Cumartesi Anneleri: Bizim isteğimiz çok değil. Onların arşivlerinde saklanan o dosyaları, o arşivleri açıp bir mezar taşı bize göstermeleridir.

HABER MERKEZİ - 14 Mayıs Anneler Günü’nü çocuklarının bir mezar taşı olsun özlemiyle karşılayacak olan Cumartesi Anneleri, “Bir annenin canından bir parça kayıp ise onun için anneler günü haramdır. Anneler Günü’nde yaralarımızla, çocuklarımızın yaralarını birleştirebiliriz sadece" dedi.

Her yıl Mayıs ayının ikinci Pazar günü kutlanan Anneler Günü bu yıl 14 Mayıs'ta kutlanacak. Dünyanın bir çok yerinde anne ve çocuklar şimdiden hazırlıklara başlarken, Türkiye'de anneler ve kadınlar, Anneler Günü’nü acı ve gözyaşı içinde, savaş sonucu hayatını kaybeden çocuklarının mezarlarının başında, gözaltına alınan veya kaybedilen çocuklarının yolunu ağıtlarla beklemekle karşılıyor. Cumartesi Anneleri 27 Mayıs 1995’te Galatasaray Lisesi önünde “Kayıpların akıbeti açıklansın, sorumlular ortaya çıkarılarak yargılansın ve kayıplar son bulsun” talebiyle oturma eylemi başlattı. O günden bu yana her Cumartesi Galatasaray Meydanı’nda oturma eylemi yapan Cumartesi Anneleri, çocuklarının, eşlerinin ve kardeşlerinin kemiklerini aradıklarını, faillerin hala yargılanmadığını ve bu nedenle kendileri için Anneler Günü’nün anlamsız olduğunu söyledi.

‘ÇİÇEK KOYACAK MEZAR İSTİYORUZ’

21 Mart 1995 yılında gözaltına alındıktan 58 gün sonra cenazesi bulunan Hasan Ocak’ın annesi Emine Ocak, annelerin bu günü hep sevinçle kutladıklarını söyleyerek, “Ama bizim annelerimiz Anneler Günü’nü acıyla geçiriyor. Galatasaray'daki anneler için böyle günler çok daha zor. Bizim sevdiklerimizin eli bize uzanmıyor, sesi kulağımıza değmiyor” dedi. Anneler Günü’nde çocuklarını kaybedenleri koruyanların yalanlarının daha da büyüdüğünü belirten Ocak, “Biz annelere bu acıları yaşatanlar ceza aldığında, adalet geldiğinde, çocuklarımızın kokusunu duyarsak biz o zaman belki kutlarız; ama yaralıyız. Anneler Günü’nde, yaralarımızla, çocuklarımızın yaralarını birleştirebiliriz sadece. O meydanda birlikte diz çürüttüğüm arkadaşlarıma sarılıyorum” diye konuştu.

‘ORADAKİ CEHENNEMİN FARKINDA DEĞİLER’

21 Kasım 1982’de gözaltına alınarak kaybedilen ve 12 Eylül Askeri Darbesi'nin ilk kayıplarından olan Hayrettin Eren’in kardeşi İkbal Eren, “Yine Anneler Günü’nde birileri çıkacak diyecekler ki ‘Cennet annelerin ayağının altında. Ayağı öpülesi, eli öpülesi anneler’ diyecekler; ama 22 yıldır cehennem yerine dönen Cumartesi Meydanı’nı, cehennemin içinde oturan anneleri kimse duymuyor, görmüyor. Herkes kulağını, gözünü kapatmış ve kimse buradaki annelerin farkında değil. Taleplerinin farkında değil” diye ifade etti. Cumartesi Anneleri’nin sadece çiçek koyabilecekleri bir mezar aradıklarına vurgu yapan Eren, “Ama cenneti annelerin ayağı altına koyanlar, oradaki cehennemin farkında değiller” diye konuştu.

‘ANNELER GÜNÜ O ANNELERE HARAMDIR’

19 Ekim 1995'te gözaltına alınarak kaybedilen Fehmi Tosun’un eşi Hanım Tosun, “Bir anne olarak belki ben eşimi kaybettim. Ama sonuçta bir anneyim ve biz anneler gününü kutlamıyoruz” diye belirti. “Bir annenin çocuğu kayıpsa, bir annenin canından bir parça kayıp ise onun için anneler günü haramdır” diyen Tosun, “Bizim için anneler günü çok zordur. Bayram günleri zordur. Özel günler bizim için gerçekten yıllardır haramdır. Bir mezarı olmayan için ve ailesinden, canından bir parça kayıp olan anneler için bugün çok zordur” dedi. Hala kayıplarının kemiklerini aradıklarını ve o acıyı ilk günkü gibi taze yaşadıklarını kaydeden Tosun, “Yıllardır babasız büyüttüğüm çocuklarımın hala bir kanadı kırık, hala da uçamıyor ve mutlu olamıyorlar. Çünkü bir yanı eksiktir. Ben ne kadar anne ve baba olduysam da çocuklarıma, onlar rahatlıkla bir çiçek alıp benim yanıma gelemiyor” diye ifade etti.

'HALA MEZAR TAŞI BEKLİYORUZ'

Bu ülkeyi yönetenlerin yarın anneler gününü kutlayacağını dile getiren Tosun devlet yetkililerine seslenerek, “Bir gün bu ülkenin cumhurbaşkanı ve başbakanı gelip hele bu annelerin oradan geçeyim o saate, bir bakayım bu anneler ne diyor ne istiyor desinler. Bizim isteğimiz çok değil. Onların arşivlerinde saklanan o dosyaları, o arşivleri açıp bir mezar taşı bize göstermeleridir. Bu kadar zor mu? Onlarca anne Galatasaray Meydanı’nda bir mezar taşı bekliyor” dedi. (Sadiye Eser - dihaber)