Milletvekili dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ilişkin Anayasa değişikliğinin Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmesinin ardından HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve HDP Ankara Milletvekili ve İmralı heyeti üyesi Sırrı Süreyya Önder hakkında 17 Mart 2013'te Zeytinburnu'nda düzenlenen mitingdeki konuşmaları nedeniyle Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, ''terör örgütü propagandası yapmak'' suçundan fezleke hazırladı.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcı Vekili Kadir Yılmaz, tarafından hazırlanan iddianamede, 2 kişi müşteki olarak yer aldı. İddianamede, müştekilerin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na şikayet dilekçesi verdikleri belirtilerek, dilekçede BDP il yönetimi ve HDK tarafından Zeytinburnu'nda 17 Mart 2013'te Newroz mitinginde PKK Lideri Abdullah Öcalan lehine slogan atıldığı ve mitingde konuşan Demirtaş ile Önder'in yaptıkları konuşmalarda Öcalan'ı övdüklerine yer verdi.
Müştekilerin şikayetleri üzerine soruşturma başlatıldığı, Demirtaş ve Önder'in milletvekili olmaları nedeniyle haklarındaki soruşturmanın diğer şikayet edilenlerden ayrıldığı belirtildi.
İddianamede, Demirtaş ve Önder'in eylemleri nedeniyle Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 20 Ekim 2015 tarihli fezlekesiyle dokunulmazlıklarının kaldırılmasının talep edildiği ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun kapsamında işlem yapılması üzerine soruşturmaya devam edildiğine yer verildi.
Demirtaş ve Önder'in eylemleri nedeniyle savunma ve delillerini bildirmeleri için gönderilen davetiyeye rağmen ifade vermeye gelmedikleri anlatılan iddianamede, yazılı savunmalarının da savcılığa ulaşmadığı kaydedildi.
Demirtaş ve Önder'in söz konusu Newroz mitinginde konuştukları ve konuşma alanında Öcalan posterleri ile "örgütünü övücü" dövizlerin kullanıldığı belirtilen iddianamede, konuşmaların posterler ile dövizlerin bulunduğu ortamda, "terör örgütü elebaşı lehine" atılan sloganlar eşliğinde yapıldığı, bu durumun etkinliğe ait görüntülerin çözümü ve fotoğraflardan anlaşıldığı savunuldu.
İddianamede, ''Şüpheliler TBMM'de temsil edilen bir siyasi partinin milletvekilidir. İstanbul'daki etkinlikte yaptıkları konuşmalarda kullandıkları ifadeler, amacı ülke topraklarının bir kısmını yaygın şiddet ve terör eylemleriyle devlet idaresinden ayırıp yerine Marksist Leninist ilkelere dayalı bağımsız bir Kürdistan devleti kurmak olan ve 1984'ten beri ülkemiz genelinde silahlı eylemler gerçekleştiren, niteliği yargı kararları ile de tescil edilmiş PKK/KCK terör örgütünü ve liderini övücü niteliklerdir. Siyasal kişiliği olan şüphelilerden devletin, ülke içindeki terörist faaliyetleri meşru gösteren, öven ifadelerden uzak durmasını beklemek hakkı vardır'' denildi.
''Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi demokratik toplumların ilerlemesi ve bireylerin gelişimi için ifade özgürlüğünün temel koşul olduğunu kabul etmişse de yine Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nden ve mahkeme içtihatlarından bu özgürlüğün sınırsız olmadığını görmekteyiz. Özgürlükler, sözleşmenin 10/2. maddesi kapsamında sınırlanabilir. Mahkeme, ulusal güvenliğin korunması, kamu düzeninin sağlanması ve terörle mücadelenin bir yöntemi olarak ifade özgürlüğünün sınırlanmasının mümkün olduğunu belirtmektedir'' ifadesine yer verilen iddianamede, ''(Zana/Türkiye davası) İfadelerin kullanıldığı ortamda hitap edilen toplulukta bulunan döviz ve pankartlar da ifade özgürlüğüne müdahale edilmesi hususunu haklı kılan delillerdir. Kaldı ki şüpheliler yapılan davetiyeye rağmen Cumhuriyet Başsavcılığımıza gelmemişler, savunma ve delillerini ibraz etmemişlerdir'' denildi.
İddianamede, Demirtaş ve Önder'in ''terör örgütü propagandası yapmak'' suçundan 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları isteniyor.
Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen iddianame, inceleme aşamasında bulunuyor.