Lütfen bekleyin..
Munzur Haber / Tekçi bakış açısıyla Alevilik paneli

Tekçi bakış açısıyla Alevilik paneli

02 Mayıs 2017, 17:39

Amasya Üniversitesi Tarihsel-İnançsal ve Kültürel Boyutlarıyla Alevilik-Bektaşilik konulu panel düzenledi. Sahneye “Tek vatan, tek millet, tek devlet, tek bayrak” yazısının asılması dikkat çekti. Paneli dinlemeye gelen birçok Alevi yurttaş toplantının, Aleviliği anlatmaktan uzak olduğunu belirterek tepki gösterdi.  

Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Fatih Köksal’ın yönettiği panele Munzur Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Coşkun Kökel ve Erzincan Hıdır Abdal Ocağı Dedesi Ahmet Uğurlu konuşmacı olarak katıldı. Panelin sonunda Amasya, Suluova yöresi semah gösterisi yapıldı, zakirler deyiş ve mersiye okudu.

Fen edebiyat Fakültesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen panel Rektör Prof. Dr. Metin Orbay’ın konuşmasıyla açıldı. Panele Amasya Valisi Salih Işık, İl Jandarma Komutanı Selami Akşit, Amasya Cemevi Vakfı Başkanı Haydar Kılıç, Tunceli Cemevi Vakfı Başkanı Ali Ekber Yurt, Hubyar Sultan Vakfı Kurucu Genel Başkanı Cemal Coşkun, akademisyenler, öğrenciler ve yurttaşlar katıldı.

Panelde konuşan Yrd. Doç. Dr. Coşkun Kökel’in Aleviliği Osmanlı Devletinin koruyup gözettiği, Arap İslam inancının, kültürünün bir devamı gibi anlatması ve sahnede “Tek vatan, tek millet, tek devlet, tek bayrak” yazısının asılması gibi tekçi devlet anlayışı dikkatlerden kaçmadı.

“ALEVİLİK BU COĞRAFYANIN GERÇEĞİDİR”

Alevi Dedesi Aslan Gökalp panel öncesi yaptığı konuşmada Aleviliğin Anadolu ve İslam coğrafyasının bir gerçeği olduğunun altını çizerek şu şekilde konuştu;

“Alevilik Anadolu’nun, İslam coğrafyasının ve dünyanın toplumsal bir gerçeğidir. Etnik ve dini farklılıkları değil, inancı, yaşama biçimini öne çıkarmış bir inançtır. Aleviler ibadetlerinde şekilcilikten, protokolden ve ezbercilikten kaçınmış, ibadetlerini edep-erkan üzerine yapmayı yeğlemişlerdir. Rengi, ırkı, mezhebi ve dini farklılıkları zenginlik olarak görebilmiş, 72 millete bir gözle bakabilmiştir. Eline, diline, beline, aşına, işine, eşine sahip olmayı inancın temeline koymuştur. Eğer Aleviliği doğru öğretip, yaşama geçirildiğinde değil Anadolu, değil İslam coğrafyası, tüm dünyada savaşların, kinin biteceği, barışın sağlanacağına olan inancımız tamdır.”

VALİDEN İTİRAF GİBİ KONUŞMA

Amasya Valisi Salih Işık konuşmasında Alevilere yönelik yanlış önyargıların olduğunu, bu ön yargıların yıkılması için Aleviliğin doğru anlatılması gerektiğini belirtti. Çocukluğundan bir kesit anlatan Vali Işık kendi köylerinin yakınındaki bir Alevi köyünün çocuklarının kendi köylerine okumaya, Kuran kursuna geldikleri zaman Alevileri tanıdığını belirtti. Vali Işık şu şekilde konuştu;

“Maalesef Alevilik Bektaşilik kültürü konusunda, Alevilerle Sünniler arasında cehalete dayanan önyargılar var. Bu önyargıların kırılması ancak bu tür çalışmalarla mümkün olabilir. Daha çok bilgi, daha çok bilinçlendirme, daha çok ayağımızı sağlam referanslara basarak bunu aşabiliriz. Başka türlü ön yargıları kırmak betonları kırmaktan daha zor. Maalesef bu konuda Anadolu’da böyle bir eksikliğimiz var, yurt dışındaki, içindeki düşmanlarımız bunu aleyhimize kullanmaya çalışıyorlar. Alevilik, Sünnilik meselesi ile birlik ve beraberliğimizi sıkıntıya sokmaya çalışıyorlar.

