Eşbaşkanı Siyabent Şahin, ANF’ye yaptığı açıklamada, her şeyden önce sandıklara gidip ’Hayır’ demenin bireyin kendi iradesine, düşüncesine ve demokrasi mücadelesi veren kanat önderlerinin geleneğine sahip çıkması anlamına geldiğini söyledi. Şahin, şunları vurguladı: “Hırçınlaşan bir sistem var; kendisi gibi düşünmeyeni, kendisi gibi olmayanı yok etmeye çalışan ya da kendisini empoze etmeye çalışan bir hükümet var. Özgürlükler kısıtlanıyor. Daha önce de yaşadı bu coğrafyanın insanları. Örneğin Koçgiri bölgesi, 1919-21 arasında Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçiş aşamasını yaşadı. O dönem Koçgiri bölgesi kanla bastırıldı, insansızlaştırılmak istendi. Ne değişti o günden bugüne, aynısı yapılmıyor mu? İşte Sur, Cizre, Şırnak… Kürtlerin tamamı; Alevisi, Müslümanı, Êzidîsi, bir bütün olarak yok edilmekle karşı karşıya. O zaman artık daha güçlü‚ dur demek gerekiyor.”
YOK EDİLMEK KADER DEĞİL
Kürdistan’ın demografik yapısını bozan, toplumsal mühendislik yapmaya çalışan AKP yönetimindeki Türk devletinin asla unutulmamasını isteyen Şahin, “Sürekli yok edilmekle karşı karşıya kalmak, kaderimiz olamaz. Avrupa’da ve Türkiye’de oylarımıza ve sandıklara sahip çıkmamız gerekiyor. Bu referandum var olan sistemi demokratikleşmenin başlangıcı olabilir. Kürdistani değerlerle sandıkların başına giderek ‘Hayır’ demeliyiz. Bütün halkımızdan bunu bekliyoruz” dedi.
BİR DAHA SEÇME ŞANSIMIZ OLMAYABİLİR
Avrupa Koçgiri Kültür Merkezi Yönetim Kurulu Üyesi Şevket Doğan da henüz oylarını kullanmayanların 9 Nisan’a kadar mutlaka sandığa gitmeleri gerektiğini vurguladı. Avrupa’da faaliyet gösteren bütün kurumların, şahsiyetlerin, örgütlerin imkanlarını seferber etmesini isteyen Doğan, “Demokrasi katlediliyor. Bugün seçme hakkını değerlendirmezsek bir daha oy kullanamayabilir, bir daha seçimle karşılaşamayabiliriz. Çok az bir zaman kaldı. Bütün halkımızın sandıklara giderek ‘Hayır’ cephesini güçlendirmesi gerekiyor” diye konuştu.
Avrupa’da yaşayan Koçgirililerin tamamının ‘Hayır’da buluştuğundan emin olduğunu kaydeden Doğan, ancak bununla da yetinilmemesini istedi. Doğan, Avrupa’da yaşayanların Kürdistan ve Türkiye’deki ailelerini, akrabalarını da teşvik etmesinin önemini vurguladı.