Demokrasi dediğin bu mu?

HDP, Avrupa’nın kapılarını yüzüne çarptığı AKP iktidarının demokrasi söyleminin sahteliğini somut verilerle açıkladı. OHAL ve KHK’lerle yönetimini sürdüren iktidarın etnik temizlikten devletten tasfiyeye, cezaevlerini ölüm merkezlerine dönüştürmekten seçim kampanyalarına müdahale kadar uzanan demokrasi düşmanlığını anlatan HDP, Cizre’ye sokulamayan bakanları tekrar tekrar hatırlattı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Filiz Kerestecioğlu, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Komisyonu’nun Türkiye’ye ilişkin yeni bir rapor yayımladığını hatırlattı. Kerestecioğlu, “Son 18 ayda yürütülen askeri operasyonlar sırasında ‘2 bine yakın kişinin hayatını kaybettiği, ciddi insan hakları ihlalleri yaşandığı ve 500 bine yakın insanın yerinden edildiği’ ifade ediliyor. Bu bilanço, bizlerin de defalarca anlatmaya ve olmasını önlemeye çalıştığımız, AKP’nin bilançosudur” dedi. 

33 bombalı saldırı

7 Haziran seçimlerinden sonra 33 bombalı saldırı gerçekleştiğine dikkat çeken Kerestecioğlu, “Ülkenin farklı yerlerindeki bu saldırılarda 515 kişi yaşamını yitirdi, 2 binden fazla kişi de yaralandı. 2015 Haziran’ından bugüne kadar en az 472 kadın öldürüldü. En az 3 bin 332 işçi iş cinayetinde yaşamını kaybetti. Bu bilançonun Meclis ayağına kısaca bakarsak: Tüm partilerin elbirliğiyle onayladıkları Suriye tezkeresi, El Bab’da en az 68 askerin ölmesine neden oldu. Türkiye’de devlet dersinde çocukları, gençleri, sivilleri öldürenlerin cezasızlığına yeni cezasızlıklar ekleyecek olan ‘askere dokunulmazlık getiren yasa’ yine elbirliğiyle kabul edildi” şeklinde konuştu. 

Vekiller rehin alındı

Elbirliğiyle OHAL’e ‘Evet’ denildiğine vurgu yapan Kerestecioğlu, dokunulmazlıkların kaldırılmasıyla 152 milletvekilinin yargılanmasının önü açıldığını söyledi. Kerestecioğlu, “13 vekilimiz şu an cezaevinde. Tutuklu vekillerimiz İdris Baluken ve Çağlar Demirel için 10’ar yıl hapis cezası istenirken; Dilek Doğan’ı evinde öldüren ve yeni ortaya çıkan görüntülerle öldürdüğü yanında bulunan polislerce de ifade edilen özel timci için sadece 6 yıl ceza isteniyor ve hala tutuksuz yargılanıyor” dedi.

720 hasta tutsak varDAİŞ’liyi serbest bıraktılar

Cezaevlerinde yaklaşık olarak 720 hasta tutsak olduğunu belirten Kerestecioğlu, şunları paylaştı: “114’ü kanser, olmak üzere 387’si ağır hasta. Fakat kimi serbest bıraktılar, İstiklal Caddesi’nde dört kişinin hayatını kaybettiği, 39 kişinin yaralandığı DAİŞ saldırısından tutuklu, 6 kez müebbet hapis istemiyle yargılanan Erkan Çapkın’ı…” 

Siyasi kanat nerede?

Darbe Komisyonu Başkanı Reşat Petek’in “Meclis Araştırma Komisyonu’nda 141 kişi dinlendi. Yurtta Sulh Konseyi 38 kişiden oluşmaktadır. Darbenin siyasi ayağı ise tespit edilemedi” şeklindeki açıklamalarına da tepki gösteren Kerestecioğlu, şöyle devam etti: “Açıklamalarına baktığımızda darbe girişiminde bulunan siyasilerin bulunamadığını görüyoruz! Dolayısıyla yargılanmadılar da! Ne enteresan değil mi? Yeni doğum yapmış kadınlar da dahil her türlü sıradan insan cezaevlerinde ama siyasi kanadı olmayan bir darbe girişimiyle karşı karşıyayız. Bizim de buna inanmamızı bekliyorlar. Ve sözde bu darbe girişimine karşı getirilen OHAL ve KHK’lar; 100 binlerce insanın canını yakarken, şimdi de kendilerinin sabahlara kadar Meclis’i canhıraş, adeta köleler gibi çalıştırıp getirdikleri referanduma karşı ‘Hayır’ oyları yükseldikçe, hayırcıların canını yakmak için kullanılıyor.

Demokrasi demeye başladılar

Son kaç gündür ‘Demokrasi demokrasi’ demeye başladılar. Bu tabloda hangi demokrasiden söz ediliyor’ Barış isteyen 312 akademisyen üniversitelerinden ihraç edildi, işten çıkarılan ve istifaya ya da emekliliğe zorlananları da ekleyince 450’ye yaklaşıyor bu sayı. Bugün Türkiye’de 157 gazeteci hapiste. Onlarcası da artık sürgün. 15 yıldır iktidarda olan insanlar zamanında Cizre’ye bakanlarını sokmadılar. Türkiye’nin bütün meydanları halka kapatılmış durumda. Başkalarına söz söylemek için kendilerinin o evrensel ilkeleri yerine getirmesi gerekmektedir. Türkiye’de ifade özgürlüğü, insan hakları yerle bir edilmiş durumdadır. İktidar hangi demokrasiden söz ediyor?”  

Avrupa’da ne arıyorsunuz?

Kerestecioğlu konuşmasında, Hollanda ile Türkiye arasında devam eden siyasi krize ilişkin de şunları söyledi: “Siz bu ülkelere, Türkiye’nin, halkımızın yararına olacak diplomatik veya ticari görüşmeler yapmaya gitmiyorsunuz. AKP propagandası yapmaya gidiyorsunuz. Sonra da sanki bu ülkeler Türkiye’yi reddetmiş gibi krizin yükünü yurttaşa yüklüyorsunuz. Aslında reddedilen Türkiye değil, AKP’dir.”  

politika