"Öncelik sağlığımız değil siyasi talebimiz"

ANKARA- Açlık grevinin 131. gününde olan akademisyen Nuriye Gülmen ve Semih Özakça ile görüşen CHP Manisa Milletvekili Tur Yıldız Biçer, iki direnişçinin morallerinin yüksek olduğunu kaydetti.

Görüşmenin ardından Ankara Sincan Hapishanesi önünde açıklama yapan Biçer, Nuriye ve Semih'in açlık grevine öncelikle kendi işlerine dönmek için başladıklarını ama bunun bir adalet arayışı olarak içselleştirdiklerini dile getirdi. Biçer, "Biz işimize geri dönünce sorun bitmeyecek, bunu biliyoruz. Burada bize tüm kamuoyunun destek vermesi lazım. Herkesin bu ülkede bizim gibi mağduriyete uğrayan insanların olmaması için bağımsız yargı tarafından bağımsız kararların verilebileceği demokratik, özgür bir ülke olabilmesi için herkesin yapacağı somut şeyler ve sunacağı katkılar var" dediklerini aktardı.

'TEK TALEBİMİZ İŞİMİZE GERİ DÖNMEK'

Akademisyen Gülmen'in öncelikli talepleri olduğunu söyleyen Biçer, "Diyor ki, ilk olan bizim sağlık sorunlarımız değil. Öncelikli talebimiz siyasi talebimizdir. Bunun mutlaka ön planda değerlendirilmesini istiyoruz, tek talebimiz var işimize geri dönmek. Bizimle birlikte haksızlığa, hukuksuzluğa maruz kalan işlerinden edilmiş, açlığa mahkum edilmiş kişilerin de bizim işe dönmemizle birlikte umut bulması. Bu adalet arayışının, mücadelenin büyümesi" dedi.

Biçer, Nuriye'nin kaldığı hücrenin koridorunu kullanan 10 Ekim katliamındaki bombacının eşinin her gün o hücre önünden geçtiğini aktardı. Biçer, "Sürekli bulundukları hücreden tekbir sesleri geliyormuş. Zaman içinde problem yaratacağını ilettiler. Bu mağduriyetin giderilmesi gerekiyor" diye konuştu. Biçer, bu konuya dair Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'dan bir görüşme talep ettiğini aynı zamanda da cezaevi yönetimiyle de görüştüğünü iletti.

'ADALET BAKANI GERÇEĞİ ŞEFFAF BİLGİLERLE AÇIKLAMALI'

Öğretmen Semih Özakça'nın direnişlerinin 120. gününde açlık grevine başladıklarına dikkat çektiğini belirten Biçer, Semih'in "İlk kez terör örgütüyle bağlantılı olarak dava açıldı. Hakkımızda bununla ilgili açılan bir soruşturma, bir dava yok. 120 gün boyunca örgüte bağlı değildik de açlık grevine başlayacağımızı Meclis'ten ilan edince mi terör örgütüyle bağlantılı olduk" dediğini aktardı. Kendileri tutukluyken İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun haklarında yalan yanlış söylemlerde bulunmasına tepki gösterdiğini söyleyen Biçer, Semih'in sözlerini şöyle aktardı: "Makamında otururken her aklına geldiğinde, elinde hiçbir somut delil olmadan hiçbir mahkeme kararı olmadan suçlayabiliyor. Bir an önce bunu neye dayanarak yaptığını açıklamaya yapmaya davet ediyorum. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'da bu verileri somut delil varsa desteklemeli yoksa kınamalı. Gerçeği şeffaf bilgiler doğrultusunda açıklamalı."

Biçer, Semih'in eşi Esra Özakça'nın da kendisiyle birlikte açığa alınmasına rağmen ne bir soruşturma ne de bir gözaltı, herhangi bir eyleme katılmasıyla ilgili bir delil olmamasına rağmen onun ihraç edildiğinin özel olarak bakanlar tarafından açıklanmasını istediğini söyledi.

BAĞIMSIZ HEKİM İSTİYORLAR

İki direnişçinin uzun süren açlık grevinden fiilen etkilendiklerini ama dirençlerini çok yüksek olduğunu vurgulayan Biçer, mücadeleyi büyütme ve bir noktaya taşıyıp kendilerinden sonra gelenlere umut vermek için hak, hukuk ve adalete öyle ya da böyle ulaşıldığını göstermek istediklerini belirtti.

"Çok kararlılar" diyen Biçer, iki eğitimcinin bağımsız hekimler tarafından muayene edilmek istendiğini söyledi. Bu konuyla ilgili Adalet Bakanı Bozdağ'la görüşeceğini bildiren Biçer, eğer direnişçiler de kabul ederse bağımsız hekimlerden biri olarak görev alacağını dile getirdi.

etha