Lütfen bekleyin.. Lütfen bekleyin..
Diyarbakır’da partisinin grup toplantısında konuşan HDP Sözcüsü Osman Baydemir, “HDP’ye Kerbela dayatılıyor. Siz Yezid olmaya kararlıysanız, biz de Hazreti Hüseyin olmakta kararlıyız. Siz Hitler, Franco olmaya karalıysanız, biz de Qazi Muhammed, Seyit Rıza, Mazlum Doğan olmaya kararlıyız” dedi.
Diyarbakır’da partisinin grup toplantısında konuşan HDP Sözcüsü Osman Baydemir, “HDP’ye Kerbela dayatılıyor. Siz Yezid olmaya kararlıysanız, biz de Hazreti Hüseyin olmakta kararlıyız. Siz Hitler, Franco olmaya karalıysanız, biz de Qazi Muhammed, Seyit Rıza, Mazlum Doğan olmaya kararlıyız” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP), "Durmayalım, Dur Diyelim, Faşizmi Durduralım" sloganıyla, Ekin Ceren Parkı’nda grup toplantısını düzenledi. Halkın alınmadığı grup toplantısında HDP Sözcüsü Osman Baydemir konuştu.
Baydemir konuşmasına başladığı sırada ezan okundu. Bunun üzerine "Doğru sözün üzerine ezan okunur" diyerek konuşmasına kısa bir süre ara verdi. Son 2 yıldır hükümet eliyle demokrasi ve özgürlüklerin yok edildiğini ifade eden Baydemir, "Bu sıcakta bu Kerbela sıcağında neden bu alandayız. Bir halkın üzerine ölü toprağı serilmek isteniyor. Bir halkın varlığı yok edilmek, zorbalıkla, baskıyla, tecritle yönetilmek isteniyor. İşte ölü toprağını terk etmek için, zulme hayır demek için, bir kez daha eşitliği özgürlüğü onurlu bir barışı haykırmak için bu kamusal alandayız.
Son iki yıldır coğrafyamızda demokrasiye ait tüm değerler ayaklar altındadır. Son 2 yldır hükümet politikalarıyla demokrasi abluka altına alınmış durumda. Son 2 yıldır temsil etmiş olduğumuz halkların iradesi işgal edilmiş durumda. Tüm bunlardan kaynaklı Türkiye'nin kamuoyuna ve dünyanın kamuoyuna halkın vicdanına vicdanımızdan çağrıda bulunmak için buradayız. Burada oluşumuz bir vicdan ve adalet hareketidir. Adaleti vicdani bir direnişle koruma çabasıdır. Tüm insani değerlerine saldırıya ‘hayır’ demek için buradayız” dedi.
'HDP'YE KERBELA DAYATILIYOR'
Halkın parka girişine izin verilmemesine tepki gösteren Baydemir, "Bugün bu parka baktığımızda bu abluka Türkiye'deki reel durumun ifadesidir. Burası bir kamusal alandır. Burası benim de Diyarbakır'da görev yapmış olduğum zamanda inşa edilmiş park. Bu ağaçlar halkın alın teri ile sulandı büyüdür. Ama bugün bu şehirde yüzde 70 oy almış bir siyasi parti grup toplantısını yapamıyor. İl, ilçe yöneticilerimiz bu parka alınmıyor. Halkımız parka giremiyor. Bu abluka bütün gölgelerden de tecrit edilmiş durumda. Adeta HDP'ye Kerbela dayatılıyor. Eğer siz Yezid olmakta ısrarlıysanız and olsun ki bizler de Hz. Hüseyin olmakta kararlıyız. Eğer siz Franco olmakta, Hitler olmakta kararlıyız and olsun bizler de Qazi Muhammed, Şeyh Said, Mazlum Doğan olmakta kararlıyız" diye kaydetti.
'6.5 MİLYON İNSANIN İRADESİ KELEPÇELENEMEZ'
HDP'li vekillerin, eşbaşkanların ve belediye başkanlarının halen tutuklu olduğuna dikkat çeken Baydemir, "Zulmün sonu yoktur. Zulümle hiç kimse abad olmamıştır. Zulümle hiçbir rejim sonuç alamamıştır. Moğolların istilasından geçti bu coğrafya; ama bu halkın kökleri öyle derindir ki asla bir baskıyı zulüm rejimini kabul etmez. 7 Haziran’da milletin iradesini tanımamakla başladı bu zulüm rejimi. Dokunulmazlığın kaldırılması ile büyüdü. 4 Kasım’da milletin iradesine HDP Eş Genel Başkanlarımız ve milletvekillerimizin tutuklanması ile yeni bir faşizm sayfası açıldı. 6.5 milyon insanın iradesi kelepçelenemez. Seçme ve seçilme hakkı zindana konulamaz. Halkın hür iradesi ve vicdanı ile seçmiş olduğu belediye başkanlarına kayyum atanamaz. Buradan bir kez daha seçilmişlerimize selam olsun. Onlar özgür olmadıkça bizler kendimizi özgür hissetmeyeceğiz" dedi.
