36 yıl önce bugün gözaltına alınarak kaybedilen Süleyman Cihan dosyasındaki gerçekleri açıklamak için buluştuklarını vurgulayan kayıp yakınları, "Hukukun işletilmesini, yargının görevini yapmasını istiyoruz! Adalet İstiyoruz" dedi.
Eylemde Beyoğlu Savcılığı'nın gözaltında kaybedilen Murat Yıldız'ın annesi Hanife Yıldız hakkındaki soruşturması da protesto edildi. Yıldız, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'a hakaret" iddiasıyla 24 Temmuz günü gözaltına alınmıştı. Eylemde konuşan Yıldız, devletin kendisinden özür dilemesi gerekirken üstüne bir de soruşturma açtığını söyledi. 22 yıldır adalet istediğini belirten acılı anne, "Ben sizin davanızdan korkmuyorum" diye haykırdı.
Kayıp Cemil Kırbay'ın ağabeyi Mikail Kırbay ise Meclis İnsan Hakları Komisyonu'nun kardeşinin kaybolduğunu tespit ettiğini hatırlattı. Süreci anlatan Kırbayır, Kars savcısına "elinizde kanıt var, iddianameyi neden hazırlamıyorsunuz" diye sorduğunda "ortada ceset yok" yanıtını aldığını aktardı. Kırbayır, "Hasan Ocak'ın mezarı bulundu. Şu ana kadar ne işlem yapıldı?" diye sordu.
Süleyman Cihan'ın kardeşi Ahmet Cihan, devlet adına suç işleyenlerin yargı önüne çıkarılmasını istedi. Kardeşinin ölümüyle ilgili tüm delilleri dosyaya koyduklarını belirten Cihan, başta Mehmet Ağar olmak üzere katillerin cezalandırılmasını ve yetkililerin ailelerden özür dilemesini istedi.
Haftanın açıklamasını okuyan Mine Nazari, Süleyman Cihan'ın 29 Temmuz 1981 tarihinde gözaltına alınıp İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldüğünü ancak askeri savcılığın ve emniyetin durumu reddettiğini hatırlattı.
Nazari'nin verdiği bilgiye göre, 85 gün süren ısrarlı arayışın sonunda Süleyman Cihan'ın ağır işkence sonucunda öldürüldüğü ve Zindanarkası Mezarlığı'na meçhul kişi olarak defnedildiği ortaya çıktı. İstanbul Emniyeti, Mehmet Ağar ve İbrahim Şahin'in de imzası bulunan sahte bir belge düzenledi. Belgede o güne kadar gözaltına alındığı reddedilen Süleyman Cihan'ın yer göstermeye götürüldüğü apartmanın 6. katından atlayarak intihar ettiği yazılıyordu. Gerçek ise işkenceyle öldürülen Süleyman Cihan'ın cansız bedeninin uzun zamandır kimsenin yaşamadığı bir evin penceresinden atıldığıydı. Otopsi bulguları da bunu gösteriyordu.
Açıklamaya, "Cihan Ailesi'nin 36 yıldır devam eden hukuk mücadelesi bugüne kadar sonuçsuz kaldı" diye devam eden Mine Nazari, baba Ağa Cihan ve anne Şahsenem Cihan'ın ömürlerinin adalete ve hakikate ulaşamaya yetmediğini hatırlattı. Nazari, hukukun işletilmesini, yargının görevini yapmasını istediklerini dile getirdi ve "Süleyman Cihan dosyasında adalete ve hakikate ulaşma hakkımızı engelleyen herkesi itham ediyoruz" dedi.
Nazari, "Gözaltında kaybetme insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. Uluslararası hukuka göre bu suçun etkili bir biçimde soruşturulması ve cezalandırılması devletlerin yükümlülüğüdür. Devlet bu yükümlülüğünü yerine getirsin" diye konuştu.