“Failler belli, kayıplar nerede?” diye sorarak, hakikatin ortaya çıkması için gözaltına kaybedilen yakınlarını arayan Cumartesi Anneleri’nin adalet mücadelesi, 21 yılı geride bıraktı. Bunca yıldır gelip giden hükümetlerin baskılarına rağmen kar-kış, yağmur-çamur demeden her Cumartesi günü Galatasaray Meydanı’nda biraya gelen Cumartesi Anneleri, yitirdikleri evlatları ve yakınlarının akıbetlerini sorup, faillerinden hesap sordu.
Kimisi, sarılacakları bir mezar taşına kavuşma umuduyla her hafta Galatasaray Meydanı’ndan seslerini haykıran Cumartesi Anneleri’den bazılarının ömrü, çocuğunun ya da eşinin kemiklerine kavuşmaya yetmedi.
Önceki gün yakalandığı bağırsak ve karaciğer kanserine yenik düşen Rıdvan Karakoç’un annesi annelerden Asiye Karakoç, evlatlarına kavuşamadan hayata gözlerini yuman anneler arasına katıldı.
Cumartesi Anneleri’nin sembol isimlerinden biri 105 yıllık ömrünün 33 yılını oğlu Cemil Kırbayır'ı aramaya adayan Berfo Kırbayır idi.
12 Eylül 1980 askeri darbesinin ilk kayıplarından olan Kırbayır'ın akıbeti 36 yıldır hala bilinmiyor. Kırbayır'ı aramaktan vazgeçmeyen ve "Benim evladım gelir diye kapıyı bacayı açık bıraktım. Ay geçti, gün geçti, sene geçti benim çocuğum gelmedi. Benim çocuğum ölmüşse cenazesini bana versinler" sözleriyle akıllarda kalan Berfo Ana, Cumartesi Anneleri'nin 21 yıllık mücadele tarihinde önemli bir yer tuttu.
Berfo ana oğlu Cemil'in kemiklerine kavuşmadı
"Cumartesi Anneleri'nin arkasında başka güçler var" diyen dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan'a, "Bizim arkamızda acılarımız ve zulme baş eğmeyişimiz var" yanıtı verdi Berfo Ana. Aynı Erdoğan, daha sonra görüştüğü Berfo Ana’ya oğlu Cemil Kırbayır’ı bulma sözü verecekti.
Berfo Ana’nın, "31 yıldır arıyorum, bana oğlumu bul" sözlerinin ardından Erdoğan’ın talimatıyla 9 Şubat 2011 tarihinde Cemil Kırbayır'ın akıbetinin araştırılması için Meclis'te Araştırma Komisyonu kuruldu. Ancak, Meclis Komisyonu, elindeki tüm belge, bilgi ve beyanlarına rağmen, Kars Cumhuriyet Başsavcılığı sorumlular hakkında dava açmadı. Erdoğan'ın söz verdiği Berfo Ana ise, oğlunun kemiklerini bulamadan 22 Şubat 2013 tarihinde yaşamını yitirdi.
Fatime Taşkaya'nın ömrü oğlunu bulmaya yetmedi
Ömrü, oğlu Hüseyin Taşkaya'nın kemiklerini bulmaya yetmeyen Cumartesi Anneleri'nden biri de Fatime Taşkaya oldu.
Taşkaya, kayıp oğlu Hüseyin için yıllarca Galatasaray’da oturdu. Oğlunun kaybedildiği Urfa’nın Siverek ilçesindeki emniyete giden ve "Bir daha bize gelmeyin. Diğer oğullarınla birlikte burayı terk edin, yoksa onlar da kaybolur" cevabı alan Fatime Taşkaya, "Oğlumun kemiklerini görmeden ölmek istemiyorum" demişti. Taşkaya, dönemin Başbakanı Erdoğan'a, "Bir oğlumu kaybettiler diğerini de KCK operasyonuyla tutukladılar. Bu devlet bizden ne istiyor? Birini kaybettiler yetmedi mi? Tek suçumuz Kürt olmak mı?" diye seslenmişti Galatasaray Meydanı’ndan. Ancak, Fatime Taşkaya da oğluna kavuşamadan 17 Ekim 2015 tarihinde Tuzla'da yaşamını yitirdi.
