Lütfen bekleyin..
Munzur Haber / ‘Bizim Oğlan sizin Kız ile yatacak’ / Can Kasapoğlu

‘Bizim Oğlan sizin Kız ile yatacak’ / Can Kasapoğlu

27 Kasım 2016, 12:20

Hikaye şu; Nasredtin Hoca bir gün ‘Kız isteme’ye gider. Kız evine girer girmez baş köşeye kurulur ve herkesi şaşkınlık içinde bırakacak tek kelime ederek söze başlar. ‘Efendim’ der, ‘bizim oğlan sizin kız ile yatacak’!

Hikaye şu; Nasredtin Hoca bir gün ‘Kız isteme’ye gider.  Kız evine girer girmez baş köşeye kurulur ve herkesi şaşkınlık içinde bırakacak tek kelime ederek söze başlar. ‘Efendim’ der, ‘bizim oğlan sizin kız ile yatacak’!

Bunu der demez kız evindeki diğer konuklar ve elbette kızın babası kulaklarına inanamazlar ve soğuk bir ortam içinde Hoca’ya garip garip, biraz da öfkeli bakarlar. Hoca ise hiçte iskifini (keyfini) bozmadan şaşkın bakışlar karşısında ‘bizim oğlan sizin kızla yyatacak dedim’ diyerek tekrar eder..

Bunun üzerine oda içindekiler Hoca’nın üzerine bir hışımla atılırlar ve tekme tokat Hoca’yı evin dışına atarlar. Evden dayak yiyerek dışarı atılan ve evin in duvarıı dibine çöken, kan revan içinde kalan Hoca’yı bu halde gören yoldan geçenler, ‘hayrola Hoca efendi nedir bu halin, ne olmuş sana?’

‘Hç sormayın komşular, kız istemeye gittim ve bizim oğlan sizin kız ile yatacak deyince olan oldu’ der. Bunun üzerine komşular, ‘hiç bu şekilde hitap ederek kız istenirmi Hoca, ayıp etmişsin’ diyerek bir de kendileri  kız evine girerek kızı istemeye başlarlar..  Biraz hoş-beşten ve hal-hatır sormadan sonra ise; ‘Efendim, yüce allahın emri, peygamberimizin kavli ile...’ diye devam ederek başlarlar söze..

İçeride olup bitenleri ve konuşulanları evin penceresinden izleyen Hoca ise bu durum karşısında şöyle mırıldanır;

‘Alllahın emri ve peygamberin kavli ile olsa da-olmasa da bizim oğlan sizin kız ile yatacak’ diyerek gülümsemiş..

 “Bana ister katılın ister katılmayın, AB’den kopmuş bir Türkiye’nin dünya algısı Üçüncü Dünya ülkesidir… Japonya’ya gittim en çok gelen soru ‘Türkiye AB’den kopacak mı? Koparsanız biz uğramayız’ diyorlar…AB konusu çok net. Kendi menfaatimiz gereği AB ile ilişkileri götürmemiz lazım.”

Bu sözler, ekonomik şiddetin kıskacında Türkiyenin ekonomiden sorumlu bakan Mehmet Şimşek’e ait. Ancak Şimşek’in çırpınışlarının “yüksek siyasette” bir karşılığı yok; vakit artık çok geç.

“Ben El Bab’a gireceğim”, “Menbic’i de YPG’den temizleyeceğim”, “Rakka’ya da gideceğim” diye diretiyor.  

Bütün dünya’ya kafa tutan, oraya buraya çatarak içerdeki olumsuz gidişatı, başaşağı giden ekonomiyi vb gelişmeleri manupüle eden çıkışları ile tanınan bu beylik sözlerinin sahibi ise malumunuz..

Yine AP'nin Türkiye kararına tepki gösteren ve her naralar atarak konuşmasıyla Türk lirasının dolar karşısında anasını ağlatan Erdoğan, "Bizi Avrupa Birliği'ne almazsanız, kapıları açar Ortadoğu ve Afrika'yı Avrupa'ya taşırım," tehdidinden sonra Türk birliklerinin Suriye'de hava saldırısına uğramasıyla ilgili olarak önemli bir açıklama da başbakan Binali Yıldırım'dan geldi: "Eldeki bilgilere göre birliklerimizi bizi çekemeyenler ve kıskananlar vurdu," diyen Binali Yıldırım açıklamalarını "Kıskananlar çatlasın!" diyerek tamamladı.

Yine ‘ben neden ve nasıl başbakan edildim hala anlamış değilim’ diyen bir başbakan..

Rus uçağının falan düşürülmesi... 

El Bab yolunda sayıları giderek artan ve km tarafından vurulduğu bilinemeyen(!) tsk şehitleri.

‘Üç gün, bilemedin bir yada en geç iki haftada işimizi bitirir çıkarız’ diyen dünyanın en büyük ordusunun komutanları..

Dikkat edilirse Erdoğan'ın yaptığı her şey Amerika'nın ve Kürtlerin işine yarıyor gibi..

Kaldı ki Araplar, Kürtlere değil doğrudan Osmanlı ve Türklere karşıdır. Türkiye’nin son yıllarda yaptıklarını unutmazlar! (…) Suriye’de siyasi çözüm olacak. Bunun içinde Kürtler de olacak. Türkiye artık boşuna top koşturuyor. Kürtler yasal ve anayasal var olacak. Özerk ya da federatif. (…) Bunun aksi, deyim yerindeyse, eşeği mayına sürmektir. Bu iş bitmiştir, Kürtler artık masadadır, ister görünsünler ister görünmesinler.”

Bütün siyasi soykırımlar, tutuklamalar, kayyumlar, Kürt halkına karşı üç parça da yürütülen ve bir türlü başarısının olmayacağaı savaş vs bize Nasredtin Hoca’nın ‘kız isteme’ meselesini hatırlatıyor..

İster demokratik yol ve yöntemlerle (ki tc bunu hiç istemiyor).. İster ise direnerek yada savaşarak..

Erdoğan ve AKP önderliğindeki Türk devleti ne yapar ise yapsın sonuç değişmeyecek ve kazanan Kürler olacak. Zaten dikkat edilirse Erdoğan'ın yaptığı her şey Amerika'nın ve Kürtlerin işine yarıyor gibi..

Diğer bir deyimle;

‘Alllahın emri ve peygamberin kavli ile olsa da-olmasa da bizim Oğlan sizin Kız ile yatacak’..

İyi Pazarlar..

27.11.2016

Bu haber 655 kere okundu
  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Kategorisindeki Diğer Haberler
Dersim İnşa Kongresi (DİK) dahil Avrupa'daki 8 sivil toplum kurumları, ..