EFRÎN (DİHA) - Sonuçsuz kalan Cenevre görüşmelerini değerlendiren Efrîn Kantonu Yürütme Meclisi Eşbaşkanı Hêvi Mistefa, Kürtsüz çözüm olamayacağının altını çizerek, "Bu toprakların sahibiyiz ve bizi muhatap almaya mecburlar" dedi. QSD'nin başarıları karşısında AKP hükümetinin deliye döndüğünü ve Rojava'ya saldırdığını söyleyen Mistefa, her yeri DAİŞ'ten temizleyeceklerini kaydetti.
Dört tarafı çete ablukasında olan Efrîn Kantonu Yürütme Meclisi Eşbaşkanı Hêvî Mistefa, ilk oturumlarında sonuçsuz kalıp ertelenen ve 9 Mart'ta yeniden başlayacağı söylenen Cenevre-3 görüşmeleri, TSK'nin Efrîn Kantonu köyleri ve çetelerden özgürleştirilen alanlara yaptığı bombardıman, Şehba bölgesine yönelik başlaması muhtemel operasyon ve Halep'e yönelik çete saldırılarını DİHA'ya değerlendirdi.
'Bizi muhatap almaya mecburlar'
Hiçbir görüşme ve kongrenin eşit bir yaşamı geliştiren güç olan Kürt iradesini göz önünde bulundurmadan sonuç alamayacağını ve çözümü getirmeyeceğini söyleyen Mistefa, "Nasıl ki diğer görüşmeler başarısız olduysa bu da başarısız olacaktır. Bizim için mühim olan Rojava halkı olarak Cenevre'ye katılıp katılmamak değildir. Bir projenin sahibiyiz. Bu toprakların sahibiyiz ve bizi muhatap almaya mecburlar" diye konuştu.
'AKP Rojava ile deliye döndü'
AKP hükümetinin Rojava'ya saldırılarının yeni olmadığını dile getiren Mistefa, devrimden itibaren farklı şekillerde saldırıların sürdüğünü belirtti. AKP'nin terör örgütlerini desteklediğini, propaganda yöntemlerini devreye soktuğunu kaydeden Mistefa, şöyle devam etti: "Türkiye Kürt iradesinin öne çıkmasını istemiyor. Suriye savaşının bitmesini istemiyor. Demokratik özerklik projesinden sonra Suriye Demokratik Güçleri (QSD) ve Suriye Demokratik Meclisi (MSD) birlikte çalışmalar yürüttü ve bölgelerini DAİŞ'ten temizledi. Bu güç karşısında AKP hükümeti deliye döndü ve açık bir şekilde top atışları yapıyor. Türkiye Suriye'deki ateşkese katılmayacağını belirtti. Bizde diyoruz ki ne işin var Suriye'de? Buradaki amaç teröre yeniden can vermek ve bunlar üzerinden kendi meselelerini Suriye'ye taşımaktır. Demokratik Suriye Güçleri sadece Rojava için değil, tüm Suriye coğrafyası için mücadele ediyor."
'QSD her yeri DAİŞ'ten temizleyecek'
Şehba halkının QSD güçlerine yaptığı çağrılara da değinen Mistefa, şunları kaydetti: "Şehba bölgesini temizleme harekatı başlatıldı. Ve bazı bölgelerde özgürleştirildi. Efrîn'e yakın Şehba'nın iki bölgesi özgürleştirildi. Buna karşılık teröre destek çıkarak kazanımların önü kesilmek isteniyor. Biz sadece Şehba bölgesini değil QSD olarak her yeri DAİŞ'ten temizleyeceğiz. Farklı isimlerle Rojava bölgesine saldırmak istiyorlar. Amaç farklı isimler adı altında Rojava'da terör eylemlerini yapmak. Yine farklı isimler kullanarak devrimci örgütler gibi görünmek istiyorlar. Sivilleri katlediyorlar. QSD güçleri halkı savunuyor. Savaş istemiyoruz. Ama halkımıza karşı yapılan saldırılara karşılık vereceğiz. İster rejim olsun, ister kendisini opozisyon (muhalefet) diye adlandıranlar halklar arasında ihtilaflar oluşturmak istiyorlar."
'Projemiz Suriye için modeldir'
Halep'te ki El Nusra ve Ehrar El Şam çete örgütleri öncülüğündeki saldırılara ilişkin konuşan Mistefa, "Şêxmaqsud Halep şehri için bir numunedir. Kürtlerin, Arapların, Süryaniler bu mahallede eşit bir yaşam sürdürüyorlar. Buraya müdahale edenlerin herhangi bir projeleri yok. Kendi menfaatleri için müdahale ediyorlar. Her iki tarafta aynı zihniyetteler. Biz diyoruz ki biz bir projenin sahibiyiz. Bu proje kazanacak ve bu proje Suriye için bir çözüm modeli olacak" dedi.
'Rojava ve Bakur direnişi aynıdır'
Son olarak Kuzey Kürdistan kentlerindeki özyönetim direnişlerini selamlayan Mistefa, "Bakur halkının direnişini selamlıyoruz. Özerklik kararlarını kutluyoruz. Rojava ve Bakur direnişi aynıdır. Hiçbir sınır iki direnişi birbirinden ayıramaz. Her iki devrimi birlikte sürdüreceğiz. Ta ki barış ve demokrasi hattını zafere taşıyana kadar. Bu çerçevede direniş alanlarını selamlıyorum" diye konuştu.
(mhy/mç/rp)