Dersim'in mücadele geleneği soykırımla, idam sehpalarıyla, on yıllardır kesintisizce süren askeri ve siyasi operasyonlarla ortadan kaldırılamamıştır. Dersim'e sahip çıkmak sadece Dersim'de yaşayanların sorunu ve görevi değildir. Başta Kürdistan, Türkiye ve Avrupa metropollerine göç ettirilen Dersimliler olmak üzere, tüm Dersim dostlarının harekete geçmesi gerekiyor. Herkes bulunduğu alandan kayyum politikalarına ses çıkartabilir, önceki yıllarda olduğu gibi festival günlerinde on binlerle Munzur'a akabilir.
Kürdistan her gün kayyumların yeni bir icraatıyla uyanıyor. Bir yandan kaldırım boyayıp, refüjleri çiçeklendirerek, bazı kent ve ilçe merkezlerinin ana caddelerine ışıklı tabelalar asarak göz boyamaya diğer yandan kültürel ve tarihsel ne kadar değer varsa ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. Zannediyorlar ki, kaldırımları sarıya beyaza boyayıp Kürdistan'ın dört bir yanındaki kesk u sor u zer renklerini silebilecekler. Zannediyorlar ki, refüjleri çiçeklendirerek Kürdistan'ın kızıl karanfilleri olan şehitlerini unutturabilecekler. Zannediyorlar ki, Türkçe ışıklı, sanal tabelalarla Kürdistan'ın anadilindeki gerçek tabelaları yok edebilecekler.
Geçtiğimiz haftalarda kayyumlar Doğubayazıt'ta Exmedê Xanî heykelini, Cizre'de Orhan Doğan'ın kabartma anıtını, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi önündeki Lamassus heykelini, Roboski Anıtı ve Mervani medeniyetine ait kabartmaları, Ahmed Arif'in heykelini ve Kızıltepe'de 13 kurşun ile öldürülen 12 yaşındaki Uğur Kaymaz adına yaptırılan anıtı kaldırmışlardı. Son olarak da Dersim Belediyesi kayyumu Tuncay Sonel'in talimatıyla belediyenin tabelası indirilerek 'Tunceli Belediyesi' tabelası asıldı. Önceki kayyum da Dersim Belediyesi tabelası görünmesin diye demirden bir yağmurluk yaptırmıştı.
Cumhuriyet tarihi boyunca Dersim hem coğrafya, hem isim ve hem de mücadele geleneği olarak egemenlerin huzurunu kaçırmıştır. Munzur dağındaki yahut Mercan sıradağlarındaki sık ormanları yaka yaka bitirememişlerdir. Munzur nehrini güvenlik barajı projeleriyle kurutamamışlardır. Dersim adının Kurmanci'de "gümüş kapı", Zazaca'da ise "duvarlı" anlamına geldiği söylenir. Fakat 1935 yılında 'Tunceli Kanunu' ile 'Tunç gibi sağlam insanların yeri' anlamında türetilen yapay ve zorlama 'Tunceli' olarak ilan edilmiştir Dersim. Fakat ne Dersim adı, ne de bölgenin yerel adları olan 'Mamekiye' ve 'Kalan' adlarını silmeye güçleri yetmemiştir. Dersim'in mücadele geleneği soykırımla, idam sehpalarıyla, on yıllardır kesintisizce süren askeri ve siyasi operasyonlarla ortadan kaldırılamamıştır.
Ama başta Dersim halkı olmak üzere sömürgeci faşist rejimi tanıyan herkes de biliyor ki, devletin elinden gelse değil Dersim adını, Dersim coğrafyasını haritadan silmek isteyecektir. Kayyumun tabelayı indirmesinin böylesi tarihsel bir arka planı bulunmaktadır. İnkar, imha ve asimilasyon politikaları her dönem kendisini yeni şartlarda yinelemektedir.
Kayyum bir yandan tabela indirirken diğer yandan geleneksel olarak yapılan (son iki yıldır güvenlik gerekçesiyle yasaklanan) 'Munzur Doğa ve Kültür Festivali'ni bir devlet törenine çevirmek istemektedir. Vali (aynı zamanda kayyum oluyor kendisi), Emniyet Müdürü, AKP'nin belediye başkanları ve rektöründen oluşan bir tertip komitesinden nasıl bir kültür ve doğa festivali çıkacağını tahmin etmek güç olmasa gerek.
Munzur Kültür ve Doğa Festivali 1999'dan beri, Dersim'in inancını ve kültürünü yaşatmak, insan ve doğa arasındaki uyumu güçlendirmek, kardeş halkların ve dünya kültürlerinin buluşmasını sağlamak, toplumsal barışa katkıda bulunmak, dönemin ekonomik ve politik sorunlarını tartışmak, antifaşist, antişovenist bir ruhla Munzur kıyılarında kardeşlik halayları çekmek amacıyla gerçekleştiriliyor. Dersim halkı ve devrimci kamuoyu kayyumun festivalin içini boşaltma girişimlerine izin vermeyecektir. 27-28-29 Temmuz tarihleri arasında Dersim merkezde, Ovacık, Mazgirt, Nazımiye, Pülümür ve Hozat ilçelerinde festival ruhuna uygun organize edilecektir. Dersim, festivale kayyum atanmasına karşı tek yumruk tek barikat olacaktır.
Tutsak belediye eş başkanları Nurhayat Altun ve Mehmet Ali Bul şahsında siyasi soykırım operasyonlarında hapishanelere doldurulan devrimci tutsaklara sahip çıkılacaktır.
İndirilen tabelanın ve kayyum politikalarının hesabını sormak, Munzur Kültür ve Doğa Festivali'nin içini boşaltma girişimlerine dur demek, ilçe ilçe sürdürülen siyasi soykırım operasyonlarına ses çıkartmak, tutsaklarla dayanışma geliştirmek ve Dersim'e sahip çıkmak sadece Dersim'de yaşayanların sorunu ve görevi değildir. Adeta Dersim'i bitirme operasyonlarına dönüşen politikalara karşı başta Kürdistan, Türkiye ve Avrupa metropollerine göç ettirilen Dersimliler olmak üzere, tüm Dersim dostlarının harekete geçmesi gerekiyor. Herkes bulunduğu alandan kayyum politikalarına ses çıkartabilir, önceki yıllarda olduğu gibi festival günlerinde on binlerle Munzur'a akabilir.
(etha)