Lütfen bekleyin..
Munzur Haber / Demokrasi ve adalet çapulculuğu / Hasan Bildirici

Demokrasi ve adalet çapulculuğu / Hasan Bildirici

25 Haziran 2017, 21:02

"CHP yönetimi ve yüksek düzeydeki yandaşlarının Türkiye’de demokrasi ve adalet adına yaptıklarını “demokrasi ve adalet çapulculuğu” olarak değerlendiriyorum."

Sosyalist olmadıkları halde, sosyalistlik numarasıyla bir çok Rus yönetici Rusya’yı nasıl yıllarca sosyalist olarak idare ettiyse, CHP de demokrat olmadığı halde yıllardır Türkiye’yi demokratların ve solcuların sığınağı olarak idare etti. Hala bir çok solcu, demokrat, Alevi CHP’nin gerçekten demokrat olduğuna inanır ve bu partinin önderlerinin, bir dönem Ecevit’in yaptığı gibi, giriştikleri  sokak haraketlerine yüksek düzeyde adalet ve demokratlık anlamı yüklerler.

Bu işin ustası Ecevit idi. Devletle arasına mesafe koymuş gibi, Türkiye’yi yıllarca dağ taş yürüdü, bizim gibi muhalif gençlerin, daha sonra işkencede kırdırılacak olan ellerine dağ taş şu sloganları yazdırttı:

“Umudumuz Karaoğlan”

“Halkçı Ecevit”

“Sev Kardeşim”

“Hayat bayram olsa”

“Ak günler Ecevit’le gelecek!”

Ecevit’le gele gele DSP-MHP koalisyonu geldi.

Ecevit, 12 Eylül öncesi CHP’yi MHP’ye karşı koruyan sol ile değil, binlerce CHP’linin kanını döken MHP ile iktidar koalisyonu yaptı. Üstelik koalisyon yaptığı MHP’nin meclis grubunda toplu cinayet ve katillikten yargılanmış en az 10 milletvekili vardı.

Kürtlere karşı acımasız bir savaş sürdüren ve aşırı bunamadan dolayı bakanlar kurulu toplantılarına bazen unutkanlıktan çorapsız katılan Ecevit, 1999 yılında başbakan olarak PKK lideri Öcalan’ın Türkiye’ye getirilişini yüksek ses ve cin gibi bir zeka ile duyuruyordu.

Dünya’da yeni bir dolar cinsi basıldığı gün Türkiye’de kalpazanlar benzerini basar.

Nike yeni bir ayakkabı piyasaya sürdüğü an, Türkiye’de aslından daha gösterişli sahtesi yapılır.

Nokia yeni bir telefon ürettiği zaman, Türkiye’de sahtesi piyasaya sürülür.

CHP ve yandaşlarının demokrasi ve adalet anlayışı, asıllarının kötü bir kopyası bile değildir.

AKP’nin Suriye’deki iç savaşa müdahalesini haksız bulan CHP, Türk savaş uçaklarının Şengal’deki PKK mevzilerini ve YPG’yi bombalamasını desteklemiş, bununla yetinilmemesini ve hava saldırılarının daha şiddetli yürütülmesini istemiştir.

Dokunulmazlıkların kaldırıldığı meclis oylamasında CHP evet oyunu, HDP’li milletvekilleri yargılansın diye vermiştir.

Referandumun hileli sonucunu topluma acı bir zehir gibi tepkisiz içiren CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, kendi oylarıyla hapise attırdığı bir milletvekilini kurtarmak için eline aldığı “adalet” dövizinin arkasına sığınanların “demokrasi ve adalet çapulculuğu” yeni değildir. Dinci ve milliyetçi güruh karşısında iktidarını kaybetmiş özürlü demokratların aradığı, Kemalist dönemdeki üst düzey ayrıcalıklarıdır. Orada Kürtler ve gerçek demokratlar yine yoktur ve olmayacaktır.

CHP, Türkiye’yi işte bu tarzlarla, yani “adalet ve demokrasi çapulculuğu “ile bugünlere getirdi bıraktı.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve çevresindeki ekip Erdoğan’ı en çok “Çözüm Süreci” ve Öcalan’la olan görüşmeler nedeniyle suçladı.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’ın aleyhinde açtığı: “PKK’ye yardım ve yataklık davası” Türkiye tarihinin en uyduruk davası idi.

Ermeni ve bir çok Kürt soykırımını gerçekleştirmiş olan İttihat ve Terakki’nin devamı olan CHP’nin demokrasi ve adalet anlayışı, soykırıma uğratılmış Ermeni halkının mallarının yağmalanmasına benziyor.

Bu soykırımlarda CHP devleti, Erdoğan ve Bahçeli’deki ifadesini bulmuş dinci ve milliyetçi Türklük de CHP’nin sokak tetikçiliğini temsil ediyordu. Yıllarca CHP devleti karar aldı; kararlarını da tetikçilik yapan dinci ve milliyetçi Türklüğe uygulattı. Alevi katliamlarının en çok CHP dönemimde yapılmış olması bundandı. Maraş ve Sivas katliamlarında CHP iktidardaydı. 

Sokak tetikçileri, karar merkezi CHP’nin elinden iktidarı alınca roller değişti. CHP ve çevresindeki numaradan demokratların işte hazmedemediği buydu.

Ama bu çok normal, bir ülkede sokağı kime bırakırsan, onlar bir süre sonra iktidarın sahibi olur.

CHP şimdi gelin benle yürüyün ve beni yeniden iktidara getirin diyor.

Peki ne için?

İktidarda oldukları 70 yıl boyunca yaptıklarından daha farklı ne yapacaklar ki?

Kürtlerin ve gerçek demokratların “demokrasi ve adalet çapulcuları”nın peşine takılmamalarında fazlasıyla fayda var. AKP’yi ve bir cinayet örgütünden partiye dönüşmüş MHP’yi iktidarda tutan CHP’dir. Bu kirli ve karanlık partinin demokrasi numaralarına itibar edilmediği gün, işte o gün Türkiye ve Kürdistan gerçek muhalefetle tanışmış olacak, Türkiye’nin dinci ve ırkçı iktidar güruhu Türkiye ve Kürdistan ile bu kadar rahat oynayamayacaktır. 

Kaynak: Rojevakurdistan

Bu haber 516 kere okundu
  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Kategorisindeki Diğer Haberler
Dersim İnşa Kongresi (DİK) dahil Avrupa'daki 8 sivil toplum kurumları, ..