'VİCDAN NÖBETİMİZ ROJAVA HALKI İÇİNDİR'
Rojava halkına yönelik saldırı hazırlığına da dikkat çeken Baydemir, "Bizlere faşizmi zorbalığı dayatıyorlar. Bizler de faşizme karşı eşitliği, özgürlüğü, kardeşliği, onurlu bir barışı ısrarla savunuyoruz. İçerde Kürt düşmanlığı dışarda Kürt düşmanlığı. Çözüm sürecini tek başına iktidar olma uğruna çökerttiler. Kanla gözyaşı ile bir iktidar devşirdiler. Ve o iktidar şimdi aynı şekilde Rojava düşmanlığı üzerinden içerde sürdürülmek isteniyor. Bu adalet nöbetimiz duruşumuz aynı zamanda Rojava halkımız içindir. Bu eşitlik ve özgürlük çağrımız aynı zamanda Güney Kürdistan halkını tehdit edenlere karşıdır. Bir kez daha açık bir dille ifade ediyoruz ve buradan Türkiye'nin batı yakasına 80 milyon insanın vicdanına çağrıda bulunuyoruz. Eş Genel başkanlarımız Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ milletvekillerimiz belediye başkanlarımız zindanda olduğu sürece adalet ve vicdan nöbetimiz devam edecek" diye konuştu.
'ÖCALAN ÜZERİNDEKİ TECRİT KALKANA KADAR MÜCADELE DEVAM EDECEK'
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin barışın önündeki en büyük engel olduğunun altını çizen Baydemir, şunları söyledi: "Bizim bir şiddet aracımız yok. Bize şiddet uygulasa bile şiddetle yanıt vermeksizin, Diyarbakır'dan Surlardan, vicdanımızdan bir kez daha faşizme biat etmeyeceğiz. Faşizmi durduracağız sloganını nakşedinceye kadar bu duruşumuzu sürdüreceğiz. Eşitlik, adalet, onurlu bir barış isteyen bir halktan neden korkuyorlar. Çünkü barıştan korkuyorlar. Çünkü barış demek insanların hayatını yitirmediği bir ortam demek, onların iktidarının sarsılması demek. OHAL rejimi ortadan kalkıncaya kadar vidan ve adalet nöbetimiz devam edecek. KHK’ler ile işinden olan bütün insanlar işine aşına yani adalete kavuşuncaya kadar vicdan ve adalet durumumuz devam edecek. Durmayacağız faşizmi durduracağız. Aynı şekilde Cizre, Şırnak, Gever, Sur'da işlenen suçlardan dolayı failler yargılanıncaya kadar, adalet tecelli oluncaya kadar durmayacağız. Sur/da devam eden yıkım kültürel mirasımıza saldırıdır. İnsani vicdani bir duruşla yıkım duruncaya kadar mücadele edeceğiz. Barışın birlikte yaşamın önündeki en büyük engel Abdullah Öcalan önündeki tecrit politikasıdır. Bu tecrit kalkıncaya kadar adalet, onurlu barış talebi devam edecektir"
'DURMAYACAĞIZ DURDURACAĞIZ'
"Her darlığın sonu aydınlıktır" diyen Baydemir, Filistin'de Mescid-i Aksa'da yaşananların Diyarbakır’da yaşananlardan farklı olmadığını söyledi. Bu gidişata dur diyeceklerini vurgulayan Baydemir, faşizmin ancak legal demokratik, vicdani, adilane ve Gandivari bir mücadele ile durdurulacağını, bu nedenle bu mücadeleyi başlattıklarını söyledi. Kamuoyunu desteğe çağıran Baydemir, "Ne yaparsanız yapın biz duruşumuzdan vazgeçmeyeceğiz. Bu coğrafyada mutlaka barış, demokrasi, özgürlük inşa edilecektir. Bir kez daha faşizme, zorbalığa sömürüye karşı hep birlikte durduracağız" dedi. Baydemir, konuşmasının sonunda HDP'nin tutuklu ebaşkanlarına, milletvekillerine ve belediye başkanlarına tekrar selam gönderdi.
Baydemir'in konuşmasının ardından HDP grubu Türkiye'nin bir açık cezaevine dönüştüğüne dikkat çekerek park içerisinde volta atmaya başladı.
