Lütfen bekleyin..
Munzur Haber / Tecavüz usulü evlilik yasası! / Can Kasapoğlu

Tecavüz usulü evlilik yasası! / Can Kasapoğlu

19 Kasım 2016, 14:13

'Bir sahte darbe girişimini, başta Kürtler ve Aleviler olmak üzere tüm muhaliflere karşı ‚gerçek‘ bir darbeye dönüştüren AKP hükümeti tecavüzü yasallaştıran önergesiyle gündemi saptırıp hata ve eksiklerini saklamaya (yeter mi) mı çalışıyor acaba? '

Bir sahte darbe girişimini, başta Kürtler ve Aleviler olmak üzere tüm muhaliflere karşı ‚gerçek‘ bir darbeye dönüştüren AKP hükümeti  tecavüzü yasallaştıran önergesiyle gündemi saptırıp hata ve eksiklerini saklamaya (yeter mi) mı çalışıyor acaba?

Türkiyenin, Erdoğan öncülüğünde antidemokratik, faşist ve ırkçı uygulamaları adeta dünyadan izole olmaya doğru gittiği bir ortamda böyle ‚uç‘ bir torba yasası ile gündemi saptırmak kolay olsa gerek..  

Nitekim AKP hükümeti Meclis’e sunduğu insanların okurken bile utandığı tecavüzü yasallaştıran skandal bir önergeyle gündemi değiştirdi…  Bu yasa(!) çerçevesi ve tartışma uslubu ile ele alındığında bunu ‘Tecavüz usulü evlilik!‘ diye adlandırmak mümkündür..

İdam tartışmaları ve ‚önüme gelirse imzalarım, evet derim‘ çıkışı ilede Erdğan ve AKP hükümeti bir anlamda hem batıyı ve hemde TC’ni gündemini-sinerjisini bu noktaya çekerek tüketiyor, oyalıyor. Tıpkı AB ile girilen ‚gireriz-iremezsiniz‘ vb tartışmaları gibi..

Televizyon ve gazetelerin kapatılması, Kürt siyasetçilerin tutuklanması, seçilmiş belediye başkanlarının alınıp yerlerine kayyum atanması, akademisyenlerin ihraç edilmesi, toplu işten çıkarmalar, derneklerin kapatılması, internet erişiminin engellenmesi vb konular ‚ohal‘ ile geçiştirilmeye ve içe karşı bir ajitasyonla tamamlanmaaya çalışılıyor. Aslında AKP, bu yolla (içte) başarılı da oluyor.

Yine İçişleri Bakanlığı, belediyelerde "eşbaşkanlığı"n suç olduğunu belirterek, adli ve idari ceza sürecinin başlatılması için talimat verdi.

Fakat bazı realiteler var ki onları bir türlü akart edemiyor, inandıramıyor yada çaresiz kalıyor..

Diktatörlük uygulamaları ile siyaseten yok olma eşiğine gelen Türkiye, ortadoğu ekseninde izlediği, pratikte uyguladığı yada uygulamak için can attığı politikaları ile çöküşe gitmekte. Tüm bunların yanı sıra ekonomik bir dar boğazda tıkanan ülkenin durumu tamamen ‚ekonomik şiddete‘ doğru gitmekte.

İşte tamda Dolar, Türk Lirası karşısında rekor üstüne rekor kırarken, AKP hükümeti Meclis’e sunduğu insanların okurken bile utandığı tecavüzü yasallaştıran skandal bir önergeyle gündemi değiştirdi.

Değişiklik önerisi geriye işlemiyor; 16 Kasım'dan önceki olayları kapsıyor. Bakana göre, kalıcı uygulama özelliği yok.

Yani yasa, yine bakan ve başbakanın deyimi ile ‚bir defaya mahsus‘ imiş ve ‚bir şey olmaz‘ imiş.

Hatırlanrsa Ensar Vakfı davasındaki tecavüz olaylarında da ‚bir defaya mahsus‘ vb bahsedilmiş idi…

Türk Lirası karşısında dolar kuru 3.40’ı aştı. Ancak bununla ekonominin ne kadar derin bir krizde olduğuna dair yeni bir veri ortaya çıktı.

3.70’lere dayanan Euro ise Dolar’dan farklı değil..

OHAL koşulları ve Kürt halkına karşı antidemokratik uygulamarı eşliğinde savaş çığırtkanlığı TC’nin başını yieceğe benziyor.  

Her türlü basıya karşı direnen Kürt halkı karşısında bir türlü başarılı olamayan devlet sistemi çözümü günü kurtarmaya çalışıyor ve temelde yukarıda adı geçen ‚‘ Tecavüz usulü evlilik!‘ yasası(!) ile gündemi saptırmaya çalışıyor.

Ya evliliği kabul etmezse? Ne olur diye kimse sormuyor..

Söyleyelim..

Bunun devamında da cinayetin gelmesi uzak olasılık değildir. Tecavüzcünün yakınları, mağdurun kapısına dayanacak, “inat etmezseniz hapisten çıkacak. Siz de rahat edin biz de... Aksi halde kötü olur" diyecektir...

Peki yarın öbür gün, gün döner devran değişir ve Kürt halkının yiğit evlatları hapislerden çıkar özgürlüğüne kavuşur ise.. Ve de dağların özgürlük ve haq mücadelesi, özgürlük savaşçıları ovalara inerse ne olur?

Şimdi ‚OHAL’de değil, bu halde Kürler ve dostlarıda AKP‘ye “inat etmeyin, sonuçta hapishaneler boşalacak ve  çıkacaklar. Size değil rahat etmeyi ,yaşam alanı da tanımayacağız. Aksi halde türkiye ve sizler için kötü olur" demeye devam etmelidir..

Fakat devletin bu konudaki sicili ise oldukça kabarık..

Aslında AKP, toplumun bütün değerlerine tecavüz ediyor..

Dolayısı ile her türlü haksızlığa olduğu üzere bu tecavüz yasasına karşı çıkmak ta bir haktır, bir görevdir.

Hangi su, madde ve sabunla, hangi metod ile temizlenebbilecceği meselesidir önemli olan...

Ancak hep birlikte 'Şeyinizin keyfine göre yasa çıkartamazsınız' demeliyiz..

19.11. 2016

 

Bu haber 718 kere okundu
  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Kategorisindeki Diğer Haberler
Dersim İnşa Kongresi (DİK) dahil Avrupa'daki 8 sivil toplum kurumları, ..