HDP'nin Aydın'da düzenlediği iftar organizasyonuna katılan parti Sözcüsü Osman Baydemir, hükümeti hedef alarak "Tek başına iktidar olma uğruna bunu yaptılar. Kanla şiddetle öfkeyle tek başına iktidarı devşirdiler" dedi. Sözcüsü Osman Baydemir ise, oruç tutmanın yalnızca aç ve susuz kalmak olmadığını vurgulayarak, "Oruç tutmak aynı zamanda insanın nefsi, kini ve öfkesiyle mücadelesidir. Bugün bu iktidarın başaramadıkları o kinine esir oldukları o duyguyu yenme zeminidir. Maalesef öyle bir hırsa esir düştüler ki tek başına iktidar olmak hırsı barış masasını yıkmalarına yol açtı. Cumhuriyet tarihinin en büyük projesi olan Sayın Öcalan'ın kapısını aralamış olduğu doğmamış bebeklerimizin aydınlık geleceğine ışık tutan o masa 7 Haziran'da iktidardan düştükleri için devrildi. 7 Haziran'dan hemen sonra 20 Temmuz'da Suruç'ta katliama başladılar, Ankara Garı’na kadar devam etti. Tek başına iktidar olma uğruna bunu yaptılar. Kanla şiddetle öfkeyle tek başına iktidarı devşirdiler. Ancak mazlumun ahını alan bu dünyada da hak huzurunda da iflah olmamıştır" diye konuştu.
BU EŞİTLİK ÖZGÜRLÜK DAVASIDIR
Tüm zorluklara rağmen HDP'nin mücadeleyi sürdürdüğünü vurgulayan Baydemir,"Bu dar günlerde bu zor günlerde dayanışma duygusunu en üst seviyeye çıkarmalıyız. Devletin imanı onun adaletidir. Bir devletin küfrü de onun zulmüdür. Neredeyse iki yıl boyunca adaletsizlikle yani küfürle bu ülke yönetiliyor. HDP'nin 5 bin aktivisti zindanda. Sizlere selamlarını getirdim.. Çünkü bu bir hak davasıdır. Bir eşitlik özgürlük adalet davasıdır. Yeryüzü insanlık için inşa edildi onlar insan onurunu elinden almanın zulmünü ortaya koyuyorlar" dedi.
YAN YANA DURMANIN VAKTİDİR
Kamu emekçilerine yönelik ihraçlara da değinen Baydemir şöyle devam etti: "30 bine yakın memurun ekmeği elinden alındı. Rızkı veren Allah’tır onlar ise şirk koşuyorlar. 'Ben seni aç bırakırım' diyorlar. Bunun adı tiranlıktır. Bunu adı firavunluktur. Öyle bir zamanın ruhudur ki artık Türkü, Kürdü, Alevisi, Sünnisi, işçisi, işsiziyle insan olma kimliği yan yana durmanın vakti gelmiş hatta geçmiştir. Eğer Cizre'de vahşet bodrumlarında insanlar diri diri katledildiğinde Aydın ayağa kalmış olsaydı bugün kamu emekçilerinin ekmeğine el konulamazdı. Sıranın bize gelmesini beklemeden, zalimin kimliğine bakmadan zulüm kimden gelirse gelsin ona hayır demenin demini yaşıyoruz. Dehakların zalimlerin ve günümüzdeki tiranların yakın gelecekte yerleri mahkumiyet olacaktır"