Lütfen bekleyin.. Lütfen bekleyin..
DİSK, KESK, TMMOB ve TTB öncülüğünde yüzbinlerin bir araya geldiği Bakırköy Halk Pazarı'nda 1 Mayıs kutlama programı, kortejlerin girmesinde gecikme yaşandığından kaynaklı geç başladı.
“Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganının yükseldiği alanda, devrim ve demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısına saygı duruşu yapıldı.
Saygı duruşu ardından DİSK’in 50. yılında kurulan DİSK korosu sahne aldı. Koro tarafından 4 direniş ezgisi seslendirildi. “Koro tarafından seslendirilen “Kanlı Pazar” ezgisine alana sığmayan onbinler de eşlik etti.
‘ENTERNASYONAL MARŞ SESLENDİRİLDİ’
Koronun ezgileri seslendirmesi ardından sivil toplum örgütleri, siyasi parti temsilcileri, milletvekilleri platforma çıkarak halkı selamladı. Temsilciler halkı selamladıktan sonra DİSK korosu ile birlikte “Enternasyonal Marşı”nı seslendirdi.
BEKO: SESİMİZİ FAŞİST DİKTATÖRLÜK KISAMAZ
Daha sonra DİSK Genel Başkanı platforma çıkarak konuşma yaptı. 1 Mayıs’ı kutlayan Beko, 1 Mayıs için alanlara çıkan milyonları selamladı. Beko, 1977 ve sonrasında 1 Mayıs alanlarında yaşamını yitirenleri anarak, Taksim Meydanı’na çıkan gruplardan gözaltına alınanların derhal serbest bırakılmasını istedi.
Büyük bir kavganın arifesinde olduklarını dile getiren Beko, “Kıdem tazminatı işçinin hakkıdır, işçinin iş güvencesidir. Görmeyen gözler görsün, duymayan kulaklar duysun. Kıdem tazminatını leş kargalarına yedirecek miyiz?” diye sordu. Alandan ise “Hayır” sesi yükseldi. Hükümetin taşeron politikasını eleştiren Beko, “Taşeron işçiler kadro alana kadar mücadelemiz devam edecek” dedi. Beko, “Sesimizi faşist diktatörlük kısamaz” diye konuştu.
'GÜN ŞİKAYET ETME GÜNÜ DEĞİL'
Beko, konuşmasına şöyle devam etti: "Buradan hep beraber haykıralım. Köleliğe teslim olacak mıyız? Köleliğe teslim olmayan işçiler kazanacak. İşsiz sayısı ile rekorla tarihe geçtiler. İşsiz sayısının 7 milyona dayandığı bir ülkede yaşıyoruz. Ülkeyi yönetenlere sesleniyorum; OHAL ile KHK ilan ederek akademisyenleri işten attılar. 85 belediyeye kayyum atadılar. İşçi yoldaşlarımız kayyumlar tarafından işten atıldı. Birlikte mücadele sözü veriyoruz.
Sandıklardan ‘Hayır’ çıktı, YSK’den ‘Evet’ çıktı. Siz yaptığınız bu usulsüzlükle nereye kaçarsanız kaçın sizi yakalamak boynumuzun borcu olsun. Bu Anayasa’nın içerisinde işsizler, gençler, köylüler, Kürt sorunu var mı? Biz neden ‘Hayır’ dedik. Bu anayasa bizim anayasamız olmadığı için dedik. Bizim anayasamız eşitlikçi, demokratik, sosyal bir anayasa olması gerekir. Bizim anayasamız 80 milyonu kucaklayıcı olmalı.
Gün şikayet etme günü değildir. Gelin hep birlikte aydınlık bir ülke için bir meşale yakalım. Selam olsun bu ülkede eşitlik, demokrasi, özgürlük mücadelesi verenlere. Selam olsun Deniz Gezmiş’e, Mahir Çayan’a, Kemal Pir’lere, Kaypakkaya’ya. Yaşasın sosyalizm, kahrolsun faşizm.”
ÖZGEN: BU ÜLKENİN ORTAK GELECEĞİNİN SAHİBİYİZ
Beko’nun ardından KESK Eş Genel Başkanı Lami Özgen konuştu. Özgen, “Öncelikle 1 Mayıs 77 katliamında ve 10 Ekim Ankara Gar Katliamı’nda yaşamını yitirenlerin önünde saygı ile sevgi ile eğiliyorum ve anılarına bağlılığımızı bir kez daha ilan ediyorum.
16 Nisan’da bu ülkenin işçileri, emekçileri, tüm ötekileştirilenleri kendi ‘Hayır’ını ortaya koydu. Biz bu ülkenin yarısıyız. Bu ülkenin ezilen bütün kesimleri iradelerini birleştirdi. Onlar bir kez daha hile ile hırsızlıkları ile bu iradeyi çaldılar. Buna bir kez daha 'Hayır' demeye devam ediyoruz.
OHAL ve KHK’lerle 100 bin kamu emekçisi işinden alındı. 10 binlerce kamu emekçisi işinden uzaklaştırıldı. İlk günden beri sizin OHAL yasanıza, KHK’larınıza boğun eğmiyoruz, geri adım atmıyoruz. Aynı Seyid Rıza’nın dediği gibi, ‘Biz sizin hileleriniz ile baş edemedik ama size karşı da boyun eğmedik’ gibi. Bugün Türkiye’nin 7 bölgesinde, özellikle Ankara’da, İzmir’de, Diyarbakır’da, Trabzon’da meydanları dolduran milyonları selamlıyoruz. Zulüm ve zorbalık karşısında, faşizm karşısında boğun eğmeden birleşik mücadele hattı oluşturmalıyız. Bir kez daha haykırıyoruz. Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbir birimiz.
