Türkiye’nin Ortadoğu’daki en iyi ortağı Katar, IŞİD’e, İhvan-ı Müslim’e ve Hamas’a destek vermekle suçlanıp Ortadoğu’daki 7 ülkenin hedefi haline gelmiştir. Katar, İhvan-ı Müslim’i, IŞİD’i ve Hamas’ı Türkiye ile birlikte desteklemiştir. Katar’ın suçlandığı konular aynı zamanda Türkiye’nin suçlandığı konulardır. Hatta Tayyip Erdoğan Türkiye İhvanının lideridir. Nitekim Tayyip Erdoğan Mısır İhvanı Müslim’inin sembol işareti rabiayı her gün yapmaktadır. Tayyip Erdoğan’ın rabia işareti yapması, Ortadoğu’daki tüm İhvanın lideri olma ve İhvanı Müslim’i kendi liderliği etrafında toplama yaklaşımıdır. Dolayısıyla Katar’a alınan tutum Türkiye’ye alınan tutumdur.
Aslında bu tutum ilk önce Türkiye’ye alınması gereken tutumdu. Ancak ilk tutum Türkiye’ye gösterilseydi istedikleri sonucu alamayabilirlerdi. Bu nedenle Katar’ın İhvan-ı Müslim, Hamas ve IŞİD’e yardım ettiği ortaya konulup kamuoyuna mal edilerek Türkiye’yi suçlamanın yolu açılmıştır. Nitekim Tayyip Erdoğan ve AKP telaş içine girmişlerdir. Bu nedenle Katar’ı kurtarmaya çalışmaktadırlar. Çünkü bir süre sonra Katar’ın bu suçları kimlerle birlikte işlediği sorusuna cevap aranacaktır. Bu sorunun cevabı da Tayyip Erdoğan ve AKP’dir.
Tayyip Erdoğan sadece Mısır İhvanı ile değil, Suriye İhvanı ile de sıkı ilişki içine girmiştir. Suriye’de ilk önce İhvanın iktidara gelmesi hedeflenmiştir. ÖSO denen ordunun omurgası ilk önce İhvanı Müslim’di. İhvanı Müslim başarısız olunca El Nusra’yı, El Nusra da başarısız olunca IŞİD’i desteklemiştir. Şu anda Türkiye ile ilişkileri geliştirmeye çalışan Rusya aylarca Türkiye-IŞİD ilişkilerini belgeleriyle ortaya koymuştur. Avrupa ve ABD de Türkiye’nin İhvan, Hamas ve IŞİD ilişkilerini tüm boyutlarıyla bilmektedir. Bu nedenle Katar’dan sonra sıranın Türkiye’ye geleceği açıktır.
Katar operasyonuyla AKP teslim alınmaya çalışılacak; teslim olmadığında da Katar gibi suçlanma durumuna düşecektir. Rabia işaretiyle kabadayılık yapan Tayyip’in Katar olayından sonra süngüsünün düşmesi, kuyruğunu bacağı arasına alması görülebilir. Belki bundan sonra da kamuoyu önünde kabadayılık yapmaya çalışacak; ancak İhvanı Müslim ile ilişkisini kesmek zorunda kalacaktır. Çünkü İhvanı Müslim hem Katar’da, hem de İstanbul’da üstlenmiştir. Katar İhvanı Müslim’i sınır dışı ederken, Türkiye onu takip edecektir.
AKP iktidarı Ortadoğu’da o kadar suça bulaşmıştır ki, Erdoğan teslim olsa da şimdiye kadar yaptıklarının hesabı sorulacaktır. Çünkü Tayyip Erdoğan bunlar yoluyla Suriye’de etkili olmak istediği için Katar’la birlikte bu örgütleri desteklemiştir. Parayı Katar vermiş, AKP de bu parayla Suriye’de bu güçleri desteklemiştir. Bu belgeler ABD’nin elindedir. ABD açıklamıyor, ama AKP’nin bu örgütleri nasıl desteklediğini ayrıntılarıyla biliyor. Çünkü AKP önceleri bugünkü durumu öngörmediği için bu güçlerle açık ilişkileniyordu. Ya da bu ilişkiler konusunda ciddi açıklar veriyordu. AKP hem bu ilişkilerden dolayı suçlu durumdadır, hem de Mısır’daki İhvanı Müslim’in ikinci vatanı olduğu için suçlu duruma düşmüştür. Zaten sürekli rabia işareti yaparak Mısır İhvanına destek olmaya devam etmiştir. Mısır İhvanını İstanbul’da itibarlı misafir olarak konuk eden Tayyip Erdoğan’dır. Bunu da tüm dünya bilmektedir.
Katar Emiri ile Tayyip Erdoğan yıllardır sadece Suriye’de değil, Ortadoğu politikalarında da ortaklık yapmıştır. Katar AKP’nin en temel ittifakıdır. Birçok kirli işi Katar ile birlikte yapmışlardır. AKP iktidarı Katar’dan sıcak para geldiği için Katar politikasının destekleyicisi ve uygulayıcısı olmuştur. Katar emiri parasıyla AKP’yi, dolayısıyla Türkiye’yi kullanmıştır. Bu açıdan AKP iktidarı Katar’ın işlediği suçların pratikleştiricisi olmuştur. AKP iktidarı Katar’ın tetikçisi olmuştur. Katar ne kadar suç işlemişse ortağı AKP’dir, daha doğrusu Erdoğan’dır. Çünkü Erdoğan AKP yönetiminden habersiz bu ilişkileri kurmuş ve sürdürmüştür. Tayyip Erdoğan ve Hakan Fidan Katar emiriyle gizli bir ilişki kurmuşlardır. Bu gizli ilişki adım adım ortaya dökülecektir.
Katar’a yapılan müdahale dolaylı olarak Türkiye’nin Suriye’de ilişkide olduğu örgütlere de müdahaledir. Bu yönüyle AKP’nin Suriye politikası çökmüştür. AKP’nin Türkiye’yi macera içine sokmasının bedeli Türkiye için ağır olmuştur. Bu nedenle de olsa AKP’den hesap sorulması gerekmektedir. AKP Türkiye’yi kumar masasına sürmüş ve kaybetmiştir. Sadece bu bile AKP iktidarının düşürülmesi için yeterli bir nedendir. Dünyada hangi parti, hükümet ve lider bir ülkeyi bu duruma düşürseydi on defa iktidardan düşerdi. Tayyip Erdoğan direniyor, ancak demokrasi güçleri mücadele ederse bu iktidar düşecek ve bu temelde Türkiye’nin demokratikleşmesinin yolu açılmış olacaktır.
Hüseyin Ali / Politika