Ben Erzurum Aşkale Altuncuk Köyündenim. Bizim köyün yanında Alevi bir komu var, küçük bir mezra. İlkokula gidene kadar ben Alevilik konusunda hiçbir şey bilmiyordum. Bizim köye okul açıldı, oradaki çocuklar bizim köye yürüyerek gidip gelmeye başladılar. Alevi çocuklarla tanışmam ilk böyle oldu. Ondan önce de bir takım safsataya dayanan, kafamızda bir takım cahil insanların anlattığı Aleviler konusunda yanlış bilgiler vardı. Ben onları tanıyınca öyle olmadığını anladım. Onlar bizi çok sevdi, biz onları çok sevdik. Biz onların evlerine misafirliğe gittik, onlar okula gelince bizim evlerimize yemek yemeye getirirdik. Bu birlik ve beraberlik kaynaşmaya dönüştü. Onların köy küçük olduğu için cami yoktu, oradaki Alevi komşularımız çocuklarını bizim köyün hocasına Kuran öğrenmeye gönderirlerdi, o vesile ile çocukların hepsi Kuran öğrenmişlerdi. Yani demek istediğim asırlardır biz biriz, aynı kültürün mensuplarıyız. Bizim Allah’ımız bir, peygamberimiz bir, kitabımız bir, Kabe’miz bir, bu birleri çoğaltarak sayabiliriz. İnanç temelindeki farklılıkları zenginlik olarak görmemiz gerekiyor. İnşallah bu tür çalışmalar da bunlara zemin hazırlar diyorum.”

PROF. KÖKSAL’DAN ALEVİ KURUMLARA ATEİST YAKIŞTIRMASI

“Alevilik kelime anlamı itibariyle Ali’ye mensup anlamına geliyor. Ali’yi seven Ali’ye bağlılığı ifade eden bir kelime” diye açıklayan panel yöneticisi Prof. Dr. Mehmet Fatih Köksal Alevilik üzerinden oyunlar oynandığını öne sürdü. Köksal şu görüşlere yer verdi;

“Bir ayrışma unsuru olarak gösterilmeye çalışıldı, bunun için de başta dış merkezli olarak belli odaklardan ciddi de paralar alınarak propagandalar yapıldığını, Türkiye’ye karşı, ülkenin bekasına karşı, varlığına karşı çok ciddi Alevi toplumu üzerinden oyunlar oynanmaya çalışıldığını çok iyi biliyoruz. Alevi toplumu ciddi bir nüfus oluşturmaktadır. Bu anlamda bu topluluğun genellikle sözel kültürden birikimlerini aldığı için bunların düşüncelerini farklı göstermek için ciddi gayretler sarf ediliyor. Özellikle aslında Alevilikle hiçbir ilgisi olmayan, tamamen ateist, Marksist ve devlet düşmanı bazı gafiller de Alevilik ciddi anlamda kullanılmaya çalışılıyor. Buna karşılık gerçekten Aleviliğin İslam himmetinin bir parçası ve Türk kültürünün kopmaz bir bölümü olduğu düşüncesinde olan kişilerde Aleviliği olması gerektiği mecra üzerine oturtmaya çalışıyorlar.”