Eşinin akıbetini öğrenemeden veda eden Kiraz Şahin
1996 tarihinde kaybedilen eşi İsmail Şahin'in akıbetini öğrenemeden yaşama veda eden Cumartesi Anneleri'nden biri de Kiraz Şahin. Beyoğlu Belediyesi'nde temizlik işçisi olarak çalışırken, 18 Ocak 1996 tarihinde kaybedilen eşi İsmail Şahin için adalet mücadelesi veren Şahin, 2011 yılında kayıp yakınları ile yaptığı görüşme sırasında dönemin Başbakanı Erdoğan'a, "Eşim sizin işçinizdi, mesai saatleri içinde kayboldu. İsmail Şahin'in akıbetini açıklamak sizin de sorumluluğunuzdadır" demişti.
Mide kanseri hastalığı sonucu 27 Şubat 2015 tarihinde yaşamını yitiren Şahin'in cenazesi, memleketi Tokat'ın Almus ilçesine bağlı Hubyar'da toprağa verildi.
Oğlunun yanına defnedilen Şahsenem Cihan
Yine Cumartesi Annesi Şahsenem Cihan, gözaltında işkenceyle katledilen oğlu Süleyman Cihan'ın faillerinin yargılanmasını göremeden yaşamını yitirdi. 29 Temmuz 1981 tarihinde Mehmet Ağar ve ekibi tarafından gözaltına alındıktan sonra Bostancı'da götürüldüğü evin 6. katından aşağı atılarak katledilen Süleyman’ın annesi Şahsenem Cihan, 29 Mayıs 2015 tarihinde hayata gözlerini yumdu.
Cihan, oğlu Süleyman'ın mezarının da bulunduğu Feriköy Mezarlığı'nda toprağa verildi.
‘Oğluma ne oldu?' diye soran Kesire Demir
17 Ağustos 1995 tarihinde OHAL uygulamalarının hakim olduğu Mardin Ömerli ilçesinde askerlerce gözaltına alındıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan 21 yaşındaki Abdurrahim Demir'in annesi Kesriye Demir de oğlunun kemiklerine kavuşamadan gözlerini yumdu. Oğlunun fotoğraflarıyla gittiği karakoldan, "Böyle bir gözaltı olmadı" sözleriyle dönen Kesriye Demir, "Oğluma ne oldu?" diye sormuştu.
ÇİÇEK KOYACAĞI MEZARA KAVUŞAMAYAN CEVRİYE ALTUNBAŞ
12 Eylül döneminde zorunlu askerlik yaptığı sırada gözaltına alınan ve bir daha kendisinden haber alınamayan Zeki Altunbaş'ın annesi Cevriye Altunbaş da, adalet mücadelesi verdiği sırada yaşamını yitiren Cumartesi Anneleri'nden.
Çiçek koyacağı bir mezara kavuşma hayali kuran Cevriye Altunbaş, oğlu Zeki'ye kavuşamadan 31 Mart 2015 tarihinde Yalova'daki evinde hayatını kaybetti.
Oğlunu ismini kalbine yazan Zeynep Güney
12 Eylül dönemi kayıplarından Veysel Güney'in annesi Zeynep Güney de, oğlunun mezarına kavuşamadan yaşamını yitiren bir Cumartesi Annesi. Tedavi gördüğü İzmir'de kalp yetmezliği sonucu 13 Ekim 2012 tarihinde yaşamını yitiren Zeynep Güney, Galatasaray Meydanı'na gönderdiği mektubunda oğlu Veysel için, "Resmini gözlerime çizdim, ismini kalbime yazdım" demişti.
Birgün çıkıp gelir umuduyla oğlunu bekleyen Fincan Bilgin
1 Nisan 1996 tarihinde Edirne'den İstanbul'daki evine dönmek üzere yola çıkan ve kendisinden bir daha haber alınamayan Talat Türkoğlu'nun annesi Ziyneti Türkoğlu da, oğlunun kemiklerini bulamadan hayata gözlerini yumdu.
Fincan Bilgin ise, 1994 yılında Ankara Dikmen'de bir otobüs durağında gözaltına alındıktan sonra bir daha kendisinden haber alınamayan oğlu Kenan Bilgin'i bulmaya ömrü yetmeyen Cumartesi Anneleri'nden. "Kenan'a bir şey olmamıştır, bir gün çıkıp gelir" umudunu hiç yitirmeyen Fincan Bilgin'in adalet mücadelesini Cumartesi Anneleri sürdürüyor.
Yıllar sonra oğlu ile birlikte toprağa verilen Asiye Doğan
2-6 Kasım 1995 tarihinde Mardin’in Dargeçit ilçesinde 9 kişi ile birlikte gözaltına alındıktan sonra kendisinden haber alınamayan ancak 18 yıl sonra yapılan kazılarda kemiklerine ulaşılan 13 yaşındaki Seyhan Doğan, yıllarca kendisi için mücadele veren anne Asiye ve babası Ramazan Doğan ile birlikte toprağa verildi.
Politika