Lütfen bekleyin..
Munzur Haber / Her Ocak Ayi Hrant'la Yeniden Vurulduk Biz

Her Ocak Ayi Hrant'la Yeniden Vurulduk Biz

22 Ocak 2017, 16:14

1915 ve sonrası Ermeni halkının yaşadığı acılar ve baskılar yüzünden Malatya'dan, Istanbul'a ve ardından Ermeni yetimhanesine, ata yurdu olan ülkesinde; sadece barış istediği için ölume giden bir yolcudur Hrant Dink.

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink 19 Ocak 2007 tarihinde Istanbul/ Şişli'de, uğradığı suikast sonucu hayatını kaybetmiştir. 17 yaşındaki Ogün Samast adlı sağ görüşlü bir gencin Hrant Dink'e ateş ederek, "Gâvuru öldürdüm" diye haykırmasından bir kez daha anlıyoruz ki bu ülkede tam 102 yıldır asıl katiller, hep dışarda.

Hrant'da vurulan sadece Ermeni halkının sesi değildi. Hrant'la vurulan Sol- sosyalistlerin, insan hakları savunucularının, Barışseverlerin, Ezilen halkların ve inançların, Ayrımcılığa uğrayanların, Iskence ve tecavüze uğrayan kadınların, Çocuk bedenlere yapılan soykırımın, Ekolojistlerin kısacası barışın, insanın ve vicdanın sesiydi Hrant'la vurulan.

Her 19 Ocak günü o vicdanı bir bayrak gibi göndere çekmek icin, her gün daha da çoğalarak Hrant'in sesine, ses katmak için bizler alanlara cıkarız. Ve ant olsun, şart olsun ki Hrant; yolun hep yolumuz olacaktır güneşli yarınları tüm kadim halklar ve inançlarla birlikte görmek için.
Hrant Dink'in ölümünün ardından tam 10 yıl geçti. Tam 10 yıldır bizler Adalet ve Hrant'ın düsüncelerinin bu topraklarda hayat bulmasını bekliyor ve direniyoruz. Ve çocuktan katil yaratanlar; ellerini, kollarını sallayarak geziyorlar bu ülkede. Katillerin ödüllendirildiği, kahraman yapıldığı bir ülkede, demokrasi ve insan hak ve hürriyetlerinden söz edemeyiz.
1915'de Ermeni- Süryani- Pontus Rumlara uygulanan Soykırım; bu günde ülkede şekil değiştirerek devam ediyor. Varlıklarını Ermeni yokluğu/ düşmanlığı üzerine insaat eden Ülkede, gectigimiz hafta TBMM Anayasa oylamasında konuşan, HDP Milletvekili Garo Paylan'a yapılanlar, bizlere bir kez daha göstermiştir ki Ermeni halkına soykırım devam ediyor. Dün Garo Paylan' ı meclisde üç parti birlik olup susturmaya, ceza almasına neden olan derin devletin savunucusu fasist CHP, Hrant Dink'i anmak icin her yıl hangi yüzle alanlara çıkıyor? Işte bu iki yüzlü, ırkcı anlayışlara da verilecek en güzel armağandır Hrant' ın bize bir görev olarak yüklediği onurlu Barış talebi.
Yaşamı boyu barış mücadelesi veren Hrant Dink'in, bir arzusu da Ermenistan ve Türkiye arasında sınırların ve kotaların kaldırılıp, ticari ve kültürel ilişkilerin geliştirilmesiydi. Bende ummak istiyorum. Hrant'ın bu düşünün, bir gün bu topraklarda hayat bulmasını.

1915'den günümüze değin soykırımın inkârı gibi suçluların cezasız kalması, ülkemizde yeni kitlesel katliamların yolunu açmiştır . 1915 ile hesaplaşmadığımız için neredeyse her güne denk düşen katliamların tanığı ve maduru olduk bu güne değin.

1924 Nasturi katliamı, 1930 Zilan, 1938 Dersim, Malatya, Maraş, Sivas, Roboski, Suruc, Ankara, Şırnak, Diyarbakır, Sur, Cizre, Nusaybin, Silopi, Istanbul, Antep, Izmir , Cezaevleri katliamları ve daha nice sehirlerde her gün bombalarla uyanır olduk. Tıpkı Suriye ve Irak'da olduğu gibi can güvenliğimiz kalmadı. Her yeni güne; yoksul Kürt- Türk emekçi gençlerin şehit cenazeleri haberleri ile uyanır olduk. Sınır komşularımız Suriye ve Irak"da yaşatılan Islami terör örgütlerinin zülmunden/ savaşından kaçan, çocuk bedenlerin denizlere vurması da ve köle olarak islam ülkelerine pazarlanması da, işte bu katliamlarla yüzleşmemekten kaynaklıdır.

