KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, “Bundan 89 yıl önce Seyit Rıza’nın yaşı küçültülerek, oğlunun yaşı büyütülerek Dersim’in diğer ileri gelenleriyle birlikte idam edilmiştir. Bu idamlar, Seyit Rıza ve Dersim ileri gelenleri şahsında Dersim’de gerçekleştirilen soykırımın sembolü olarak uygulanmıştır. 89. Yılında bu soykırımı gerçekleştirenleri nefretle kınıyor, idam sehpasına dimdik yürüyen şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyoruz” dedi.
“Dersim soykırımı 1925’te Şêx Sait ve arkadaşlarının idamıyla başlatılan soykırım uygulamalarının en kapsamlı uygulaması olmuştur” denilen açıklamada, “Dersim soykırımı ile Kürt soykırımında büyük adım atılmış; daha sonraki tüm soykırım uygulamaları Dersim soykırım tecrübesine dayanarak yaygınlaştırılıp geliştirilmiştir. 1937 ve 38’de medeniyet götürüyoruz denilerek gerçekleştirilen soykırım bugün de aynı kisve altında sürdürülmektedir. Bu soykırıma karşı direnenler ise 1937 ve 38’de olduğu gibi medeniyete ve gelişmeye karşı çıkanlar olarak gösterilmektedir. Kürt toplumsallığını, dolayısıyla Kürt’ü bitirme hedefiyle Kürdistan'a sokulan soykırımcı sömürgeci kapitalist işletmeler ve kurumlar bugün de medeniyet götürme olarak ifade edilmektedir.
Dersim soykırımı; idamlarla Kürt’ün iradesini kırıp Dersim halkını Türk eğitim sistemiyle terbiye edip Türkleştirmeyi temel hedef edinmiştir. Dersim’deki baskı ve zor uygulamaları bunun için yapılmıştır. Bunun için Dersimliler Türkiye'nin batısına sürülmüşlerdir. Yatılı bölge okulları, diğer eğitim ve kültür kurumları yoluyla Dersimliler kimliklerinden, öz benliklerinden ve kültürlerinden koparılmaya çalışılmıştır. Ancak Dersim halkı ve gençliği demokrasi mücadelesine katılarak, devrimci hareketlerde yerini alarak soykırıma karşı direnmiş; bu direnişini de Seyit Rıza’nın heykelini Dersim meydanına dikerek göstermiştir. İdamlar Dersim’deki soykırımın sembolü olarak yapılmışsa, Seyit Rıza heykeli de kendi kimliğine ve kültürüne sahiplenme olarak dikilmiştir” ifadelerine yer verildi.
'SOYKIRIMCI SÖMÜRGECİLİĞE SON DARBEYİ VURACAK DİRENİŞ ORTAYA KONULMALI'
KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, açıklamasında şu hususlara da dikkat çekti:
“Dersim halkı ve Kürtler soykırıma karşı direnmiş; ancak soykırımcı sömürgecilik bu politika ve uygulamalardan vazgeçmemiştir. Kürtlerin yerel iradesi olan belediye eşbaşkanlarının tutuklaması ve kayyum atamaları bunun en açık kanıtı olmuştur. Seyit Rıza’nın idam edilişinin yıldönümünde Dersim eşbaşkanlarının gözaltına alınması tesadüfi değildir. Türk devleti bu tür uygulamalarını hep bu uygulamalarla ilgili tarihi bir güne denk getirmektedir. Topyekun savaşın Lozan anlaşmasının yıldönümü olan 24 Temmuz 2015’te başlatılması, Suriye’ye girişin Mercidabık savaşının 500. yıldönümüne denk getirilmesi hep bilinçli seçilmiştir.
Kürdistan'daki tüm demokratik siyasetçilerin tutuklanması, Kürtlük adına siyasi irade bırakılmaması, 1937-38’de gerçekleştirilen soykırımın bugün de sürdürüldüğünün açık göstergesidir. Bu açıdan hem Dersim halkı, hem de tüm Kürdistan halkı AKP iktidarının soykırım politikasını görerek direnişini bu politikayı püskürtecek düzeye çıkarmalıdır. Eğer soykırımcı sömürgecilik Kürt halkına son darbeyi vuracak bir savaş yürütüyorsa, Kürt halkı, demokrasi güçleri ve dostları da bu soykırımcı sömürgeciliğe son darbeyi vuracak bir direniş ortaya koymalıdırlar. AKP iktidarı Kürt halkına karşı bir yok etme savaşı yürütmektedir. Kürt halkının da buna karşı tarihi var olma direnişini ortaya koyması gerekmektedir.
AKP iktidarının söylemleri ve saldırıları önümüzdeki dönemin tarihi büyük bir direnişle geçeceğini göstermektedir. Soykırım saldırılarına karşı Seyit Rıza ve arkadaşlarının, Şêx Sait ve arkadaşlarının özlemi ve onların idam edilmesine duyduğumuz öfkeyle özgür Kürdistan ve demokratik Türkiye için direnişi yükseltelim. Seyit Rıza ve arkadaşlarına, Dersim soykırımında katledilen on binlerce insanımızın anılarına gerçek anlamda ancak böyle cevap olunur.
Seyit Rıza’nın torunları olarak soykırımcı sömürgecilik karşısında diz çökmeyeceğimizi tüm dünyaya bir daha gösterelim.”
ANF