AKP iktidarı tek adam sistemini kurumsallaştırmaya giderken, kendi faşizan sistemini de kurumsallaştırmak istiyor. Bunu da içerde ve dışarda savaş politikaları ile hayata geçirmeye çalışıyor. Barış talebimizde ısrarcı olduğumuzu belirtiyoruz. Savaş politikalarını kabul etmiyoruz. 'Bu savaş politikalarından vazgeç' diyoruz AKP’ye. Bu ülkede halklar kardeşçe yaşamak istiyor. Hükümet Ortadoğu savaş bataklığına batıyor. Özellikle IŞİD’e karşı Rojava halkları, Ermeniler, Ezidiler, Kürtler öz iradeleri ile öz yönetimini oluşturmuşlar. Bu ülkenin üreteni olarak, bu ülkenin ortak geleceğinin sahibiyiz” diyerek konuştu.
KORAMAZ: HAYIR DEMEK İÇİN BURADAYIZ
TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz ise, “Bugün burada mücadele azmimizi kıramayacaklarını haykırmaya geldik. Bugün bu ülkeye sahip çıkan milyonlar alanlarda. Ülkemizin kan gölüne çevrilmesine, hukuk dışı kıyımlara, gazetecilerin, milletvekillerin tutuklanmasına, belediye başkanlarının tutuklanmasına, kayyum atanmalarına ‘Hayır’ demek için buradayız.
Bu 1 Mayıs, 16 Nisan’ın ardından gelmesi önemlidir. Bu 1 Mayıs, 16 Nisan’daki kararlığımızın tutumudur. Bu referandumun sonunda faşizm var. Bu nedenle bu 1 Mayıs çok önemlidir. 'Hayır’ tutumunun devamı için çok önemlidir. Bundan sonra tüm örgütler ‘Hayır’ı büyütmeyi birinci öncelik olarak görmelidir” diye konuştu.
Koramaz, Nazım Hikmet’in “Hürriyet Kavgası” şiiri ile sözlerini sonlandırdı.
TÜKEL: SAVAŞ POLİTİKALARINA 'HAYIR'
Koramaz’ın ardından ise TTB Merkez Konsey Başkanı Raşit Tükel konuştu. Tükel, demokrasiden uzaklaştırılmış bir döneme girildiğini, sağlık hizmetlerinde karlılığın amaçlandığını dile getirdi. KHK’lere değinerek, çok sayıda sağlık emekçisinin görevlerinden ihraç edildiğini hatırlatan Tükel, “Bugün bizlere, emekçilere ucuz iş dayatılıyor. Kölelik düzeni getirilmek isteniyor. Bu ülkede yılın 365 günü emek teri dökenleriz. Hakkımızı gasp edenlere karşı ‘Hayır’ dedik ve demeye devam ediyoruz. Sağlıkta şiddetin sona ermesi için, yağmanın değil barışın, ayrımcılığın değil, eşitliğin oluşması için, darbelere, OHAL’e, savaş politikalarına karşı ‘Hayır’ demeye devam ediyoruz” dedi.
Konuşmaların ardından kurumlar adına ortak açıklama Kürtçe ve Türkçe Çiçek Çatalkaya ve Xunav Altun tarafından okundu.
'HAYIR BİZ KAZANDIK'
Ortak açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Biz kazandık. Hayır! Milyon kere Hayır! Biz kazandık! Hayır! Biz kazandık! Ekmek, gül ve hürriyet günlerine inananlar kazandı. Hayatları yalan dolan olanlar kaybetti. Biz kazandık. Evine ekmek götürebilmek için sabahın köründe yola düşen emekçiler, ‘Bak beyim, sana iki çift lafım var’ diyen Yaşar Ustalar kazandı. Kumpasçılar, muhalif gördüğü herkesin hayatını karartmaya yeminli zihniyet kaybetti. Biz kazandık, Güdümlü yargıya karşı mahkeme salonlarında cesaretle haykıranlar, ‘Bu mafya iktidar hak ettiğini bulacak’ diyen gazeteciler, aydınlar, devrimciler kazandı.
Biz kazandık. Hep birlikte kazandık. Yurdumun mutlu günleri mutlak gelen gündedir diyenler kazandı. Başka bir ülke mümkün biliyoruz. Barışın, kardeşliğin ve eşitliğin ülkesini hep birlikte kuracağız. Buna inanıyoruz. Emeğin Hayır'ın hep birlikte örgütleyeceğiz. Hep birlikte oturacağız güneşin sofrasına, hep birlikte motorları maviliklere süreceğiz. Hep birlikte mücadele edeceğiz güvencesiz iş koşullarına karşı. Zorunlu BES dayatmasına, taşeronluğa, kıdem tazminatının gasp edilmesine karşı mücadeleyi hep birlikte büyüteceğiz. Bu memleket bizim. Hepimizin. Bitmedi daha yeni başlıyor o kavga. Yaşasın 1 Mayıs. Bijî yek Gulan.”
Yapılan konuşmaların ardından alanı dolduran yüz binler, Kardeş Türküleri’n seslendirdiği ezgiler eşliğinde halay çekti. Coşkunun doruğa çıktığı kutlama, Kardeş Türküleri’n ezgilerini seslendirmesinin ardından sona erdi.
Kitle, alandan sloganlar eşliğinden ayrıldı. Kitlenin dağıldığı sırada 3 kişinin gözaltına alındığı belirtildi.
