Hollanda'nın Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun uçağının iniş iznini iptal etmesi ve ardından da Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'yı da "istenmeyen kişi" ilan edip, sınır dışı etmesi Avrupa ile yaşanan referandum iptalleri gerilimini yeni bir aşamaya geçirdi.
Türk bakanların Avrupa’da konuşma yapmak istedikleri referandum etkinliklerinin birbiri ardına iptal edilmesi ile ilgili gerilim gittikçe tırmanıyor. Gerilimin arka planında AKP’nin yurt dışında sandık kurulmaya başlanmasıyla birlikte özellikle Avrupa’yı önemli bir seçim kampanyası merkezine dönüştürme isteği var. Bundan önce yurt dışında oy kullanılabilen üç seçimde de partiler, Almanya, Avusturya ve Hollanda gibi çok sayıda seçmenin bulunduğu yerlerde miting düzenlemişti. Ancak, bu kez AKP’nin 16 Nisan’daki referandum için yurt dışında yapmayı planladığı etkinlikler üst üste iptal edilmeye başlandı. İlk olarak Almanya'da dört kent, Bakan Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci gibi AKP'nin önde gelen isimlerinin katılacağı etkinlikleri iptal etti. Belediyeler iptal için güvenlik ve benzeri gerekçeleri öne sürerken, federal hükümet de bunun yerel yönetimlerin kararı olduğunu açıkladı. Avusturya da AKP’nin Avrupa’da propaganda yapmasının AB genelinde yasaklanması gerektiği çağrısı yaptı. Avusturya hükümeti ayrıca yabancı siyasetçilere kampanya yasağı getiren bir yasa çıkarma hazırlığında. İçişleri Bakanlığı’nın yakın zamanda tasarıyı kabineye sunması bekleniyor.
Esas kriz Hollanda’da yaşandı
Bununla birlikte, esas kriz Hollanda'da yaşandı. Hollanda hükümeti, izin verilmemesine rağmen seçim kampanyası için 11 Mart Cumartesi günü Rotterdam'a gitmek isteyen Çavuşoğlu'nun uçuş iznini iptal etti. Hollanda Dışişleri Bakanlığı, iptal gerekçesi olarak Çavuşoğlu'nun Hollanda'daki Türkiyelilere toplantı çağrısının "kamu düzeni ve asayişi tehdit ettiği" açıkladı. Çavuşoğlu’nun "Eğer Hollanda uçuş iznimi iptal ederse yaptırımımız çok ağır olur" sözlerini de hatırlatan Hollanda hükümeti, "Yaptırım tehdidi, çözümü imkansızlaştırdı. Bu nedenle uçuş izni geri çekildi" dedi.
Kaya sınır dışı edildi
Hollanda ayrıca, uçuş izni yasağı nedeniyle Cumartesi günü Almanya'dan karayoluyla Rotterdam'a geçen AKP’li Kaya’yı "persona non grata" (istenmeyen kişi) ilan ederek Pazar günü sabaha karşı polis eskortuyla Almanya'ya sınır dışı etti. Öncesinde Kaya’nın Rotterdam’daki Türk Konsolosloğu’na girişine de izin verilmedi. Bunun için konsolosluğun giriş ve çıkışları tutuldu. Saatlerce süren görüşmelerin sonunda da AKP’li Kaya ülkeden zorla çıkarıldı. Kaya’nın Almanya’daki etkinliği de konuşma yapacağı salonun ‘sadece pazar günleri ve tatil günlerinde kullanım izni olması’ gerekçe gösterilerek iptal edildi.
İstanbul’a dönmek zorunda kaldı
Almanya ve Hollanda’dan veto yiyen Kaya dün sabah saatlerinde Türkiye’ye dönmek zorunda kaldı. İstanbul Atatürk Havalimanı'nda Enerji Bakanı Berat Albayrak ile birlikte gazetecilere kısa bir açıklama yapan Kaya’nın anlatımları Hollanda hükümetinin AKP’ye izin vermemekteki ciddiyetini ortaya koydu: "Maslahatgüzarımız gözaltına alındı. Korumalarım ve danışmanım beş kişilik ekibim gözaltına alındı. Polisler eşliğinde Almanya sınırındaki polis merkezine götürüldük ve 1.5 saat burada bekletildik. Kaba ve sert bir muameleye maruz kaldık."
İsveç ve İsviçre’den de veto
Almanya, Avusturya ve Hollanda’nın ardından İsviçre ve İsveç de AKP’lileri veto etti. AKP Genel Başkan Yardımcısı Mehdi Eker'in başkent Stockholm'de referandum kampanyası kapsamında dün yapacağı toplantı iptal eldi. Son dakika iptaline kiralanan lokalinin sahibinin salonu vermekten vazgeçip, sözleşmeyi tek taraflı feshetmesi neden oldu. Yine İsviçre’de AKP İstanbul Milletvekili Hurşit Yıldırım’ın, Avusturya’da ise Eski Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın referandum etkinlikleri iptal edildi.