“ALEVİLİĞİ ANLATMAK KOLAY DEĞİL”

Aleviliği anlatan Erzincan Hıdır Abdal Ocağı Dedesi Ahmet Uğurlu “Aleviliği anlatmak öyle kolay değil, derine indiğinizde yersiniz damgayı” diye başladığı konuşmasında Alevi toplumunun haksızlıklara uğradığının altını çizdi. Dede Uğurlu “Hz Muhammed benden sonra makamıma geçecek olan Hz Ali dedi. Buraya değer vermeniz lazım, değer verenleri hoş görmeniz lazım” dedi. Hz. Muhammed’in Hz. Ali’yi çok sevdiğini, Ali’yi sevenlerin hoş görülmesi gerektiğini belirttiği konuşmasında “İslam barıştır, sevgidir, güvendir, Allah’a teslim olmaktır. Aleviliği tüm dünyaya tanıtmanız gerekir. Kuran ve Ehlibeyt’in yolu ayrıldı. Alevi İslam toplumu Kuran’dan ayrıldı, Sünni kardeşlerimiz de Ehlibeyt’ten ayrıldı” diye konuştu.

ÇELEBİ’NİN 3. SELİM TARAFINDAN ÖLÜMLE YARGILANDIĞI SÖYLENMEDİ

Ahmet Yesevi’nin Horasandan dervişlerini Anadolu’ya göndererek, Rum diyarının Türkleştiğini, İslamlaştığını anlatan Yrd. Doç. Dr. Coşkun Kökel “Anadolu bir Rum ülkesiydi, hala eskilerin dilinde bu mübarek toprak Rum diyarı olarak geçiyor. Bu Rum’un adı Anadolu oldu, dünyada bir coğrafyaya verilebilecek en güzel adını bu mübarek toprak malik buna” dedi. Konuşmasının tamamında Osmanlı padişahlarından Fatih Sultan Mehmet’i yere göğe sığdıramayan, övgüler yağdıran, Aleviliği Arap İslam inancının devamı gibi anlatmaya gayret eden Kökel, Alevilerin Osmanlı devrinde korunup, kollandığı, büyük itibar gördüğünü anlattı. Hacı Bektaş Veli soyundan gelen, Hacı Bektaş Veli Postnişini Hamdullah Çelebi’nin mezarının Amasya’da olduğunu belirten Kökel, Hamdullah Çelebi’nin Üçüncü Selim tarafından ölümle yargılandığını, Amasya’ya sürgün edildiğini, hayatını acılar ve hasret içinde sürgünde tamamladığını ise söylemedi.

ALEVİLİK VE GERÇEK SORUNLARI KONUŞULMADI

Amasya Üniversitesi’nin düzenlediği, Cem Vakfı Tunceli ve Amasya Şubelerinin desteklediği ‘Tarihsel-İnançsal ve Kültürel Boyutlarıyla Alevilik-Bektaşilik’ konulu panelde Alevilik ve Aleviliğin gerçek sorunları konuşulmadı. Aleviler tarihte hiç katliamlara uğramamışlar, haklarında katli vacip fetvaları verilmemiş, barış ve güven içinde bugünlere gelmişler ve bugün de birileri Alevileri kullanıyor, bölüyor ve devlete karşı örgütlüyormuş gibi anlatıldı. Öte taraftan Aleviliğin Arap İslam kültürünün bir devamı gibi gösterilen açıklamalarda Aleviliğin gerçek sorunları görmezden gelindi. Zorunlu din dersleri, cemevlerinin ibadethane kabul edilmemesi, Alevilere yönelik hak ihlalleri ve ayrımcılıklar, hizmet ayrımcılığı, asimilasyon, Alevilerin temel hak taleplerinin ne olduğu, ötekileştirilen, dışlanan Alevilerin devlet kadrolarından uzak tutulduğu dile getirilmedi.

Paneli dinlemeye gelen birçok Alevi yurttaş toplantının Aleviliği anlatmaktan uzak olduğunu belirterek tepki gösterdi. Öte taraftan panelin gerçekleştirildiği sahnede büyük puntolarla yazılı “Tek vatan, tek millet, tek devlet, tek bayrak” yazısının tekçi, baskıcı, farklılıkları hoş göremeyen bir devlet anlayışının Aleviliği nasıl hoş göreceği dile getirildi.

PİRHA- Mehmet MENEKŞE/AMASYA

Bu haber 714 kere okundu
  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Kategorisindeki Diğer Haberler
Demokratik Alevi Dernekleri (DAD), 4. Olağan Genel Merkez Kongresi’ni Dersi..