‘Hedef 2023’ diyerek ‘beraber yürü(ttü)düler bu yollarda..’
‘Yeni’ Türkiye yaratacağız dediler..
Tek başına iktidar oldular yine doymadıar..!
‘Ya başkanlık ya kaos’ diyerek korku verdiler.!
‘Bizim reisimzi başkan yapmazsanız, biz sizin çocuklarınızı ödürmeye devam edeceğiz’ dediler.!
‘Oluk oluk kan akıtacağız’ dediller ve akıttılar..!
Başkent Ankara’da 5 ay içerisinde 3 büyük patlamaya sebep oldular.
Ankara Kızılaydaki patlamadan hemen önce ajanslar Konya Karaman'da, İmam Hatibe bağlı öğrenci evlerinde 9-10 yaşlarında 45 erkek çocuğuna tecavüz edildiğini bildiriliyordu.
Ankara Kızılay'da meydana gelen patlamada ise Ankara Valiliği, patlamada yaşamını yitirenlerin sayısının 37, yaralıların ise 125 olduğunu açıkladı.
Ankara Kızılay’da 37 kişinin yaşamını yitirdiği bombalı saldırının üzerinden bir saat geçmeden yayın yasağı getirildi.
Facebock, twiter, internet ve her türlü sosyal medya’ya erişim engelince AKP hükümetinin daha önceki katliamlardaki refleksleri akla geldi.
Ankara patlaması ardından yazılı açıklam yayımlayan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, "Vatandaşlarımız endişe etmesin, devletimizin tüm kurumlarının milletimizle işbirliği içinde yürüttüğü terörle mücadele mutlaka başarıyla neticelenecek, terör dize getirilecektir" dedi.
HDP binalarına ve üyelerine yönelik saldırılar hız kaybetmeden devam ettiriliyor.
Barış ve özgürllük diyerek savaşa hayır diyen binlerce İnsan hakkında soruşturma başlatılmış..
Cizre, Silopi, Sur, Nusaybin, Şırnak vb Kürt kentleri yangın yerine çevrildi.
Aylardır sokağa çıkma yasağı getirildi.
Yüzlerce ‘sivil’ insan katledildi. Yüzbinlercesi göç etmek zorunda kaldı.
Yine Suriye’deki iç savaşın çıkmasını ve Esad yönetiminin devrilmesi için en büyük çabayı gösterip yüzbiinlercesinin katline ve milyonlarcasının göçüne sebep oldular.
Bu sayede Avrupa yollarına düşen mültecileri AB’ye karşı bir koz olarak kullanarak ‘santaj’ yapmak istiyorlar.
Şimdi soru şudur; Onlarca katliam, yüzlerce sıfır istifa, hep yayın yasağı: Katil kim?
Ankara Kızılay’da 37 kişinin yaşamını yitirdiği bombalı saldırının üzerinden bir saat geçmeden yayın yasağı getirilince hükümetin daha önceki katliamlardaki refleksleri akla geldi. Türkiye tarihinin en ağır katliamlarının yaşandığı saldırıların hiçbirinde AKP’li sorumlular istifa etmedi, bütün vakalarda yayın yasağı getirilmişti.
28 Aralık 2011 Uludere Roboski Katliamı‘nda 34 yoksul köylü bombalanarak öldürüldü. Tayyip Erdoğan TSK’ya ve hava kuvvetlerine teşekkür etti. Siyasi sorumlulardan istifa eden olmadı. Yayın yasağı getirildi.
11 Mayıs 2013 Reyhanlı Katliamı‘nda Suriye’ye sınır, cihatçı tehdidi altındaki ilçede yaşayan 54 kişi öldü. Siyasi sorumlulardan istifa eden olmadı. Yayın yasağı getirildi.
13 Mayıs 2014 Soma Katliamı‘nda 301 maden işçisi öldü. Siyasi sorumlulardan istifa eden olmadı. Yayın yasağı getirildi.
5 Haziran 2015 Diyarbakır Katliamı‘nda 5 HDP’li öldü, 400’den fazla kişi yaralandı. Siyasi sorumlulardan istifa eden olmadı. Yayın yasağı getirildi.
20 Temmuz 2015 Suruç Katliamı‘nda 33 genç-devrimci ve öğrenci katledildi. Siyasi sorumlulardan istifa eden olmadı. Yayın yasağı getirildi.
10 Ekim 2015 Ankara Katliamı‘nda 103 kişi katledildi. Siyasi sorumlulardan istifa eden olmadı. Yayın yasağı geldi.
12 Ocak 2016 Sultanahmet Katliamı‘nda 10 kişi yaşamını yitirdi, 15 kişi yaralandı. Siyasi sorumlulardan istifa eden olmadı. Yayın yasağı getirildi.
17 Şubat 2016 Ankara Merasim Sokak Katliamı‘nda 29 kişi hayatını kaybetti, 61 kişi yaralandı. Siyasi sorumlulardan istifa eden olmadı. Yayın yasağı getirildi.
13 Mart 2016 Ankara Katliamı‘nda en az 37 kişi yaşamını yitirdi, 125 kişi yaralandı. Siyasi sorumlulardan istifa eden olmadı. Yayın yasağı getirildi.
Yarın öbür gün hangi otobüste, hangi durakta bekleyecek ölüm bizi?
Hangi ‘güzel’ kentin hangi turistik plajında kaçışacak insanlar ve çoluk-çocuk eğer şansı var ise..
Hangi maçın kaçıncı dakikasında patlayacak bombalar ve çökecek tirübünler kimbilir?
Şimdi soru şudur; Onlarca katliam, yüzlerce sıfır istifa, hep yayın yasağı:
Peki, Katil kim?
Cevap; Erdoğan-AKP’si nin ‘Yeni Türkiyesi’ dir..!!
Ve;
Hep birlikte ölüyoruz artık..
Kürt, Türk, Alevi, Ezidi, Çerkez, Ermeni, Arap, Gerilla, Asker, Genç, Yaşlı, Çocuk, Kadın, Sağcı, Solcu, Çoluk-Çocuk hep beraber..
Doğamız katlediliyor. Barajlar, HES’ler, Termik Santralleri, Siyanürlü Altın arayıcıları, Köprüler, Yollar ile güzelim coğrafyamız yok ediliyor, talan ediliyor.
Erdoğan, Davutoğlu, Kurtulmuş, Akdoğan vb ise;
Her katliam öncesi ve sonrası kameralar karşısına geçerek ‘terörün belini kırdık, bitirdik, bitireceğiz, son çırpınışlarıdır’ vs diyerek nakarat atmaktadırlar.
Şimdi soru şudur; Onlarca katliam, yüzlerce sıfır istifa, hep yayın yasağı:
Peki, Katil kim?
Cevap; Erdoğan-AKP’si nin ‘Yeni Türkiyesi’ dir..!!
Yeni Türkiye de ise;
Kalabalık yerlerden uzak dur, her an bombalar patlayabilir..
Diğer yandan tenha yerlerden uzak dur, her an tecavüz olabilir..
Yazı gittikçe uzuyor..
Bunlara söylenecek tek söz kalıyor geriye..
Alın, yarattığınız ‘yeni’ Türkiyenizi, başınıza çalın..
Bizler, barıştan, özgürlükten ve halkların kardeşliğinden yana bir ülke yaratmak istiyoruz..
Can Kasapoğlu