızca merkezi Newroz yapılmayacağını, 18, 20 ve 21 Mart tarihlerinde onlarca kentte yürüyüşler düzenleneceğini, Thüringen ile Hamburg parlamentoları ile Berlin’de resepsiyonlar yapılacağını belirtiyor.
Almanya:
Hannover: 19 Mart
Fransa:
Paris: 19 Mart
Marsilya: 27 Mart
İsviçre:
Freiburg: 26 Mart
Hollanda:
Den Haag: 20 Mart
İngiltere:
Londra: 10 Nisan
Avusturya
Viyana: 26 Mart
Belçika:
Liege: 19 Mart
İsveç
Stockholm: 19 Mart
Danimarka:
Kopenhag: 26 Mart
Özgür Politika