Dersim’de son dönemlerde yaşanan askeri operasyonlarda helikopterler tarafından bombalanan bölgelerde çıkan ve giderek yayılan orman yangınlarına tepkiler gelmeye devam ediyor. Dersimliler Almanya’nın Düsseldorf kentinde Eyalet Parlamentosu önünde Dersim’de artan orman yangınlarını ve yetkililer tarafından söndürülmesine izin verilmemesini protesto etti.
Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA), Avrupa Dersim Dernekleri Federasyonu (FDK), Avrupa Dersim Birlikleri Federasyonu’nun (ADEF) , Dersimi Yeniden İnşa Derneği tarafından yapılan ortak basın açıklamasında, Dersim’deki yangının derhal durdurulması çağrısı yapıldı.Oturma eyleminin ardından Parlamento’dan Düsseldorf Tren Garı’na kadar yürüyüş gerçekleştirildi. Tren Garı’nın önünde okunan Almanca bildiri ile çevredekiler bilgilendirildi.
“YANGINLAR DERSİM’İ İNSANSIZLAŞTIRMA PROJESİDİR”
Dersim’de artan orman yangınlarına yönelik Avrupa Dersim Dernekleri Federasyonu Başkanı Metin Bozdağ, Cemgin Gören, Şenge Ana ve Ayten Arslaner PİRHA mikrofonlarına konuştu.
Eylemlerinin amacının devletin Dersim’in yanan ciğerlerine müdahale ettirmediği gerçeğini uluslararası kamuoyuna bildirmek olduğunu söyleyen Avrupa Dersim Dernekleri Federasyonu Başkanı Metin Bozdağ, “Yangınları Dersim’i insansızlaştırma projesinin bir parçası olarak görüyoruz. Hes’ler, barajlar, siyanürle altın arama, ormanları yakma, Dersim’de kalan nüfusun göçe zorlanması demektir. İkinci bir 38 yaşanıyor burada. Bu konu ile ilgili basın organlarında tek kelimeye rastlamıyorsunuz. Tekçi zihniyetin, Dersim’e, inancına bakış açısı belli. Osmanlı’dan bu yana Dersim’i haritadan yok etme üzerine olmuştur” dedi.
Dersimlilere coğrafyalarında kalma çağrısı yapan Bozdağ, ” Dersim nasıl 38’den sonra küllerinden yeniden doğduysa bugünde direnmelidir” diye konuştu.
Cemgin Gören ise yapılan askeri operasyonların mahiyetinin belli olduğunu kaydederek, “Devletin ve şuanki faşist zihniyetin politikasıdır bu. Dersim’de yapılan doğa katliamı ilerde çok büyük ekolojik felakete yol açabilir. Operasyonlar doğaya da yapılmaya başlandı. Bu bir kültürel yıkımdır. Asimilasyon politikalarının bir parçasıdır” ifadelerini kullandı.
“DERSİMLİLER KUŞ DEĞİLDİR UÇUP GİTSİN”
Yıllardır Avrupa’da Dersim geleneklerini tanıtmaya çalışan Şenge Ana çıkarılan yangınlara tepki göstererek, Dersim’in çıbanın başı olarak görüldüğünü, Dersim’e yapılan bütün müdahalelere rağmen Dersim’in yenilmediğini söyledi. Şenge Ana, ” Belki fiziki olarak katliamlarını yaparlar ama Dersim yenilmez. Bir kuşun yuvasını yıkarlar yakarlar kuşlar uçsun gitsin diye. Dersimliler kuş değildir uçup gitsin” diye konuştu.
” DERSİM’İN KUTSAL DEĞERLERİ YOK EDİLMEK İSTENİYOR”
Ayten Arslaner de Dersim’de bütün canlılara kutsallık atfedildiğini dile getirerek, “Dersim etnik kimliğinin yanında Kızılbaş-Alevi inancının merkezi. Doğanın büyük bir kutsiyeti var. Bizim orada ziyaretlerimiz var. Munzur suyunun büyük bir değeri var. Toprağı taşın bir kutsallığı var. Bu yangınlarla bu değerler yok edilmek isteniyor. Devlet bunu çok iyi bildiği için orayı bu yöntemle insansızlaştırmak istiyor” dedi.
Elif SONZAMANCI/Düsseldorf