Darısı başına, oğluna kızına ve Binali..

Her toplumun kendine özgü geçmişten günümüze taşıdığı örf-adet-gelenek ve görenekleri vardır.

Bir çoğumuzun bir çok nişan, sünnet, düğün vb özel-özgün etkinliklerde sıkça duyduğu bir durumdur.

Hani, önce bir güzel yöre müzikleri eşliğinde oyunlar tutulur, halaylara kalkılır, sonra gelin-damat salona girer.

Akabinde, bir hüzünlü yada romantik bir dans eşliğinde alkışlarla dans edilir.

Arkasından yemek, içki vs sonrasında kısa bir müzik ve nihayet sabırsızlıkla beklenen ‘darısı oğluna kızına’ anı gelir.

Düğün sahipleri (büyükleri) çağrılmadan evvel bu ‘darısı oğluna kızına’ işini (takıntı) yapacak ve birazda ağzı iyi laf eden kişi alır mikrofonu eline..

Davetliler yemiş-içmiş, herkes birbirinin ne kadar yada ne takacağını da biraz merak edercesine sıraya dizilmiştir.

Bu anda piyasa (darısı oğluna-kızına) en yüksekten açılmıştır.

Tahta kaleyi bile geride bırakacak derecede yüksekten açılan piyasa giderek düşer.

Önce ailesi, sonra yakınları, arkadaşları vs derken çok az tanıyanlara sıra gelir.

Elinde mikrofonu olan ve ‘darı’ işini yapan kimse ise en son kendi cebinden çıkardığı para vs en yüksek sesle bağırarak anons eder.

Ancak burda ilginç olan, bu durum karşısında kendisine kimseler, ‘darısı senin de oğluna kızına’ demezler.

Çünkü herkes ‘darısını’ almış olmanın verdiği rahatlıkla tekrardan masasına dönüp kalan içki meze vs yemeye devam etmeye başlamıştır.

Bu arada ‘falan iyi taktı ama değilmi?’ yada, ‘yuh be, ne kadar da cimri imiş’ gibi değerlendirmeler yapılagelir.

Ayrıca bazı ‘yeni darıcılar’ salon içinde ellerinde yeni bir düğün davetiye torbası olduğu halde dolaşarak bir sonraki ‘diziliş’in de hesabı kitabı içindedirler.  

‘Darısı başına’ daha çok, evlenen kişilerin, bekâr kişilere söylediği söz olarak ifade edilir.

‘Darısı oğluna kızına’ ise, daha çok düğüne gelenlerin aileye maddi katkı sağlamak amacıyla verdikleri para, hediye vb sırasında hediye verenlere hitaben söylenir.

Sünnet edilen-olan çocukların anne-babaları tarafından ‘geçmiş olsun, hayırlı olsun’ diyerek ziyarete gelenlere de benzer şeyler denir.

Yine evlenen, ev, eşya, araba vs sahibi olanlar için de ‘hayırlı oolsun’a gelenlere aynı hitabe ile, ‘darısı siizin oğlana-kıza’ denilerek geçiştirilir.

Bazılarıda bu durum karşısında, ‘darını da istememm seni de’ diyerek şiddetle karşı çıkar.

Yukarıdaki bu örnekleri çoğaltmak, hatta kitap(lar) yazmak dahi mümkün ancak mesele bu değil.

Binali Yıldırım’ın katıldığı mitiing, toplantı, açılış vs etkinliklerde vvermiş olduğu ‘yeni müjdeler’ bana işte bu ‘darısı oğluna kızına’yı hatırlatır hep..

Adam her katıldığı mitingde, ‘bölünmüş’ duble yolardan başlıyor, köprü, tünel, hava alanı, hızlı tren, hastane derken ardından basıyor gaza..

‘Bu İlimize şu kadar milyar, şu İlçemize bu kadar  milyar yatırım yaptık helal-i hoş olsun’

Meydana toplanan kalabalıktan bir uğultu üzerine, ‘yetmeeez’ diyor Binali..

‘Bütün bunların yanında bir de İçme suyuuuuu’  diyor ve ekliyor, ‘helal-i hoş olsun, helal-i hoş olsun’..

Meydan coşmuş durumu Binali?

‘Hayır, durmak yok yola devam’ diyerek patlatıyor bombayı..

Ve ‘yetmeeez’ demeye devam ediyor..

‘Sabah ve öğlen eğitimini kaldırdık, artık tek eğitim getirdik’ diyor.

Burada, tam gün eğitim diyecek ancak bilinç altındaki ‘tek devlet, tek bayrak, tek millet ve tek dil’ kavramı onu, (Binaliyi) yine ‘tek’e yönlendriyor.

Alanda, kimin gözünün içine baktığı belli olmayan, ancak sanki tek bir kişinin bir çift gözünün tam da içine bakarcasına ‘yetmeeez’ diyerek ‘artık yaz saati, kış saati zırt-pırt yok öyle, kaldırdık, helal-i hoş olsun’ diyor.

Mübarek, bin değil İkibinali sanki..

Binali Yıldırım’ı herhangi bir mitinde yada toplantıda, açılışta tv’den izlediğimde hemen gözümün önüne şu düğünlerde davetlileri sıraya dizip ‘darı’ dağıtan kişiyi hatırlarım..

Türkiye acayip bir ülke. Siyasetçileri ilginç, ilginç oldukları kadar komik, bir o kadar da itici, kırıcı.

Peki kafa ile ve de bu gidişle, 2023, sonrasında 2053 ve 2071 hedefleri yolunda oğula-kıza ‘darı’ kalır mı dersiniz?

Bir çift ‘burma’ bilezik, bir ‘reşat’ altını..

Çeyrek, cumhuriyet vs derken.

Kalmıyor, kalmadı..

Bitti,

Bitirdiniz..

Gel gör ki müşterisi hala var..

Hani derler ya; ‘Adam yok satıyor’ diye, işte öyle bir şey azizim..

Gerçekten de ‘yok’ satıyor..

O halde 16 Nisan’da bir ‘darı’da bunun başına gelsin..

Hakkında 'Hayırlısı' diyelim..