Danimarka Yıldırım’a ‘ertele’ dedi
Danimarka da Başbakan Binali Yıldırım'dan 20 Mart'ta düzenleyeceği mitingi ertelenmesini istedi. Dün açıklama yapan Danimarka Başbakanı Lars Lokke Rasmussen, talebine gerekçe olarak Türkiye ve Hollanda arasındaki gerginliği gösterdi.
Türk tarafı tehdit ve hakaretlere sarıldı
Avrupa’dan peş peşe gelen yasak ve iptallere Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile güdümündeki AKP Hükümeti ise tehdit ve hakaretlerle yanıt verdi. Erdoğan Almanya gibi Hollanda için de ‘Nazi’ benzetmesini gündeme getirdi. Erdoğan, yasakları uçuş izni iptali ve sınır dışı ile taçlandıran Hollanda'yı ‘Nazi kalıntısı, faşist’ olarak tanımladı ve ’bunun bedelini ödeyeceksin’ diye tehdit etti. Türk Başbakan Binali Yıldırım ise Kaya'nın sınır dışı edilmesine ‘misliyle karşılık verileceğini’ savundu. Çavuşoğlu da hakaretler savurarak, Hollanda’nın referandumda ‘evet’ çıkacağı için ‘çıldırdığını’ ileri sürdü. ‘Aşağılık bir seviyeye gittiler’ diyen Çavuşoğlu, yazılı özür beklediklerini söyledi.
Hollanda’nın temsilcilikleri kapatıldı
AKP hükümeti ayrıca Hollanda'nın Ankara Büyükelçiliği ve İstanbul Başkonsolosluğu’nu ‘güvenlik’ gerekçesiyle kapattı.
Büyükelçi Ankara’ya dönmüyor
Bunun üzerine Lahey’de bulunan Hollanda’nın Ankara Büyükelçisi de Türkiye’ye dönmeme kararı aldı. Gelişmeler üzerine Hollanda’nın maslahatgüzarı da Dışişleri Bakanlığı’na çağrıldı.
Rutte: Erdoğan çizgiyi aştı
Erdoğan’ın Nazi benzetmesine yanıt ise Hollanda Başbakanı Mark Rutte’den geldi: "Çizgiyi aştı."
Avrupa toplantıları neden yasaklıyor?
Avrupa’da, 15 Temmuz darbesini bahane ederek OHAL ilan eden, Kürtler başta olmak üzere muhaliflere yönelen, Kürt kentlerinde kıyım yapan Erdoğan rejimine tepki gittikçe büyüyor. İptallerin arkasında hem rejime duyulan tepki hem de Türkiye'deki kutuplaşmanın Avrupa ülkelerine taşınması kaygısı var.
‘Tek adam rejimi’ne karşı uyarı
Ayrıca Avrupa ülkeleri, Erdoğan’ın isteğiyle AKP tarafından hazırlanan anayasa değişikliğinin referandumda kabul edilmesi halinde Türkiye’nin "tek adam rejimi"ne teslim edileceği konusunda uyarıyor. Avrupalı siyasetçiler ile kurumlar anayasa değişikliğinin kuvvetler ayrılığını ortadan kaldıracağını, bunun da "otoriter bir başkanlık sistemine" dönüşme riski taşıdığını söylüyor.
Avrupa oy deposu olarak görülüyor
AKP ile Erdoğan’ın ısrarla Avrupa’da seçim kampanyası yapmak istemesinin altında ise Avrupa’nın oy deposu olarak görülmesi var. AKP’nin anayasa taslağının 16 Nisan’daki referandum geçmesi için yüzde 51 oranında kabul görmesi gerekiyor. AKP, MHP ile birleşerek taslağı geçirmeyi planlıyor ancak oy potansiyelleri tasarının geçmesi için henüz yeterli değil. Bunun için de Avrupa’daki seçmenlerin oyu çok önemli görülüyor. Zira Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) 2015 yılı verilerine göre, yurt dışında en fazla seçmen, 1,4 milyon ile Almanya'da bulunuyor. Almanya'yı 318 bin seçmen ile Fransa ve 245 bin kişi ile Hollanda takip ediyor. En fazla seçmenin yaşadığı ilk beş ülkede, 2,2 milyon kişi ile yurt dışında kayıtlı toplam seçmen sayısının yüzde 75'ini oluşturuyor.
Seçim yasakları çiğneniyor
Öte yandan AKP’liler Avrupa’daki etkinliklerle aslında kendi koydukları yasaları da çiğniyorlar. Zira AKP Hükümeti, 2008’de Seçim Kanunu’nda yaptığı değişikliklerle yurt dışında ve yurt dışı temsilciliklerde seçim propagandası yapılmasını yasaklamıştı.
Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) 15 Şubat 2017 tarihli 109 No’lu kararı da yurt dışında her türlü propagandayı yasaklıyor.
Cizre’ye sokmazsan Avrupa’ya almazlar
HDP’li bakanları ‘kamu güvenliği’ni gerekçe göstererek Cizre’ye sokmayan AKP şimdi aynı akıbeti Avrupa’da yaşıyor.
