Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki Sivas’ta 2 Temmuz 1993’te Madımak Oteli’nde 35 kişinin yakılarak öldürülmesine ilişkin davasındaki duruşmaya, müdahil ailelerinin avukatları katıldı. Mahkeme Başkanı duruşma öncesi, haklarında yokluğunda tutuklama kararı bulunan sanıkların yakalanması için emniyet ve diğer kurumlara yazılan müzekkerelere cevap verildiği ve sanıkların yakalanamadığını bildirdi.
Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü Suçluların İadesi ve Hükümlülerin Nakli Bürosunca, daha önce Almanya’da olduğu tespit edilen sanıklardan Murat Songur’un iadesini istendiği fakat Songur’un ceza yasaları çerçevesinde cezalandırılmasını gerektirecek bir suçun işlendiğinin tespit edilmemesi nedeniyle reddedildiğini açıklayan Mahkeme Başkanı, büronun yazısında zaman aşımının dolup dolmadığının da bildirilmesini talep ettiğini belirtti.
“SANIKLAR MÜEBBETLE CEZALANDIRILMALI”
Müdahil avukatlarından Hasan Cem Yılmaz, sanıklar hakkında daha önce hüküm kurulamadığı için hem eski hem de yeni Ceza Kanunu’na göre müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmaları gerektiğini vurguladı. Sanıklar açısından zaman aşımının dolması için en az 7 yıl olduğunu söyleyen Yılmaz, Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü Suçluların İadesi ve Hükümlülerin Nakli Bürosuna müzekkere yazılarak sanıkların iadesi için yeniden talepte bulunulmasını istedi.
Mahkeme, sanıkların yakalanmasının beklenmesine, Adalet Bakanlığı Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü Suçluların İadesi ve Hükümlülerin Nakli Bürosunun zaman aşımının dolup dolmadığına ilişkin, iddianamenin bir örneğinin eklenerek gönderilmesine karar verdi.
Davanın bir sonraki duruşması ise 20 Ekim’de Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
DAVANIN SEYRİ
Sivas ana davasında Ankara 1 Nolu DGM’de tutuklu yargılanan sanıklardan Sonkur, 2911 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan 3 yıl, Karataş ve Ceylan ise ”Madımak Oteli’ni yakarak 35 kişinin ölümüne neden olmak” ve ”45 kişiyi yangın çıkartmak suretiyle öldürmeye kalkışmak” suçundan 15’er yıl hapse mahkum edilmişti. Sanıkların tahliyelerine karar veren mahkeme, haklarındaki hükmün Yargıtay’da bozulmasının ardından tekrar görülen davada, bulunamadıkları gerekçesiyle bu sanıklar hakkındaki dosyayı ana dava dosyasından ayırmıştı. İddianamede, sanıkların ”terör örgütü üyesi olmak ve propagandasını yapmak” suçlarından cezalandırılmaları istenmişti.