Lütfen bekleyin.. Lütfen bekleyin..
Merhaba Değerli Okurlar,
Ben Dersim’den bir Evrensel okuruyum. Sizlere yaşadığım birkaç şeyden bahsetmek istiyorum. Malum referandum süreci var önümüzde. AKP’nin tam gaz ‘Evet’ propagandasını gerek yazılı gerek görsel medyadan zorunlu olarak takip ediyoruz, muhalif bütün televizyon yayınlarını kapattıkları için. Bir de Dersim’de pek de alışık olmadığımız durumlarla sıkça karşılaşır olduk. İşte başbakanıdır, bakanıdır, milletvekillidir biri gidiyor biri geliyor. Özellikle valinin belediyeye darbe yöntemi ile atanmasından sonra billboardları, duvarları süsler oldular. Sesli araç anonslarının yanı sıra yollar bile ‘Evet’lerden geçilmiyor. Ama biz biliyoruz ki sizler Dersim’in dağına da, taşına da, tamamına da yazsanız bu yazıları, bakanlarınızı milletvekillerinizi de yığsanız buraya Dersimliler Evet’lerin üzerine basa basa ‘HAYIR’ı haykıracaktır.
Değinmeden geçemeyeceğim bir konu daha var. Geçen haftalarda 21 Mart Newroz’u kutladık, birçok yerde kutlandığı gibi. Seyit Rıza Meydanını halaylarımızla zılgıtlarımızla şenlendirdik. Konuk katılımcıların konuşmalarıyla coştu alandaki kitle. Hep bir ağızdan haykırdık HAYIR’ı. Ne tesadüftür ki vali de aynı saatlerde Yer Altı Çarşısının üstünde ‘Nevruz’ kutlaması yapıyormuş. Hem de emrivaki yolla okullardan getirttiği ilkokul öğrencileri ve öğretmenleriyle (çocuğumun da içinde olduğunu öğrendim sonradan), belki memurlarla, belki işçilerle… Ben Newroz’u anlamına uygun ve yakışır bir şekilde kutluyorken, çocuğum da valinin ‘Nevruz’ kutlamasına getirtilmiş aynı saatlerde. Bir buçuk saat valinin çıkıp konuşma yapması için bekletilmiş o çocuklar alanda. Tirajikomiktir ki 7-8 yaşlarındaki o çocuklar daha 10 gün öncesinde analarını babalarını işinden eden, yıllarca çalıştığı kurumdan hiçbir hak iddia edemeden kapının önüne koyan valinin Nevruz kutlamasına getirtildiğini bilmiyor. O yaştaki çocukları sırf alanı doldurmak, kalabalık bir görüntü sunmak, kirli oyunlarına ve emellerine alet etmekten çekinmeyen bir zihniyet ile karşı karşıyayız. İş olanakları açısından oldukça kısıtlı bir kent olan Dersim’in insanlarını işi ile aşıyla oynayarak kendilerine biat ettirmeye çalışıyorlar. Asla bunu kabul etmeyeceğiz! Bu şekilde direnme ve mücadele etme azmimizi körelteceklerini sanıyorlarsa yanılıyorlar. Hayır, tam tersi daha da körüklüyorlar mücadele azmimizi! Ekmeğimize, aşımıza, emeğimize ve çocuklarımızın aydınlık yarınlarına sahip çıkmak için önümüzdeki referandum sürecinde canla başla ‘HAYIR’ için çalışmalıyız. Yaratılmak istenen bütün olumsuzluklara, olanaksızlıklara inat, her alanda ulaşabildiğimiz her nokta da çalışmamızı yürütmeliyiz.
Sevgiyle kalın.