AKP Hükümeti, "Bakanlarımızın kendi toprakları olan konsolosluklara girmesine, seçmenlerimizle buluşmamıza izin verilmiyor, bu faşizmdir" diyerek itiraz ettiği durumun aynısı daha bir yıl önce kendi bakanlarına uyguladı. 7 Haziran seçimleri sonrasında AKP’nin tek başına iktidar olmaması üzerine kurulan “geçiş hükümetinde” bakan olarak yer alan HDP Milletvekilleri Ali Haydar Konca ve Müslüm Doğan, HDP Eşbaşkanları Selahattin Demirtaş ve beraberindeki bir heyet ile Eylül 2015 tarihinde Cizre’de ilan edilen ilk sokağa çıkma yasağı sonrasında ilçeye girmek istedi. İdil üzerinden Cizre’ye ulaşmaya çalışan heyet, binlerce asker ve polisle ablukaya alınan kente sokulmadı. HDP’nin yüzde 90 oranında oy aldığı ve sonrasında genişletilen yasak ile birlikte yüzlerce insanın hayatını kaybettiği kente alınmamasına yönelik HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş o dönem yaptığı açıklamada, bunun “kabul edilebilir bir yaklaşım olmadığını” belirterek, “baskılara boyun eğmeyeceklerini” kaydetmişti. HDP heyeti ve HDP’li bakanlar defalarca engellendi ve yasağın sürdüğü başka ilçelere, “kamu güvenliği” gerekçesiyle alınmadı. Şimdi Hollanda aynı gerekçe ile AKP’li bakanları ülkesine sokmuyor. Hollanda’nın sınır dışı ettiği AKP’li Bakan Kaya, dün bu yasaklara karşı yaptığı açıklamada, Demirtaş’ın Cizre sınırında yaptığı açıklamaya benzer sözler kullanarak, "Ülkemizin toprağı olan Başkonsolosluğumuza girmemiz engelleniyor. Medeniyetin beşiği, Avrupa’nın göbeği ve yıl 2017" dedi.
Konca: AKP’li bakanlar suç işliyor
HDP’li Bakan Ali Haydar Konca ise Cizre’ye alınmamaları ile AKP’li bakanların Hollanda’ya alınmaması arasında dünya kadar fark olduğuna işaret ederek, "Bizim kendi topraklarımızda kendi seçmenimiz ile buluşmamız yasaklandı. Bize karşı yapılan hukuken suç, siyaseten etik ve ahlaki değildi" diye konuştu. Oysa Türkiye’nin kendi yasalarında yurtdışında seçim propagandası yapmanın yasak olduğuna işaret eden Konca, ancak bunun zorlanarak üzerinden bir kriz çıkarılmaya çalışıldığını belirterek, "AKP’li bakanların yaptığı yasadışıdır. AB diyor ki, (eğer devletin politikası için geliyorsanız kapımız açık hay hay gelin görüşelim. Seçim propagandası için geliyorsanız bu yasaktır bunu kabul etmiyoruz.’ AB’nin kendi hukuku açısından bu doğrudur" ifadelerini kullandı.
Doğan: AKP 16 Nisan’da iflas bayrağını çekecek
Müslüm Doğan da, Türkiye’nin yaşadığı son durumun, "iç ve dış politika da iflasın işareti olduğunu" belirterek, "AKP’nin binalarına 16 Nisan’da bu iflas bayrağı çekilecektir" dedi. Cizre’ye heyet olarak girmelerine izin verilmediğini hatırlatan Doğan, kendi topraklarında kendi seçmenleri ile buluşmalarının engelendiğini söyledi.
Latuff krizi çizdi
Brezilyalı karikatürist Carlos Latuff, "Rotterdam’da düzenlenen AKP/Erdoğan yanlısı protestoların ardındaki gerçek nedir" sorusuna yukarıdaki çizimiyle yanıt verdi.
Karikatürde kendi ülkesinde demokrasi talep edenleri ezen Erdoğan’ın bir elinde Rotterdam’da "Erdoğan’ı seviyoruz" dövizi taşıyan göstericinin polis tarafından kovalandığını gösteren televizyon ekranı var; Erdoğan diğer eliyle de referandum sandığını göstererek “Naziler peşimizde, lütfen bana oy verin” diyor.
Erdoğan taraftarlarını sokağa saldı
Erdoğan ile AKP taraftarlarını kışkırtarak referandum etkinliklerini yasaklayan Avrupa ülkelerinin temsilcilikleri önünde gösteri yaptırdı. Almanya, Hollanda ve Türkiye’de gösteri yapan Türk bayraklı AKP’lilerin sık sık tekbir getirmesi dikkat çekti.
İstanbul Beyoğlu'nda bulunan Hollanda Konsolosluğu'na ise Türk bayrağı asıldı. Hollanda bayrağını tekbirle indirip yerine Türk bayrağı çeken kişi çatıda kameralara dönüp ellerini kaldırdı, bir kaç saniye sonra da gözden kayboldu.
Kimliği açıklanmayan kişinin konsolosluğa nasıl girdiği ve çatıya nasıl çıktığı bilinmiyor. Söz konusu kişinin olay yerini terk etmesinin ardından Hollanda bayrağı tekrar göndere çekildi.
Politika