Dersim Emek ve Demokrasi için Güç Birliği

Dersim Emek ve Demokrasi İçin Güç Birliği üyeleri 16 Nisan’daki referanduma ilişkin basın toplantısı düzenledi. Grup adına açıklama yapan EMEP İl Yöneticisi Hüseyin Tunç, tek adam ve tek parti yönetimine dayanan başkanlık sistemini getiren anayasaya karşı çıktıklarını söyledi. “Bu gün toplumun demokratik, çoğulcu, özgürlükçü, eşitlikçi, laik, kadın özgürlükçü, ekolojik ve sosyal bir anayasa ihtiyacı ve talebi bakidir. Ama bu ihtiyaç yok sayılmaktadır. AKP- MHP eliyle gündeme taşınan bu anayasa değişikliğini kabul etmek mümkün değildir” diyen Tunç, sorunun demokratik olmayan, tek adam yönetimine dayanan, otoriter, merkeziyetçi ve totaliter bir yönelimin hakim kılınması olduğunu ifade etti. Tunç, tek adamların değişebileceğini, ama kurulmak istenen sistemin halkların başına bela olmaya devam edeceğini hatırlattı.

“HALKIMIZ OHAL ANAYASASINI KABUL ETMMELİDİR”

12 Eylül darbesinin bir ürünü olan mevcut Anayasayı ve beraberinde “askeri vesayeti” bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırdıklarını iddia eden Erdoğan ve propagandacılarının demagoji yaptığını vurgulayan Tunç, getirilmek istenen “yeni anayasal düzen”in ancak gericilikte 12 Eylül Anayasasıyla yarışabileceğini belirtti. Tunç, şöyle devam etti: “Dersim Emek ve Demokrasi Güçleri olarak ‘Tek Adam, Tek Parti Yönetimine HAYIR’ derken, asla mevcut düzeni ve anayasayı savunmamaktayız. Bunun yerine halkın seçtiği temsilcilerden oluşan bir kurucu meclis tarafından halkın en geniş kesimlerinin katılımıyla hazırlanan ve halk onayına sunulan, halkın mutlak egemenliği ve iktidarını, demokratik hak ve özgürlükleri güvence altına alan anayasa temelinde yeni bir devlet düzeni kurulmasını savunmaktayız. Halkımız bu OHAL Anayasasını kabul etmemelidir.”

“İNANCIMIZ VE COĞRAFYAMIZ İÇİN HAYIR’DA BİRLEŞELİM”

Halklara “Hayır” çağrısında bulunan Tunç, şöyle dedi: “Bizler Dersim Emek ve Demokrasi Güç Birliği olarak; işçileri, emekçileri, sendikaları, meslek ve kitle örgütlerini, kadın, gençlik ve çevre örgütlerini, inanç gruplarını geleceğimizi, kimliğimizi inancımızı ve coğrafyamıza sahip çıkmak için güçlerini birleştirmeye ve Hayır’ı örgütlenmeye çağırıyoruz.”