Bu gün, Türkiye'nin; Suriye ve Irak'a teskere çıkarması ve şavas çığırtkanlığı yapması, ülkeyi kan gölüne çevirmesi de, suçun cezasız /gecmişin yargılanmamasından kaynaklıdır. Yine orta doğunun felaketi olan IŞİD'in bölgede; Kürtlere, Ermenilere, Asur/Keldanilere, Alevilere,76 kez kıyıma uğrayan Ezidilere ve daha bir çok halka karşı acımasız bir vandalizm uygulaması da, insanlık suçlarının cezasız kalmasından kaynaklıdır. Bu yüzden soykırımla yüzleşmeden o topraklara ne barış gelir ne demokrasi.

Barışsever ve Sol- sosyalist dünya gorüşüne sahip olan Hrant Dink, yetimhanede yaşadığı yıllarda etkilendiği TKP örgütünde aktif rol aldı. Ve sırf inandığı ideoloji, zarar görmesin diye adını Fırat olarak değistirdi. Tıpkı arkadası /yoldası Armenak Bakırcı'nın adının Orhan olarak degistirdiği gibi. Hrant'da; 1915'lerde Beyazıt meydanında idam edilen Türkiyeli Ermeni Devrimci Paramaz ve 20 arkadası gibi dava adamıydı. Bu ülkede halkının ve ezilen halkların tek kurtulusunun Sosyalizmle mümkün olacağına inanan, o güzel insanlar ya idam edildi ya da hain bir suikasta kurban gitti bu ülkede. Ermeni halkının yiğit evladı Hrant Dink Istanbul"da, bir başka halkın, Kürt halkının barış elçisi Tahir Elçi' de aynı sekilde 2015'de Diyarbakır"da bir suikast sonucu katledildi.

Ne güzel demişti Hrant ' Evet, biz ErmeniIerin bu toprakIarda gözümüz var. Var, çünkü kökümüz burada. Ama merak etmeyin. Bu toprakIarı aIıp gitmek için değil. Bu toprakIarın geIip dibine gömüImek için'.

Ve bu toprakların dibine gömülen 1.5 milyon insanın çığlıklarına, son 2 yıldır da Kürtlerin çığlıkları eklenerek soykırım devam ediyor. Bizler 1915 ile hesaplaşmadığımız icin bu gün bu acılar devam ediyor. Hrant Dink; hem Ermeni halkı hem Türk halkı arasında bir köprüydü ve o barış dilinin, barışın sesiydi. Hrant sadece soykırım yasayan halkların degil, ezilen ve ayrımcılığa uğrayan bütün halkların/inançların vicdanıydı. 19 Ocak günü o yüreği acımasızca paramparça ettiler.

Bizler, inatla ve ısrarla 10 yıldır Hrant' ın ölüsünün yerden kaldırılmasını bekliyoruz . Hrant"ın ölüsü yerden kaldırılırsa, inanıyorum ki 1915'deki kefensiz ölülerden de özür dilenecek, ve bir perde aralanacak ülkemizde. Bu gün anti demokratik uygulamalar ve çağ dışı/ gerici- yobaz bir eğitim ve faşizan yasalar yüzünden o ısık ülkede yok gibi görünse de, er ya da gec bu özür mutlaka olacak. Bizler biliyoruz ki Günes balçıkla sıvanamaz. 102 yıldır batağa saplanmış bir ülkede; aydınlık günler ancak ve ancak gecmişin karanlık ve kirli tarihiyle yüzleşmekten gecer.

Ülkemızde süregelen Hrant Dink davası, Er Sevag Balıkcı davası ve dil bilimci aydın, Sevan Nişanyan'nın hala ceza evinde keyfi olarak tutulması, Garo Paylan'a meclisde yapılanlar da bizlere 1915'in, Ermeni halkı ve Hristiyan halklar icin hala sürdüğünün somut bir gostergesidir.

Anadolu denilen topraklarda , sadece 1.5 milyon Ermeni değil, aynı zamanda yüz binlerce Asuri-Süryani ve Pontus Rum da kurban edildi. Türkiye, 1948 yilinda Rafael Lemkin tarafindan yasallastırılan antlaşmaya ilk imza atan ülkelerden biri olmasina karşın hala soykırımı inkar etmektedir.

Ermeni soykırımının reddi ve inkari ile birlikte, Hrant Dink'in öldürülüşünün ve gerçek katillerinin yargı önüne hala çıkarılmayışının sonucudur bu gün 15 Temmuz 2016'dan bu yana ülkede yaşatılan hukuksuzluk...

ZEYNEP TOZDUMAN

Bu haber 624 kere okundu
  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Kategorisindeki Diğer Haberler
Boksör İsmail Özen, Almanya’da spor, medya ve iş dünyasında tanınan bir isi..