Zorunlu din derslerinin hala devam etmesin alevilerin tepkisi yükseliyor. Konuya ilişkin PİRHA’ya görüşlerini açıklayan Alibeyköy Cemevi Başkanı Baba Mansur Ocağı Piri Hüseyin Güzelgül AİHM kararlarına dikkati çekerek, zorunlu din dersleri uygulamasının geri çekilmesini istedi.
Güzelgül; “AİHM’in verdiği karar zorunlu din dersinin kaldırılması yönündeydi. Fakat Ebu Süfyan zihniyetinin hakim olduğu Diyanet bunu kabul etmiyor. Çünkü tekçi bir zihniyettir. Tek bir inanca inanan başka inançları kabul etmeyen bu zihniyet kendi inancı doğrultusunda ve daha da katmerli bir biçimde din dersini zorunlu tutuyor” dedi.
“ZORUNLU DİN DERSLERİNE KARŞI EYLEMLER DÜZENLEDİK”
‘Zihniyet Ebu Süfyan zihniyeti olduğu için verilen din dersleri de sunni içtihat üzerinden veriliyor’ diyen Güzelgül, “Biz de çocuklarımız o derslere tabi tutulmaması için çeşitli eylemlilikler düzenledik. Fakat Cem Vakfı bu derslerin Alevilikle birlikte okutulmasına taraftar oldu. Biz Alevi çocuklarının okullarda değil Cemevlerinde en doğru bir biçimde Aleviliği öğrenmesini istedik. Ancak müfredatta başlık Cemevinin istediği şekilde olmasına karşın içeriği Sunni öğretiye göre dolduruldu” ifadesini kullandı.
“MÜFREDATTA HZ. ALİ’NİN DÜLDÜLÜ KATIR OLARAK GEÇİYOR”
Alibeyköy Cemevi Başkanı Hüseyin Güzelgül, müfredatın içeriğinde Alevilere hakaret olduğuna işaret ederek , “Öyle çarpıtmalar oldu ki, örneğin bizim için kutsal olan Hz. Alinin atı olan Düldül’ü katır olarak yazdılar. Bu bizim ne kadar haklı olduğumuzun bir göstergesi oldu. Sonradan Cem Vakfı da pişman oldu, ancak hala hatasını anlamış değil” dedi.
“ALEVİ ÖRGÜTLERİNE DANIŞILMADAN ALEVİLİK YAZILIYOR”
‘Yeni müfredatta Alevilerin görüşü alınarak yazılacağı söylense de bizim çatı örgütümüz Alevi Bektaşi Federasyonu’nun yanı sıra PSAKD, AKD HBVKV’ye hiç danışılmadı’ diyen Güzelgül, sadece Cem Vakfı’nın görüşlerine başvurulduğuna, bunun ise kabul edilemez olduğuna vurgu yaptı. Güzelgül ayrıca; “Cumhurbaşkanının danışmanı bile okul açmış, orada 4 yaşındaki çocuklara kuran, 7 yaşındakilere de hafızlık kursu veriliyor. Bu Osmanlıya özenmek, o doğrultuda eğitim vermektir. Bu da çocuklarımızı çok etkiliyor. Çocuklarımız ders notlarına etkisi olduğu için mecburen o dersleri görmeye çalışıyorlar, din dersine girmeseler sınıfta kalacağı korkusunu yaşıyorlar” ifadelerini kullandı.